Başbakan Davutoğlu: (3)
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, vatandaşların "istihbarat zafiyeti var" algısına kapılmamasını isteyerek, "Bazen şu oluyor, çok üzücü şehit haberleri geliyor.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, vatandaşların "istihbarat zafiyeti var" algısına kapılmamasını isteyerek, "Bazen şu oluyor, çok üzücü şehit haberleri geliyor. Acaba onlar saldırıyor da güvenlik güçlerimiz bir istihbarat zaafı içerisinde mi? Değil. Aynı anda, Türkiye'de her yerde güvenliği sağlayacak ve o istihbaratı temin edecek olağanüstü bir faaliyet sergileniyor" dedi.
Davutoğlu, A Haber'de "Gündem Özel" programında, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
"Cizre'de sokağa çıkma yasağı olduğuna göre güvenlik güçleri ev ev dolaşıp ekmek mi dağıtıyorlar? Nasıl oluyor?" sorusu üzerine Davutoğlu, fırınların açıldığını ancak koruma altında olduğunu anlattı.
Herhangi bir gıda eksikliği yaşanmaması için gerekli tedbirlerin de alındığına vurgu yapan Davutoğlu, ilçe merkezinde mayın ve patlayıcı temizleme çalışmaları nedeniyle metre metre ilerlenildiğini, kimseye zarar verilmemesi için çalışıldığını aktardı. Davutoğlu, şu ana kadar da bu anlamda bir sivil kaybın olmadığını belirtti.
İlçede 7 teröristin etkisiz hale getirildiğini, ele geçirilenin 20'nin üzerinde olduğunu aktaran Davutoğlu, bunların dışında da etkisiz hale getirilenlerin istihbari bilgisinin olduğunu söyledi. Başbakan Davutoğlu, ayrıca gözaltına alınanların bulunduğunu bildirdi.
Davutoğlu, 800 kilogram patlayıcının tasfiye edildiği, birçok silah ve mühimmatın da ele geçirildiği bilgisini vererek, "Bunların ne işi var Cizre'de? Cizre'ye doğru yürüyüş yapmak iradesini böyle bir şekilde göstererek, açıkçası şov yapmak peşinde olanlar, öncelikle Cizre halkının huzur ve sükun içerisinde günlük hayatlarını devam ettirmeleri için bu silahlı grupların, eşkıyaların oradan çıkmasını sağlamaları lazım veya Türkiye'nin tümünde bunu sağlamaları lazım" diye konuştu.
Davutoğlu, şöyle devam etti:
" Dağlıca'da 16 şehidimiz olacak, Iğdır'da 13 şehidimiz olacak ve onları defnettiğimiz gün Cizre'de açık terör faaliyetini yapanları savunan bir tutum sergilenecek. Bunun demokratik, hukuk devletinde karşılığı yok. Cizre halkı, bizim halkımızdır. Cizre halkının güvenliği, esenliği için ne yapılması gerekiyorsa biz yaparız. İhtiyaçlarını karşılarız ama Cizre halkının üzerinde, Demokles'in kılıcı gibi, bir terör örgütünün hegemonya kurmasına da izin vermeyiz. Bir tek Cizrelinin gözünden tek damla yaş dökülmesini istemeyiz. Bir tek Cizrelinin, sokağa çıktığında 'Ne olacağım' korkusunu hissetmesini istemeyiz. Bizim için Cizre ile Keşan, Bergama ya da benim ilçem Taşkent arasında bir fark yok. Cizre bizim bu anlamda, köklü bir tarihi, kadim geleneği olan bir şehir olarak gözümüzün bebeğidir, korunacak ama Cizre'de bu tür terörist faaliyetlerle birlikte o halka da zulmeden, şehri de tahrip eden bu eşkıyaya göz yumulmayacak. Bunun alternatifi yoktur."
"Güvenlik güçlerimiz alan hakimiyetini kaybetmiyor"
Kamuoyunda, bölgede istihbarat zafiyeti olduğu, güvenlik güçlerinin alan hakimiyetini yer yer kaybettiğine dair iddia ve analizlerin bulunduğunun hatırlatılması üzerine Davutoğlu, "Hayır. Aksine, güvenlik güçlerimiz alan hakimiyetini kaybetmiyor" dedi.
Dağlıca'nın, Irak'ın kuzeyi ile kırsal kesim arasındaki en önemli koridor olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, onun için de sürekli Dağlıca'da saldırılar yapıldığını anlattı. Başbakan Davutoğlu, Irak-Türkiye arasındaki Dağlıca bölgesinin, bütün dünyadaki en kırılgan, kontrolü en zor, en az doğal olan sınır olduğunu bildirdi. Dağın üzerinden sınır geçtiğini ifade eden Davutoğlu, burasının Musul meselesiyle intikal eden bir sınır olduğunu ve tarih boyunca da böyle bir şeyin olmadığını belirtti.
"Kontrolü sağlayamazsanız teröristlerin geçişini engelleme imkanınız olmaz"
"Orada kontrolü sağlayamazsanız, sınırın o tarafından bu tarafına sürekli ikmal yapılmasını, teröristlerin geçişini engelleme imkanınız olmaz" diyen Davutoğlu, "Onun için de biz Dağlıca bölgesinde, bu son 2 yıldır eylemsizlik halinin olduğu dönemlerde, kırsal kesimde ihtiyaç hissedilmeyen mevcudiyeti şimdi tekrar kuruyoruz. Rahatsızlık da buradan doğuyor" ifadesini kullandı.
Yolların kapatılması, iletişimin kesilmesinin hedefinin ne olduğunu soran Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Dikkat ederseniz yol kesmeler, mayın yerleştirmeler... Böyle karşılıklı bir çatışmalardan bahsetmiyoruz. Sürekli bu tür yöntemlerle pusu ve tuzak kurarak, mayın yerleştirmek suretiyle yapılan saldırılardan bahsediyoruz. Onun için de bizim yol emniyetini sağlamamız gerekiyor. Yol emniyetini sağlamak için kırsal alanda yürüttüğümüz çalışmalar, bazen tabi çok derinden hüzne boğan kayıplarla karşılaşmamıza sebebiyet veriyor. Ama o yolları kontrol altına almak durumundayız. Dağlıca'da mübarek şehitlerimizin şehadet şerbetini içtiği yere baktığınızda, Dağlıca-Yeşiltaş-Gürkavak-Kamışlı-Yüksekova... Yukarıdan, Dağlıca'dan Yeşiltaş'a, derin bir vadiden Gürkavak, olayın olduğu yer, Kamışlı'ya geçen yol. Zaten çok az işleyen ama vatandaşlarımızın Yüksekova'ya ulaşmasını sağlayan yol. Bu yol üzerinde sürekli bir denetim sağlamak için askerlerimiz, güvenlik güçlerimiz gayret sarf ediyor. Oralarda mayınlar yerleştiriliyor ve o mayınları tek tek temizleyerek yol hakimiyeti sağlanıyor."
"İstihbarat zafiyeti var' algısına kapılmayın"
Başbakan Davutoğlu, Dağlıca bölgesinde operasyonların devam ettiğini, bugün dahi Kuzey Irak'a dönük çok kapsamlı ciddi bir hava operasyonu yapıldığını ve çok önemli neticeler elde edildiğini bildirdi.
Davutoğlu, "Tezkerenin geçmesinde de vurguladığımız gibi, gerektiğinde kara unsurları da dahil olmak üzere her türlü çaba gösterilir ama bu dağlardan bu teröristler temizlenecek. Yollarımız temizlenecek" dedi.
Teröristlerin mühimmat depoları ve karargahlarına dönük, son derece etkili, ciddi bir operasyonun dün gece yapıldığını ifade eden Davutoğlu, istihbari neticelerini de alacaklarını söyledi.
Vatandaşların "istihbarat zafiyeti var" algısına kapılmamasını isteyen Davutoğlu, "Bazen şu oluyor, çok üzücü şehit haberleri geliyor. Acaba onlar saldırıyor da güvenlik güçlerimiz bir istihbarat zaafı içerisinde mi? Değil. Aynı anda, Türkiye'de her yerde güvenliği sağlayacak ve o istihbaratı temin edecek olağanüstü bir faaliyet sergileniyor" ifadesini kullandı.
Dağlıca'daki terör saldırısı
Dağlıca yolundan örnek veren Davutoğlu, şunları söyledi:
"Dağlıca'da 50 tane mayın döşenmişse, 49'u temizleniyor ve o sırada da bütün tuzaklar yok ediliyor ama birinde bir olay olursa biz onu duyuyoruz. Çünkü şehit haberi oluyor. İstihbarat, tümüyle kontrol edilebilir bir alan değil hiçbir zaman. Ama istihbaratın belli alanlarda yani burada jandarma istihbarat, emniyet istihbarat, Milli İstihbarat... Hepsinin koordine şekilde yürüttüğü çalışmalarda birçok olay, o istihbarat bilgileri üzerinden zaten engelleniyor ama onu duymuyor kamuoyu. Ama bir olay olduğunda mesela o mayınlı alan konusunda... Dağlıca... Orada mayın olduğunun bilgisini veriyor Milli İstihbarat Teşkilatı askere, zaten onun için çıkıyor asker. Asker, yolu temizlemek için gidiyor o göreve. MİT'ten, şu bölgeler mayınlanmış, diye bilgi geldiğinde, asker de o yolları açmak için çıkıyor. O mayının hangi metrede olduğu, ne olduğu, bir harita olarak önlerinde yok ve bunlar çok çabuk yer değiştirebilen şeyler. Dün şurada olan bir mayın, başka bir yere taşınabiliyor. El yapımı denmesinin sebebi de odur. Daha kolay üretilebiliyor ve bir yerden bir yere konabiliyor. Önemli olan o koridor ve yolun mayınlandığı bilgisinin ve oradaki terörist mevcudiyetinin, istihbarat bilgisine sahip olmak. Bu var.
Operasyona başladığınız andan itibaren o mayınları, oraya kadar da başarılı şekilde Dağlıca'dan Yeşiltaş'tan inen, bildiğimiz gibi sonra şehit olan zırhlı da temizleyerek geliyor. İlk olayın oluş anında da önüne gelen mayın temizleme görevlisi, askerimize bir saldırı oluyor, tam o da mayını tespit ettiği anda yaralandığı için arkadan yardıma gelindiğinde olay patlak veriyor."
- "Güvenlik güçlerinin ihmali dolayısıyla yol açılan bir sivil kayıp yok"
Güvenlik güçlerinin çok zor bir coğrafyada, son derece titiz bir görev yürüttüklerini anlatan Başbakan Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Tabii biz herhangi bir ülke gibi değiliz. Tek bir sivil kayıp verilmemesi gerekiyor. Dikkat edin, 23 Temmuz'dan sonra, Türkiye'nin her yerinde ama özellikle de bölgede çok yoğun, teröre karşı operasyon yapılıyor. Sivil kaybımız, güvenlik güçlerinin ihmali dolayısıyla yol açılan bir sivil kayıp yok. Bir Zargeli'de yani Kuzey Irak kampı orası da PKK'nın önemli karargah alanlarından biri. Orada bir iki iddia oldu. Bizim bilgilerimize göre orası da tamamıyla PKK karargahı olarak kullanılan bir yerleşim alanının bir kenarı. Oraya operasyon yapıldı. Onun dışında Türkiye'de bütün sivil kayıplar, PKK'nın saldırılarında ortaya çıkan sivil kayıplar. Yani emniyet birimlerimiz, güvenlik güçlerimiz, askerimiz son derece dikkatli ve titiz bir operasyon yürütüyor, bu kolay bir şey değil."
(sürecek)