Haberler

Balyoz Planı Davası Temyiz Duruşması

Avukat Erol: "Seminerde Suga hiç tartışılmamış, nasıl oldu da ceza verdiniz bu insanlara, hiç mi bir insanın hayatını kararttık diye düşünmüyor bu insanlar? Yastığa kafasını koyunca uyuyabiliyor mu? Hiç zannetmiyorum. Yalnız kaldığında vicdanına hesap veremez, hele Allah'a hiç hesap veremez" "Biz niye ceza aldık? Çetin Doğan ile Fazıl Diren arasındaki konuşma iddianameye girmez mi? Tarafsız bir savcı, inançlı bir savcı eğer Allah'a inanıyorsa getirir o Fazıl Diren olayını 'burada çok ciddi bir olay var' der, bu davayı açmaz bile" "Hep yargı kararları tartışıldı. Sayın başkanım buna bir son verin. Yargı tartışılmayacak kadar üstündür. Toplumun temel direğidir. Çektiğiniz anda çatı çöker"

Emekli Oramiral Özden Örnek ile emekli orgeneraller Halil İbrahim Fırtına ve Çetin Doğan'ın da arasında bulunduğu 361 sanıklı "Balyoz Planı" davasının, Yargıtay 9. Ceza Dairesindeki temyiz duruşmasına devam edildi.

Sanıklar Utku Arslan, Mustafa Yuvanç, Harun Özdemir, Fatih Uluç Yeğin, Ercan İrençin, Yaşar Barbaros Büyüksağnak, Taner Gül, Soner Polat, Ramazan Cem Gürdeniz, Kıvanç Kırmacı, Hasan Gülkaya, Faruk Doğan, Cem Aziz Çakmak, Bora Serdar ve Ali Semih Çetin'in avukatı Şule Nazlıoğlu Erol savunmasını yaptı.

Müvekkillerinin ikisi dışındakilerin Suga harekat planıyla yargılandıklarını belirten Erol, iddianame, mütalaa ve gerekçeli kararda, Birinci Ordu Komutanlığında yapılan plan seminerinde bir araya gelindiği, Balyoz ile Suga ve Oraj planının seminerde tartışıldığının kabul edildiğini anlattı.

Erol, Suga'da yazılanların dosyada ismi geçen kişilerin görev alanına girip girmediğinin araştırılması gerektiğini ancak bunun yapılmadığını savundu.

Birinci Ordu Plan seminerine katılan 162 subaydan 48'ine dava açıldığını anımsatan Erol, seminere Kuzey Deniz Saha Komutanlığı temsilcisi olarak 3 subayın katıldığını söyledi.

-"Ciddi mantık hatası var"-

Deniz Kuvvetlerinden Albay Fazıl Diren ile Çetin Doğan arasındaki Suga planına ilişkin seminer ses kayıtlarındaki tapeleri okuyan Erol, "O CD'lerin sahte olmasından vazgeçtim. Burada çok ciddi mantık hatası var" dedi.

Diren'in, Doğan'a seminerdeki takdimi öncesi, "Komutanım müsaade ederseniz takdim yaparken yansı kullanmayacağım çünkü hazırladığım yansıların bugün sabahtan bu saate konuşulanlarla herhangi bir alakası yok. Çünkü hem iç tehdidin hem dış tehdidin olduğu yerde bizim bu konuyla ilgili yapılmış planımız yok" dediğini belirten Erol, "Hani Suga tartışılmıştı" diye sordu.

Erol, Diren'in, "Komutanım, Birinci Ordu Plan seminerindeki senaryoya göre önce Birinci Ordunun bizden ne talep ettiğini görmek istiyoruz" şeklindeki sözlerinden "şaşırdığının anlaşıldığını" ifade etti

Doğan'ın "Şimdi tabii bir gerginlik var. Ege'de Türk-Yunan ilişkilerinde bozukluk var. Savaş istemiyoruz ama Deniz Kuvvetlerimize alarm vermişiz, bekasını sağlama, belli görevleri yerine getirme bakımından sizin Kuzey Deniz Komutanlığı olarak..." sözleri üzerine Diren'in "Marmara nakliyat planımız var. Sınırlı sayıda su üstü unsurları var. Sahil güvenlik botları var" dediğini belirten Erol, Sahil Güvenliğin İçişleri Bakanlığına bağlı olduğunu hatırlattı.

-"Tek umudum sizlersiniz"-

"Yüksek mahkeme olarak huzurunuza geldim ve tek umudum da sizlersiniz" diyen Erol, duruşmalar devam ederken müvekkillerinin eşlerine, "inşallah bize buradan 10 sene veya daha az ceza verip göndermezler, eğer verirlerse bu dosya evrak üzerinden incelemeye girer, oradan kesinleşir gider ama 10 sene üstünde verirlerse gideriz sayın mahkemenin üyelerine bu haksızlığı anlatırız" dediğini anlattı.

"Hepinizin adalet vicdanıyla hareket edeceğinden asla kuşkum yok" ifadesini kullanan Erol, "Elinizdeki Suga planına bakın lütfen, tek görüşme bu. Suga dediği denizci Fazıl Diren ile bir tek konuşma bu. Bunun dışında başka hiçbir konuşma yok ve bu yüzden Özden Örnek dahil içeride çok sayıda denizci amiral, kurmay albay 3 seneye yakındır maalesef tutuklu" diye konuştu.

Çetin Doğan'ın seminerin kapanış konuşmasında, "Buradaki Yunanistan meselesi tarihi bir meseledir. Yunanistan meselesi böyle bir ortam içerisinde zaten olasılığı en uzak senaryodur" dediğini anlatan Erol, seminer planının yasalara uygun yapıldığına dair gözlemcilerin de ifadeleri olduğunu söyledi. Erol, buna karşın duruşma zabıtlarına girilen beyanların gerekçeli karara tersine geçirildiğini öne sürdü.

-"Hakimlere büyük saygım var"-

Hakimlere büyük saygı duyduğunu ancak 10. Ağır Ceza Mahkemesinin bunun dışında olduğunu dile getiren Erol, mahkeme sürecinde yaşadığı sıkıntıları anlattı. Erol, yerel mahkemede savcının kendisine "atlama, her şeye atlıyorsun" demesi üzerine mahkemeden suç duyurusunda bulunulmasını talep ettiğini, mahkemenin ise Türk Dil Kurumundan "atlama" kelimesinin anlamını bulup suç teşkil etmediğine karar verdiğini aktardı. Erol, bunun üzerine bu "argo" ifadenin mahkemede sürekli kullanılmaya başladığını kaydetti.

"En içimi acıtan da AİHM'e gitmek. Ben niye gideyim, ben kendi yargımı neden AİHM'e şikayet etmek zorunda kalayım Bu beni rencide ediyor. Ben kendi yargımdan istiyorum bu adaletsizliğin giderilmesini, sizlerden istiyorum" diyen Erol, mahkemenin Hilmi Özkök ve Aytaç Yalman'ı dinlememesini eleştirdi.

Erol, "Millet Avrupa'da Amerika'da devlet başkanlarını çağırıyor huzuruna dinliyor, onlar da 'gık' bile demiyor. Çünkü yargının bağımsızlığına ve tarafsızlığına inanmışlar. Ben sizleri de o şekilde düşünerek buraya geldim" diye konuştu.

-"Gençlik Parkı'na kayık koyup oradan mı izleyecekler"-

Delil kabul edilen verilere göre Ankara'daki bölge komutanlığına Yunanistan'ı izleme görevi verildiğini anımsatan Erol, "Nasıl izleyecek Gençlik Parkı'na iki tane kayık koyup oradan mı izleyecek" dedi.

"27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül" dendiğinde hep mahkeme kararlarının tartışıldığını dile getiren Erol, "Hep yargı kararları tartışıldı. Sayın başkanım buna bir son verin. Yargı tartışılmayacak kadar üstündür. Toplumun temel direğidir. Çektiğiniz anda çatı çöker. İnsanların yargıya olan algısı, güveni zayıfladığı takdirde istediğiniz kadar güçlü iktidar olun hiç önemli değil, orayı durduramazsınız. Yargı çok ama çok önemlidir. Bana göre yargı artık yumruğunu vurmalı, ciddi anlamda vurmalı, adaletten yana vurmalı" değerlendirmesinde bulundu.

Anayasa Mahkemesinin Yargıtay 6. Hukuk Dairesi eski Başkanı Hasan Erdoğan ile ilgili kararında yasa dışı delilleri yok sayarak beraat kararı verdiğini anımsatan Erol, "Biz niye ceza aldık? Çetin Doğan ile Fazıl Diren arasındaki konuşma iddianameye girmez mi? Tarafsız bir savcı, inançlı bir savcı eğer Allah'a inanıyorsa bunun altını özellikle çiziyorum, getirir o Fazıl Diren olayını 'burada çok ciddi bir olay var' der, bu davayı açmaz bile. Lütfen elinizdeki dosyaya bakın, Marmara nakliyat planı var mı, sahil güvenlik botları var mı" ifadesini kullandı.

Erol, "Seminerde Suga hiç tartışılmamış, nasıl oldu da ceza verdiniz bu insanlara, hiç mi bir insanın hayatını kararttık diye düşünmüyor bu insanlar? Yastığa kafasını koyunca uyuyabiliyor mu? Hiç zannetmiyorum. Yalnız kaldığında vicdanına hesap veremez, hele Allah'a hiç hesap veremez" diye konuştu. - Ankara

Kaynak: AA / Güncel

Özden Örnek Kuzey Deniz Çetin Doğan Yargıtay Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title