Başbakan CHP'ye "Darbecisiniz" Dedi, Meclis Karıştı

2015 Bütçe görüşmelerinde muhalefet liderlerinin ardından kürsüye gelen Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, CHP Başkanı Kılıçdaroğlu'na dönerek "Sayın Kılıçdaroğlu, Beşar Esad'ın Türkiye'ye gönderdiği o küçük kız var ya biz sizin dediğinizi yapsaydık o çocuk Türkiye'ye gelemeyecekti. O kız şu an yaşamıyor olacaktı. Bayırbucak Türkmenleri katledilirken siz heyet gönderdiniz. Esad'ın elini sıktınız. Sayın Kılıçdaroğlu Mısır'a hiç gitmemiş. Gidip bir taksiye binse taksi parası almazlar. Biz darbecilere karşıyız. Size de karşıyız siz de darbecisiniz." demesi ortalığı karıştırdı.

AK PARTİLİLER AYAKTA ALKIŞLADI, CHP'LİLER AYAKLANDI

Başbakan'ın bu sözlerine CHP'li vekillerden sert tepki geldi, Genel Kurul'da tansiyon yükseldi. Davutoğlu'nun sözleri sonrası ayağa kalkan CHP'lileri Meclis Başkanı Cemil Çicek sakinleştirmeye çalıştı. AK Partili vekiller ise Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun sözlerini ayakta alkışladı.

NEDEN DARBECİ DEDİĞİNİ AÇIKLADI

Neden darbeci dediğini açıklayan Başbakan Davutoğlu, kendilerinin Mısır'da darbe karşıtı olduklarını ifade ederek, "Darbe yapılan Mısır'a heyet gönderdiğini için size darbeci dedim. Gidip darbecilerin elini sıktığınız için darbeci dedim. Kast ettiğim budur" açıklamasında bulundu.

AÇIKLAMA CHP'LİLERİ SAKİNLEŞTİREMEDİ

Ancak bu açıklama da CHP'liler sakinleştirmedi. Bir süre daha devam eden tepkileri ardından Davutoğlu konuşmasını sürdürdü.

KILIÇDAROĞLU'NDAN JET CEVAP

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise daha sonra yaptığı açıklamada, "Mısır'daki darbecilere hiçbir zaman destek vermedik. Darbeye her zaman karşı olduk ama o bunun da farkında değil, hiçbir şeyin farkında olmadığı gibi" dedi.

İşte CHP, MHP ve HDP'ye eleştirilerde bulunan ve göndermeler yapan Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun bütçe konuşmalarından satırbaşları:

"Türkiye birbiriyle kenetlenmiş bir millete sahiptir. Bir medeniyeti savunmak için omuz verdiler. Türkiye Cumhuriyeti köklü bir devlettir. Ne oldu da biz bu kadim milletin son medeniyetini kaybettik. Maalesef bu aidiyet bilincini kıranlar oldu. Halaskar-i Zabitan gibi kurumlar vardı. Duyun-u Umumiye geldi. 20 yüzyıla girerken devletimizin AK Parti öncesi durumuna bakalım. Devlet-millet aidiyet bağı çökmüştü. Başörtülü kızlar aşağılanıyorlardı. Duyun-u Umumiye memunu gelir karşısına bakanlar ceket iliklerdi. İş dünyası başbakanın ne dediğine bakmazdı. İstanbul Lisesi'nde her Duyun-u Umumiye Kasası'nı gördüğümde Allah millete bir daha yaşatmasın derdim. Bakanların ithal olarak geldiği milli iradenin kalktığı bir dönem yaşadık. Bunun uluslararası boyutları da oldu.

KILIÇDAROĞLU'NA G-20 CEVABI

Kemal Kılıçdaroğlu, 'Türkiye eskiden de G-20'deydi.' diyor ama biz iktidara geldiğimizde Türkiye 26. büyük ekonomiydi. Burada sadece Türkiye Başbakanı olarak değil, G20 dönem başkanı olarak da konuşuyorum. Türkiye'yi dünya ekonomileriyle yarışır hale getireceğiz.

"PARALEL VESAYET ODAKLARINI KALDIRDIK"

Siyaset üzerindeki bütün vesayet odaklarını; ister darbe geleneğinden gelen, isterse postmodern ya da başka adlarla paralel yapılarla gelen bütün vesayet odaklarını kaldırdık, kaldırmaya kararlıyız. Bir daha gücünü milletten alan ve bu TBMM'de temsil edilen milli iradenin yerine kimse başka bir güç ikame edemeyecek.

"ÇÖZÜLME SÜRECİ DEĞİL, KAYNAŞMA SÜRECİ"

Bizim için çözüm süreci, çözülme süreci falan değil kaynaşma sürecidir. Feqiye Teyran'ın güzel Kürtçesiyle Yunus Emre'nin güzel Türkçesi arasında bir fark yoktur. Bir gün Erzurum'da bir gün Balıkesir'de kongrelere katıldık. Doğuyla batıyı, kuzeyle batının ayrılmasına izin vermedik hiç bir zaman izin vermeyeceğiz.

Kimse kendi mahallesinde kalmasın. Hak muhammed ali diyenlerle Hz. Muhammed'in yolunda olanların arasına hiç kimse giremez. İstiklal Savaşı'nda nasıl bir aradaysak, Van'da nasıl ki 15 genç cephane taşırken şehit olmuşsa bakın ben indim siz de inin. gitmediğimiz vilayetimiz kalmadı kalmayacak.

BAHÇELİYE GÖNDERME: KİMSEYE ELİMİZİ ÖPTÜRMEYİZ

Gerekirse herkesi yaşına hürmeten elini öperiz ama kimseye elimizi öptürmeyiz. CHP ve MHP'nin vekil çıkarmadıkları haritayı bir göz önüne getirin. CHP 16 şehirde yüzde 10 barajının altında kalmış. Nasıl temsil bu? O zaman çözüm sürecinden bizim anladığımız şudur, bu toprakların her dağı her ovası bizim için kutsaldır. Süphan Dağı'nı Uludağ'dan ayırmak nasıl mümkün değilse milleti birbirinden ayırmak da mümkün değildir.

"HDP'YE SESLENİYORUM"

HDP'ye de sesleniyorum. Artık Türkiye'nin partisi olun. İngiltere'de bize soruyorlar bunu nasıl başardınız. Biz insanımızdaki cevheri harekete geçirdik. Bizim petrolümüz yok biz sömürge devleti olmadığımız için birikmiş sermayemiz de yoktu.

Bakın biz 100 yeni üniversite kurduk. Marmaray'ı hayata geçirdik. Milletin helal kazançlarıyla yaptık. İlk defa milli savunma sanayiini güçlü hale getirdik. TSK bundan sonra tank modernizasyonu için bizden geri ülkelere başvurmayacak. 90 OSB yaptık. Türkiye'nin her yerine havalimanlarıyla uçabiliyorsunuz herhalde.

Şu anda dünyada en fazla insani yardım yapan ülke Türkiye'dir. Türkiye işte böyle şefkatli güçlü bir devlettir. Dünyada en fazla turist alan ülke haline geldik.

KILIÇDAROĞLU'NA YALOVA ELEŞTİRİSİ

Köydes projesiyle köylerimize gittik. 36 milyar dolardan 116 milyar dolarlık bir gelir elde ettik. Belediye Başkanınız Kılıçdaroğlu'nun haberi vardı diyor. Benim başbakanlığımla ilgili şeyler söylüyorsunuz ama bence belediye başkanınızla biraz daha iyi koordinasyon sağlayın.

"DAHA ÇOK DERS ALACAKSINIZ"

2002 yılında 28 milyar dolar döviz rezervimiz 123 milyar dolara çıktı. Sayın Kılıçdaroğlu diyor ki bana bir 4 yıl verin başka bir şey istemiyorum diyor. Hazinemizin dolu olduğunu biliyor, 4 yılda harcayacak sonra gidecek.

SSK'ya geldiğinizde az da olsa kurum kar ediyordu. 8 yıl kaldınız 1 katrilyondan fazla SSK zarar yaptı. Dinleyin daha çok ders alacaksınız.

"MÜDAHALE EDERSENİZ MÜDAHALE GÖRÜRSÜNÜZ"

12 yıl boyunca bu ülkeye hizmet etmiş sayın Cumhurbaşkanıma buradan selamlarımı saygılarımı sunuyorum. Eğer başı dik bir ülke varsa bu sayın Cumhurbaşkanımızın sayesindedir. Müdahele ederseniz müdahale görürsünüz.

"9 YILLIK ANA ÇERÇEVEYİ ÇİZMEYE BAŞLAYACAĞIZ"

4 yıllık, 9 yıllık ana çerçeveyi çizmeye başlayacağız. Yeni Türkiye'nin programını yapacağız. 5 temel esas üzerinden bunu yaptık. Biz vizyonumuzla çalışırken sizin hayaliniz buna yetişemez. Sadece eleştirmek yok.

"KILIÇDAROĞLU'NUN DEDİĞİNİ YAPSAYDIK O KIZ YAŞAMIYOR OLACAKTI"

Sayın Kılıçdaroğlu, Beşar Esadın Türkiye'ye gönderdiği o küçük kız varya biz sizin dediğinizi yapsaydık o çocuk Türkiye'ye gelemeyecekti. O kız şu an yaşamıyor olacaktı. Bayırbucak Türkmenleri katledilirken siz heyet gönderdiniz Esad'ın elini sıktınız. Sayın Kılıçdaroğlu Mısır'a hiç gitmemiş. Gidip bir taksiye binse taksi parası almazlar. biz darbecilere karşıyız. Size de karşıyız siz de darbecisiniz.

DAVUTOĞLU'NUN SÖZLERİNDEN SONRA MECLİS KARIŞTI

Siz dönüp bana Mısır halkıyla kavgalısınız diye hitap ederken Mısır halkıyla Türkiye halkı kardeştir. Ben de sizi Mısır'da darbe olduktan sonra Mısır'a heyet gönderirseniz size darbeci derim.

Siz bu ülkenin Cumhurbaşkanına hakaret edeceksiniz en ufak bir eleştiri geitirnce tepki göstereceksiniz. Siz bana dikte edemezsiniz ben biliyorum ne dediğimi. Biz Mısır halkıyla beraberin darbecilere karşıyız. Neden bu kadar alınıyorsunuz 27 Mayıs'ı kastediyorsanız orasını bilemem.

"14 YAŞINDAKİ OĞLUNU ERKEN EMEKLİ OLSUN DİYE SİGORTALI YAPTIN"

Siz döndünüz, bakanlara ve bana tabi sizin çocuklarınız arasında işsiz yok dediniz. Sene 1997. Sayın Kılıçdaroğlu o yıllarda SSK Genel Müdürü, Kılıçdaroğlu'nun oğlu. 14 yaşında ilk öğretim son sınıf öğrencisi. Bir kurumda işe giriyor. 1 Mayıs 1999'da işten çıkıyor. Çocuk okuldayken işte çalışıyor görünüyorken sonra işten çıkarıyorsunuz.

14 yaşındaki çocuğun nasıl sigortalı olduğunu açıklayın. Bana dönüp ailemle ilgili bir şey söylersen gerekeni yaparım. Kim yaparsa yapsın.

"ZEYNEP KILIÇDAROĞLU'NDAN ÖZÜR DİLİYORUM AMA..."

Şimdi bunu açıklayın. Kızınız Azime Aslı Kılıçdaroğlu. O dönemde 19 yaşında sadece başlamak için işe giriş çıkışı yapılıyor. Zeynep Kılıçdaroğlu. Kendilerinden çok özür diliyorum ama onların suçu yok. Sizin suçunuz.

Sayın Kılıçdaroğlu bu dosyayı size yollarım. Eğer siyasete seviye getireceksek ailelerimizi bunun dışında tutalım. Ama dönüp hükümete böyle eleştiriler getiremezsiniz.

"ÖĞRETMENLERİN YARISI BİZİM DÖNEMİMİZDE İŞE BAŞLADI"

12 yılda nereden nereye geldiğimizi bu millet çok iyi biliyor. Şu anda 851 bin 854 öğretmenimiz var. Bunun yüzde 50'si bizim dönemimizde işe başladı. Sizin gibi iktidar olmuş olsaydı varolan öğretmenler de işlerini kaybederdi.

"ALTIN KONUSUNDA GAYRİ RESMİ İŞLEM YOKTUR"

Külçe altın ithalatı. 1994 yılından beri vergiye tabi değildir. Vergiye tabi olmayan eşyaya el konulmaz. Altınlarla ilgili buraya gelmeden önce beyan edilen miktar 1500 kg. Buraya geldikten sonra beyan edilen rakam farklı çıkıyor. Sayın Kılıçdaroğlu yine isterseniz dosyaya bakarsınız. Altın konusunda hiç bir gayri resmi işlem yoktur.

"BAYKAL'A YAPTIKLARINI BENİM CUMHURBAŞKANI'MA YAPMAMI BEKLİYOR"

Sayın Kılıçdaroğlu beni Cumhurbaşkanımızla karşı karşıya getirmeye çalışıyor. Sayın Baykal'la yaptıklarını benim Cumhurbaşkanı'ma yapmamı bekliyor. Çünkü kendisi Sayın Baykal'la nasıl bir serüven yaşadığını iyi bildiği için bizim de öyle olduğumuzu sanıyor. Bizim cumhurbaşkanımızla ilişkimiz siyasetle başlamamıştır, siyasetle bitmez, ölümle de bitmez. Bizim siyasi kültürümüzün ve ahlakımızın temel kavramı da vefadır."