Haberler

Başbakan Davutoğlu, Canlı Yayında

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Koalisyon müzakerelerine şimdiden çağrıda bulunuyorum.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Koalisyon müzakerelerine şimdiden çağrıda bulunuyorum. Yüzde 95 temsil mükemmel bir temsilse hep beraber eteğimizdeki taşları, zihnimizdeki kalıpları, inşa edilmeye çalışılan blokları kıralım" dedi.

AK Parti Genel Merkezi'nde Kanal 7 televizyonunun canlı yayınına katılan Davutoğlu, Mehmet Acet'in sorularını yanıtladı.

Davutoğlu, Acet'in "Geçici başbakan, geçici hükümet, belki de kısa süre sonra bir koalisyon hükümeti kurulacak. Böyle zamanlarda askerin de istemediği, 'Yeni hükümet kurulsun. Eğer çok ciddi radikal kararlar alacaksak ondan sonra alalım' şeklinde bir tutum sergilediği yönünde haberler de çıktı. Böyle oldu mu gerçekten? şeklinde yönelttiği soruya ilişkin, şunları söyledi:

"Söz konusu değil. Bu hem Türk Silahlı Kuvvetleri'ne bir ithamdır, hem de Türk demokrasisini anlamamaktır. Etrafımızdaki gelişmeler öylesine dinamik seyrediyor ki, bir dakika bile bazen önem taşıyabiliyor. Gece yarıları kalkıp müdahil olmamız gereken durumlar olabiliyor. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bu tür ihmallerle milletin ve devletin bekası için doğabilecek riskleri gözardı ederek, siyasi iradeye direniş sergiler mi? O eski dönemlerdeydi. Türkiye'de kararı siyasi irade verir. Demokratik bir ülke olarak, istişaresini bütün kurumlarla yapar. Bu tamamıyla gerçek dışı ve demokratik siyasetimize de, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin geleneklerine de aykırı bir algıdır. "

Davutoğlu, bugün bu konuları Genelkurmay Başkanı ile detaylı olarak masaya yatırdıklarını ve nere için ne tür hazırlıkların yapılması gerektiğini de gözden geçirdiklerini vurguladı.

Başbakan Davutoğlu, Genelkurmay Başkanlığı'yla örnek bir ortak çalışma prensipleri olduğunu belirterek, "Ama nihai karar her zaman millete hesap vermek durumunda olan siyasi otoritededir. Bunun çok güzel örneklerini de Genelkurmay Başkanlığımız şimdiye kadar göstermiştir" dedi.

"Her halükarda AK Parti'li bir hükümet olacak"

Davutoğlu, " Türkiye'de şu anda meşru bir hükümet vardır. Her zaman söylüyorum, 10 yıl, 20 yıl iktidarda kalacağımızı bilsek de, 10 dakika ya da 10 saniye kalacağımızı bilsek de psikolojimiz değişmez. Ülke çıkarı neyi gerektiriyorsa hiç tereddütsüz o adımı atarız. Kaldı ki bütün bu siyasi tablo gösteriyor ki her halükarda AK Parti'li bir hükümet olacak" dedi.

Gazeteci Mehmet Acet'in, "Her durumda Başbakan siz olacaksınız eğer bir koalisyon kurulsa da" sözleri üzerine Davutoğlu, bu durumu milli iradenin belirleyeceğini, bu senaryoda başka bir alternatifin söz konusu olmadığını, bunun gereğini yapmakta da tereddüt etmeyeceklerini dile getirdi.

Sivas olaylarının 22. yılı

Davutoğlu, Sivas'ta 2 Temmuz 1993'te çıkan olaylara ilişkin Başbakan olarak söylemek istediklerinin sorulması üzerine, vefat edenlere taziyelerini ilettiğini belirterek, "Çok acı hatıralardı ülkemiz için, yakın siyasi tarihimiz için" diye konuştu.

Bir daha benzer olaylarla karşı karşıya kalınmaması için bu olaylardan çıkarılacak dersler olduğunu dile getiren Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Ben 1993 yılında yurtdışındaydım. Daha soğukkanlı bir şekilde oradan takip ediyordum ve ciddi bir kaygı hissediyordum. Olayların arka arkaya oluş seyrine şimdi baktığımızda dikkat edin. 24 Ocak 1993 Uğur Mumcu öldürüldü. 5 Şubat 1993 Adnan Kahveci öldürüldü. 17 Şubat 1993 Eşref Bitlis öldürüldü. 23 Mart, PKK ilk defa yürütülen bazı müzakerelerle ateşkes ilan etti. 17 Nisan Turgut Özal vefat etti. 25 Mayıs'ta bu ateşkes uygulamaları söz konusu olacakken, 33 askerimiz Bingöl'de şehit edildi. Tam bu terörün sonuna doğru yaklaşılıyor dendiği anda bu gelişmelerde önemli rol oynayan bütün siyasi kişilikler vefat etti ya da öldürüldü. Arkasından 33 askerimiz şehit edildi. Hala arkasında sır perdesinin açılması gereken bir durumdur. Arkasından bu askerlerimizin şehit edilmesiyle birlikte yürütülen çalışmalar durdu ve Türk, Kürt çatışması alevlendirilmek istendi ve 2 Temmuz'da Madımak olayıyla bu sefer Sünni, Alevi çatışması çıkarılmak istendi. 5 Temmuz'da da Başbağlar ile bu daha da tahrik edildi. Sonra da 22 Ekim'de Tuğgeneralimizin vefatı."

Davutoğlu, bu olaylara bakıldığında Türkiye ne zaman bir iç barışa doğru gitse, mutlaka bir takım zıtlıklar üzerinden kaos çıkarıldığını vurgulayarak, "2013 yılında Mayıs ayında hemen hemen benzer tabloyla tam çözüm sürecine ilişkin ciddi adımlar atılıp, silahlı gruplar Türkiye'den çıkacakken, paralel yapı, gezi olayları o günden bugüne 2 yıldır Türkiye türbülansta tutulmak istendi. Çünkü iç barışı kimse istemiyor dışarıdaki aktörler itibarıyla ve içeride onlarla bir şekilde çıkar ilişkisine girenler bunu engellemeye çalışıyor " şeklinde konuştu.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye'de Sünni, Alevi, Türk, Kürt herkesin aynı gemide aynı kaderi paylaştığını belirterek, "Deprem Sakarya'da olduğunda aynı apartmanda o depremden Sünni'de vefat etti, Alevi'de vefat etti. Kürt'te vefat etti, Türk'te. Balkan muhaciri de, Kafkas muhaciri de vefat etti. Müslüman'ı da, Hristiyan'ı da. Bu ülke hepimizin. Bu ülkeyle ilgili olarak herhangi bir tuzak, karşıtlık üzerinden bir gerilim üretmek isteyen kim varsa, hepsine karşı hepimiz ortak bir tavır sergilemeliyiz" ifadelerini kullandı.

Tabloya siyaset bilimi açısından baktığında "Yüzde 87 katılım, yüzde 95 temsil" olduğunu gördüğünü kaydeden Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Doğrusu koalisyon müzakerelerine başlarken şunu demeyi arzu ederdim, olabilirse atmosfer beni sadece memnun eder. Gelin hep beraber bu yüksek temsille yeni bir anayasa, yeni bir Türkiye'nin ufkunu açacak yeni ortak bir perspektif çizelim. Bunu tartışmak isterdik. Ama onlar, maalesef diğer partiler böyle bir ortak kader bilinciyle davranmak yerine AK Parti'yi dışlayan bir blok kurmaya kalktılar. Koalisyon müzakerelerine şimdiden çağrıda bulunuyorum. Yüzde 95 temsil mükemmel bir temsilse hep beraber eteğimizdeki taşları, zihnimizdeki kalıpları, inşa edilmeye çalışılan blokları kıralım. Oturup hep beraber bu ülkenin geleceğiyle ilgili nasıl daha iyi bir anayasa yazarız, nasıl daha etkin bir yönetim kurarız, nasıl insan haklarını, özgürlükleri derinleştiririz, nasıl herkesin onur duyacağı bir siyasi ve ekonomik ortamı sağlarız bunu konuşalım."

Davutoğlu, bu nedenle Madımak olayının yıl dönümünde bütün o provokasyonların arkasındaki faktörleri değerlendirmenin vakti olduğuna dikkati çekerek, bu 20 yıl içinde yaşananlardan istifade edilerek, bu tablonun doğru okunması gerektiğini vurguladı.

"Çıksınlar ve teröre karşı olduklarını ifade etsinler"

Davutoğlu, kim "karşılık" siyaseti yapıyorsa ona karşı çıkılması gerektiğini ifade ederek, "Onun için HDP'ye çağrıda bulunuyorum. Madem bir başarı sağladınız, geldiniz. Çıkın gür bir sesle 'Artık bu topraklarda silah istemiyoruz, teröre karşıyız' deyin. HDP'ye barış için oy verdiğini söyleyen kardeşlerime sesleniyorum. HDP'nin yöneticileri üzerinde bu anlamda kendi hakkınızı talep ederek baskı kurun. Çıksınlar ve teröre karşı olduklarını ifade etsinler. Aynı şekilde Alevi, Sünni çatışmasını kim tahrik ederse ona hep beraber kaşı çıkalım" şeklinde konuştu.

Başbakan Davutoğlu, AK Parti olarak bütün bu karşıtlıklara karşı, kim işbirliği yapmak ve beraber yürümek isterse, herkesle beraber yürümeye hazır olduklarını dile getirdi.

- Her partinin belli bölgelerden oy alması

Gazeteci Acet'in, "Seçimden önce sizinle yaptığımız yayında bir muhtemel tehlikeden bahsetmiştiniz. Siyasette bir bölgelere ayrılma, her partinin belli bölgelerden oy alması. 'Bunu bir tek AK Parti engelliyor, bütün bölgelerden oy alabiliyor, bir birliğin bütünlüğün çimentosu' demiştiniz. AK Parti Kürt coğrafyasında ciddi bir oy kaybına uğradı. Bu ciddi bir tehlikeye işaret etmiyor mu?" şeklinde yönelttiği soruya da Davutoğlu, şu şekilde yanıt verdi:

"Bir şeyi düzeltelim. Türkiye Cumhuriyet topraklarında Kürt coğrafyası, Türk coğrafyası yok. Bir coğrafya var. Yani dilimiz buna alışırsa yavaş yavaş... İstanbul'da yaşayan Kürtler Türkiye coğrafyasının bir parçası. Bütün bu coğrafya, tek bir coğrafya, vatan coğrafyası. Bütün Türklerin, bütün Kürtlerin, bütün Sünnilerin, bütün Alevilerin, bütün Müslümanların, gayrimüslimlerin hepsinin vatanı bu topraklar. Terminolojik olarak buna alışmaya başlarsak, şey olur. Böyle bir kaygımız yok. Bunu birisi, birileri yapmaya çalışıyor. Buna karşı bizim tutum sergilememiz lazım. Biz bu ülkenin her yerinde sonucu ne olursa olsun, var olmaya devam edeceğiz AK Parti olarak söylüyorum."

Başbakan Ahmet Davutoğlu, her ilde, her bölgede, her ilçede, her köy ve mezrada AK Parti olarak var olacaklarını ifade ederek, bir taraftan koalisyon çalışmaları ve parlamento başkanlığı çalışmaları devam ederken, Türkiye'nin değişik bölgelerinde sembolik olarak iftarlara katılacağını aktardı.

Van'ın Tuşpa ilçesinde, Şanlıurfa'da, Trabzon'da, Konya'da iftar programlarına katılacağını kaydeden Davutoğlu, "Bizim hiçbir şehirle, hiçbir bölgeyle gönül bağımızı kimse koparamaz. Ne olursa olsun her yerde siyasetimizi, düşüncemizi, mefkuremizi, ideallerimizi savunmaya, yaşatmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

(Bitti)

Kaynak: Anadolu Ajansı- AkHaber.com / Güncel

Ahmet Davutoğlu Ak Parti Türkiye Politika Güncel Haberler

title