Haberler

Başbakan Davutoğlu Canlı Yayında

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Suriye'de Özgür Suriye Ordusu'nu (ÖSO) desteklediklerini belirterek, "Suriye halkının temsilcisi olarak gördük. Rejim tarafından katledilen insanları orada tutabilecek tek unsur olarak gördük. Özgür Suriye Ordusu olmasaydı, Halep ve etrafındaki 3 milyon insan da bize gelirdi" dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Suriye'de Özgür Suriye Ordusu'nu (ÖSO) desteklediklerini belirterek, "Suriye halkının temsilcisi olarak gördük. Rejim tarafından katledilen insanları orada tutabilecek tek unsur olarak gördük. Özgür Suriye Ordusu olmasaydı, Halep ve etrafındaki 3 milyon insan da bize gelirdi" dedi.

Başbakan Davutoğlu, Beyaz TV'de yayınlanan "Başbakan'la Gündem Özel" programında gündem ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Daha önce Suriye'ye ilişkin "Biz henüz kartları açmadık" şeklindeki ifadesine açıklık getiren Davutoğlu, "Türkiye çevredeki problemlere müdahil olmadı. Suriye içine girmiş, Suriye'den gelen bir tehdit dolayısıyla veya başka şekilde bizim sınırımızı ihlal eden uçaklara, helikopterlere, insansız hava araçlarına müdahalede bulunduk ama Suriye içinden bizi tehdit eden, etme potansiyeli taşıyan gruplara müdahalede bulunmadık. Suriye'nin, başka bir ülkenin krizi olarak gördük" diye konuştu.

Davutoğlu, Özgür Suriye Ordusu'nu (ÖSO) desteklediklerini vurgulayarak, "Suriye halkının temsilcisi olarak gördük. Rejim tarafından katledilen insanları orada tutabilecek tek unsur olarak gördük. Özgür Suriye Ordusu olmasaydı, Halep ve etrafındaki 3 milyon insan da bize gelirdi" ifadesini kullandı.

Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Onların oradaki mevcudiyeti, oradaki halka güven verdiği için. Bütün bunlar İdlib'den, Halep'ten son dönemde şimdi büyük riskler oldu. Çünkü Ruslar, Özgür Suriye Ordusu'nu bombalamaya başladı. Özgür Suriye Ordusu ne zaman zayıflamışsa Türkiye'ye göç oldu. Çünkü ya rejim geliyor oradaki Sünni çoğunluktaki Araplar kaçıyor ya DEAŞ geliyor Kürtler ve Türkmenler kaçıyor, yine rejimden kaçan Bayır Bucak Türkmenleri var. Ama Özgür Suriye Ordusu bir yeri kontrol ettiği zaman kimse kaçmıyor. Çünkü Özgür Suriye Ordusu böyle etnik ve sekteleyen bir tavır takınmıyor. Kastettiğim bu.

Biz, bize dönük bir tehdit olursa işte o zaman kartları nasıl açacağımıza, biz karar veririz ve ne yapacağımıza da biz karar veririz. Aynen DEAŞ Suruç'ta bizim 32 vatandaşımızı katledince, Türkiye içinden top atışlarıyla ve hava kuvvetlerimizi kullanarak cezalandırma yaptığımız gibi. Dolayısıyla bu konuda biz gereken tepkiyi, sınır güvenliğimiz ve uzun dönemli stratejik çıkarlarımız açısından ne gerekiyorsa atılması gereken adımları atarız."

-"İpek- Koza Grubuna kayyum atanması hukuki bir süreç"

İpek-Koza Grubuna kayyum atanması sonrası CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ziyaretine ilişkin bir soru üzerine de Davutoğlu, "Kılıçdaroğlu'nun ziyareti, irtibatları ortaya koyması bakımından doğal, belki de olması gereken bir ziyaret gibi görülebilir. Kimin, kiminle ilişkisi var, Kılıçdaroğlu'nun CHP Genel Başkanlığına gelme süreçleri de dahil olmak üzere birçok şeyi belki tartışmaya açacak konudur, onlara girmek istemem ama herkes görüyor irtibatları" diye konuştu.

"İpek-Koza Grubuna kayyum atanması sürecinin hukuki bir süreç olduğunun" altını çizen Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Hükümetin burada yönlendirici bir rolü olmaksızın veya böyle bir rol olmaksızın ilk önce hukuki bir süreç işliyor. Bu şirket yapılarıyla ilgili ortaya çıkan bazı mali ve diğer suçlar bağlamında da sürdürülebilirliklerini sağlamak için bir kayyum ataması yapılıyor. Bunu böyle değerlendirmek lazım.

Yabancı yatırımcılarla ilgili bir boyutu yok bunun. Türkiye'ye gelip de bir takım finans gücünü veya bürokratik gücünü kullanıp da darbeye yönelen bir yabancı yatırımcı olmadı. Böyle bir şey de olmaz. Kimsenin bu olaydan olumsuz bir netice çıkarmaması lazım. Hukuki süreçler işler, hukuk ne derse o olur."

"Uluslararası bir kanaatin oluşması bakımından önemli"

Başbakan Davutoğlu, "Paralel yapıyla mücadeleye uluslararası bir hukuk bürosunun da dahil olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?" şeklindeki bir soru üzerine de şu yanıtı verdi:

"Devletle o anlamda bir irtibatı yok. Kendi görüşünü serdediyor. Bizim görevlendirdiğimiz o anlamda değil. Böyle bir görevlendirme yapma zorunluluğu da yok. Ancak şu anda bu uluslararası network olarak yapılan çalışmalar göz önüne alındığında bu hukuk bürosunun vardığı bir sonuç var. Bunu böyle görmek lazım. Artık bu yapının salt eğitim faaliyeti yapan ya da salt sivil toplum faaliyeti yapan bir yapı olmadığı ve bu görüntü altında başka hedeflere yöneldiği konusunda uluslararası bir kanaatin de oluşmakta olduğunu göstermesi bakımından önemli."

-"Türkiye'nin kaderine mührünüzü vurun"

Seçimler öncesinde doğumdan emekliliğe kadar her aşamada vaatlerinin olduğuna işaret eden Davutoğlu, anneye ilk çocuk için 300, ikinci çocuk için 400 ve üçüncü çocuk için de 600 lira doğum yardımı yapılacağının açıklandığını anımsattı. Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Bu çeyrek, yarım ve bir altın anlamına geliyor. Ayrıca, annelere doğum sonrasında yarı zamanlı tam ücretli çalışma imkanı, belediyelere kreş mecburiyeti, okula giden öğrencilere bedava kitap, laptop ve akıllı tahta yanında gençlerin tümüne ücretsiz internet taahhüdü verdik. Arkasından bütün gençlere barınma taahhüdü, yurt dışına çıkacak olan gençlerden pasaport harcı almama ve Türkiye içindeki seyahatlerde yüzde 20, yurt dışındaki seyahatlerde yüzde 25 indirim gibi son derece cazip vaatlerimiz var.

Çiftçilerimize gübre ve yemde KDV'yi kaldırıyoruz. Esnafımıza 30 bin liraya kadar faizsiz krediyi hemen veriyoruz. Gençlerimize iş tutmak istediklerinde 50 bin lira hibe, 100 bin lira faizsiz krediyi veriyoruz. Üç yıl vergiden muaf tutuyoruz. İşe giren gençlerin bir yıllık maaşını biz ödüyoruz. Bunlar, hep istihdamı teşvik edici tedbirler. Asgari ücreti bin 300 liraya çıkarıp, taşeron işçilerimizin sorunlarını çözüyoruz. Ayrıca, emeklilerimize de yılda bin 200 liraya ulaşacak şekilde ayda 100 lira maaşlarına zam yapıyoruz. Bunlar hep söylediğimiz vaatlerimiz."

Davutoğlu, dün ve bugün iki yeni unsuru paylaştığını vurgulayarak, "Birisi, gençlerimizin genel sağlık sigortası ve gelir testi bağlamında birikmiş borçlarını inşallah sileceğiz. Genel Sağlık Sigortası ve gelir testi gecikmeleri ve oradan doğacak tahakkuk etmiş borçları sileceğiz" dedi. Sonra tekrar bunun yeniden bir sisteme oturması için çaba sarf edileceğini ifade eden Davutoğlu, bunun çok önemli olduğunu söyledi.

Davutoğlu, bir diğer yeniliğin ise muhtarların maaşlarına yönelik olduğunu belirterek, "Muhtarlarımızın maaşlarını asgari ücret ölçeğinde bin 300 liraya çekiyoruz" diye konuştu.

Seçimlerde herkesin duyarlı olması gerektiğinin de altını çizen Davutoğlu, "İnşallah 1 Kasım akşamı daha güzel bir Türkiye'ye uyanmak, 2 Kasım günü istikrarlı bir şekilde kalkınmanın süreceği yeni bir döneme başlamak ümidiyle, tüm vatandaşlarımıza şu davette bulunuyorum. 'Ne olursa olsun  oyunuzu kullanın. Yani, hangi partiye oyunuzu verecek olursanız olun mutlaka oyunuzu kullanın ve Türkiye'nin kaderine mührünüzü vurun" ifadelerini kullandı.

(Bitti)

Kaynak: AA / Politika

Ahmet Davutoğlu Türkiye Suriye Koza Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title