Haberler

Barış Kenti Kudüs Zirvesi

Arap Birliği Türkiye Temsilcisi Büyükelçi Muhammed El-Fatih El-Nasıri, Kudüs'te barışın dünyada barış anlamına geldiğini belirterek, "İsrail hükümetleri kasıtlı olarak coğrafi ve demografik yapıyı değiştirmeye çalışıyor, boğucu bir abluka uyguluyor.

Arap Birliği Türkiye Temsilcisi Büyükelçi Muhammed El-Fatih El-Nasıri, Kudüs'te barışın dünyada barış anlamına geldiğini belirterek,  "İsrail hükümetleri kasıtlı olarak coğrafi ve demografik yapıyı değiştirmeye çalışıyor, boğucu bir abluka uyguluyor. Kudüs'te yaşayanlara destek vermeliyiz" dedi.

Sanayici İş Kadınları ve İş Adamları Konfederasyonu tarafından Ankara Sheraton Otel'de düzenlenen "Barış Kenti Kudüs" zirvesinde konuşan Nasıri, toplantıya destek veren ülke ve kuruluşlara müteşekkir olduklarını, Türkiye'nin Kudüs'e yönelik istikrarlı tutumunu saygıyla karşıladıklarını ifade etti.

Nasıri,  "Kudüs hepimizin gündeminin başında, önceliklerimiz arasında yer almalı. Kudüs'te barış, dünyada barış demektir. Bu konferansın amacı dünyaya halen ırkçı siyonist İsrail'in işgali altında olan kutsal şehir Kudüs'ün maruz kaldığı zulmü hatırlatmak. İsrail liderlerinin mesajlarından da hiçbir şekilde barış ve çözüm istemedikleri anlaşılıyor. Uluslararası toplumun bütün kararlarını göz ardı ediyor, iki devlet temeline dayalı çözümünü reddediyorlar" diye konuştu.

Konferansın bir diğer amacının da uluslararası toplumda Hristiyanı Müslümanıyla barışa destek veren herkesin İsrail'in siyonist ve ırkçı politikalarını öğrenmesi olduğu belirten Nasıri, "İsrail hükümetleri kasıtlı olarak coğrafi ve demografik yapıyı değiştirmeye çalışıyor, boğucu bir abluka uyguluyor. Kudüs'te yaşayanlara destek vermeliyiz" ifadesini kullandı.

"Türkiye'ye teşekkür ediyoruz" -

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı temsilen konferansa katılan Filistin Hükümeti Devlet Bakanı ve Başkanlık Divanı Başkanı Huseyin el-Araj da "Bize verilen maddi manevi her türlü destekten dolayı Türkiye liderlerine ve halkına teşekkür ediyoruz. Başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devletinin kurulması için uluslararası kamuoyunda verdiği destek için Türkiye'ye teşekkür ediyoruz" diye konuştu.

"Filistin halkı 70 yıldan beri büyük acılar çekiyor, topraklarımız işgal edildi ve halkımızın büyük bir kısmı göç etmek zorunda bırakıldı ve kamplarda yaşıyor" diyen Araj, İsrail'in uluslararası meşru kararları çiğnediğini, saldırganlığını ve demir yumruk politikasını devam ettirdiğini belirtti, Araj, şunları söyledi:

"İsrail hapishaneleri 6 binden fazla mahkumla dolup taşıyor. Onların hiçbir suçu yok, sadece haklarını istiyorlar. İsrail ordusu ve siyonist yerleşimciler halkımıza karşı her türlü şiddeti uyguluyor. Öldürüyor, sindirmeye çalışıyor, tarlalarımızı ve ürünlerimiz yok ediyorlar. Siyonistler bunları yaparken polis ve orduları da onları koruyor."

İsrail'in Kudüs'ü 5 Haziran 1967 öncesi eski haline döndürecek her türlü çözüme karşı geldiğini hatırlatan Araj, kutsal mekanların tamamının sürekli tehlike altında olduğunu vurguladı.

Uluslararası toplumun Filistin ve Kudüs meselesini önemsemediğini belirten Araj, "İsrail işgal gücü, yasaların ve siyasi çerçevenin dışına çıkarak bölgedeki çatışmayı dini bir savaşa dönüştürmek istiyor. Biz de Kudüs'ün açık bir şehir olmasını istiyoruz. Kudüs, iki devletin başkenti olmalı. Doğu Kudüs bağımsız Filistin'in başkenti olmalı. Filistin halkının hakları tanınmalı. İsrail tarihi zulmünden dolayı özür dilemeli" dedi.

Araj, Filistin için barış girişiminin halen masada olduğunu ve iyi niyet oluşması durumunda hayata geçirilebileceğini dile getirdi ve Türk işadamlarına ve halkına İsrail'i boykot etme çağrısı yaptı. Araj, şöyle devam etti:

"Sizden isteğimiz onların ürünlerini boykot etmenizdir. Filistin'e gelip yatırım yapın. Esnek bir yatırım yasamız var ve altyapımız da hazır. Her zaman sizin gelişinizden onur duyacağız. İşgal biter ve kaynaklarımızı tam kullanabilir, özgür bir şekilde ticaretimizi yapabilir hale gelirsek yardıma muhtaç halde kalmayacağız, etkin ve üretken bir ekonomi oluşturacağız. Filistin halkı özgürlüğe ve ekonomik bağımsızlığa susamış durumda."

Araj, halen barış için ellerini uzattıklarını söyleyerek, "Yeni barışçıl yöntemlerin yanında son yerleşimciler topraklarımızı terk edinceye kadar işgale karşı direnişimize de devam edeceğiz" şeklinde konuştu.

"Mescid-i Aksa'yı Yahudileştirmeye çalışıyorlar" -

Ürdün Kralı Abdullah'ı temsilen zirveye katılan Ürdün Evkaf ve İslami İşler Bakanı Hayil Abdul Hafiz Davud ise Kral Abdullah'ın bu konferanstan somut sonuçlar çıkmasını, zirvenin Filistin'deki kutsal bölgelerin ve Filistin halkının korunmasına ve başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devletinin kurulmasına vesile olmasını temenni ettiğini aktardı.

İsrail'in kutsal Mescid-i Aksa'yı ve köklü İslam ve Arap mirasını yok ettiğini, bunları yaparken uluslararası yasaları çiğnediğini belirten Davud, "Mescid-i Aksa'nın bir bölümünü Yahudileştirmek için çaba sarf ediyorlar. Ürdün, Arap Birliği, İslam İşbirliği Teşkilatı, UNESCO ve bütün İslam ülkeleriyle işbirliği içinde bu ihlallere her zaman karşı koymaktadır" diye konuştu.

Kral Abdullah'ın görüşlerini aktaran Davud, Ürdün'ün İsrail ile imzalanan barış anlaşmasından yararlanarak Kudüs'teki kutsal bölgelerin korunması için çaba gösterdiğini, Mescidi- Aksa'nın Kabe-i Müşerrefe'den ve Mescid-i Nebevi'den daha az değerli olmadığını, Kudüs'ün saldırıya maruz kalmasının 1 milyar 700 milyon Müslümana saldırı anlamına geldiğini kaydetti.

Davud, Kudüs'teki başta Mescid-i Aksa olmak üzere bütün kutsal bölgelerin korunması için bütün Müslüman ülkelerin desteğiyle bir fon oluşturulduğunu hatırlatarak, "Kudüs'teki halkımız, orada mücadele edenler İsrail'e karşı koyuyor. Evleri yıkılıyor, hapsediliyor. Filistinli halkımızın mübarek cihadına destek sağlamamız gerekiyor ki direnişlerini devam ettirebilsinler" ifadesini kullandı.

Yasal olarak Filistin'in korunması ve Filistin üzerindeki baskının kalkması için medya, ekonomi ve siyaset yoluyla İsrail'e baskı yapılması gerektiğine değinen Davud, Türk yetkilileri ve halkını Kudüs'e verdikleri destekten dolayı saygıyla selamladıklarını, Ürdün'ün Kudüs için işbirliği içine girmeye hazır olduğunu belirtti.

Gençlik Konfederasyonları, Türkiye Sanayici İş Kadınları ve İş Adamları Konfederasyonu ve Arap Birliği işbirliğiyle Filistin Devlet Başkanlığı ve Ürdün Haşimi Krallığı himayelerinde yapılan "Barış Kenti Kudüs" zirvesine 22 Arap ve Müslüman ülkesinden üst düzey yetkililerin yanı sıra akademisyen ve Arap entelektüeller de katıldı.

Kaynak: AA / Güncel

Filistin İsrail Kudüs Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title