Haberler

Bakanlar Kurulu Toplantısı

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Hürriyet gazetesindeki "Karargah rahatsız" başlıklı habere ilişkin, "Öyle anlaşılıyor ki birileri Türkiye'de sivil siyasi iradeyle, hükümetle Türk Silahlı Kuvvetlerinin uyumlu bir şekilde çalışmasından rahatsızlık duyuyor.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Hürriyet gazetesindeki "Karargah rahatsız" başlıklı habere ilişkin, "Öyle anlaşılıyor ki birileri Türkiye'de sivil siyasi iradeyle, hükümetle Türk Silahlı Kuvvetlerinin uyumlu bir şekilde çalışmasından rahatsızlık duyuyor. Birileri 15 Temmuz'daki o felaketten sonra Türk Silahlı Kuvvetlerimizin itibarını yerle bir eden o 15 Temmuz hain kalkışmasından sonra, Türk Silahlı Kuvvetlerimizin yeniden itibar kazanarak, yeniden halkla bütünleşme sürecine girerek operasyonlar yapmasından, bu operasyonlarda da başarılı olmasından öyle anlaşılıyor ki birileri rahatsızlık duyuyor." dedi.

Kurtulmuş, Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında yapılan Bakanlar Kurulu toplantısı devam ederken Çankaya Köşkü'nde düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulundu, gazetecilerin soruları yanıtladı.

Bir gazetecinin Hürriyet gazetesinin "Karargah rahatsız" başlıklı haberini hatırlatarak, konunun toplantıda gündeme gelip gelmediğini sorması üzerine Kurtulmuş, manşetin "Karargah rahatsız" şeklinde algılanmasının doğru olmadığı kanaatinde olduğunu belirtti.

Kurtulmuş, "Öyle anlaşılıyor ki birileri Türkiye'de sivil siyasi iradeyle, hükümetle Türk Silahlı Kuvvetlerinin uyumlu bir şekilde çalışmasından rahatsızlık duyuyor. Birileri 15 Temmuz'daki o felaketten sonra Türk Silahlı Kuvvetlerimizin itibarını yerle bir eden o 15 Temmuz hain kalkışmasından sonra, Türk Silahlı Kuvvetlerimizin yeniden itibar kazanarak, yeniden halkla bütünleşme sürecine girerek operasyonlar yapmasından, bu operasyonlarda da başarılı olmasından öyle anlaşılıyor ki birileri rahatsızlık duyuyor." değerlendirmesinde bulundu.

Meselenin son derece yanlış olduğunu ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin siyasetin içine çekilmesinin hiçbir faydasının olmadığını Türkiye'nin gördüğünü vurgulayan Kurtulmuş, "1950'den bu yana olan çok partili siyasi hayatımızda gördüğümüz gibi çok somut 15 Temmuz'da da gördük." dedi.

"Millet, milli iradenin yegane koruyucusu, yegane kollayıcısıdır"

Kurtulmuş, 15 Temmuz darbe girişiminin sadece darbe teşebbüsü olarak kalmadığını, TSK'ya en fazla zarar veren, algısını ve itibarını zedeleyen bir kalkışma olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:

"Türk Silahlı Kuvvetlerimiz 15 Temmuz'dan da çıkardığı dersle asla siyasetle ilgili değildir, siyasetin içerisine çekilemez, böylesine ciddi bir şekilde Türk Silahlı Kuvvetlerimiz kendi işine odaklanmış vaziyettedir, vatan savunmasıyla ilgilidir. Kaldı ki Türkiye de eski Türkiye değildir. Herkesin bu anlamda sözlerine, söylediklerine dikkat etmesi lazım. Artık öyle herhangi bir şekilde manşet atarak ne Türk Silahlı Kuvvetlerine ayar vermek, ne Türkiye'nin siyasi iradesine, hükümete ayar vermek mümkün değildir. Herkes bunu aklına koysun.

Köprünün altından çok sular aktı. Türkiye'de bundan sonra sivil irade, yani hükümet, milletin vermiş olduğu yetkiye dayanarak işinin başındadır. Millet, milli iradenin yegane koruyucusu, yegane kollayıcısıdır, 15 Temmuz'da da bunu göstermiştir. Türk Silahlı Kuvvetleri de hükümetin, sivil iradenin, milletin görev vermiş olduğu, yetkilendirmiş olduğu iradenin emrinde görevlerini yapan Türkiye'nin önemli kuruluşlarından birisidir, siyasetin içerisine asla girmeyecektir. Türk Silahlı Kuvvetlerini kimsenin de siyasetin içine sokmaya gücü yetmez."

- "Bu süreçte herkes işine baksın, medya da işine baksın"

FETÖ ve geçmiş dönemde kendisini siyasete bulaştırmak isteyenlerin verdiği zararın Türk Silahlı Kuvvetlerince bilindiğini belirten Kurtulmuş, "Bu süreçte herkes işine baksın, medya da işine baksın. Bu tür operasyonlarla bu tür manşetlerle hiç kimse ne Türk Silahlı Kuvvetlerinin görüşünü değiştirebilir, ne hükümetimizin olaylara karşı sergilemiş olduğu tavrı değiştirebilir. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti işinin başındadır, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti Türkiye'nin bütün anayasal kurum ve kuruluşlarıyla anayasada belirtilen çerçevede işbirliği içerisinde yoluna devam eder. Sivil irade millet adına, siyasi irade hükümettedir ve bütün kurum ve kuruluşlar da hükümetin emrinde vazifelerini yapar." ifadesini kullandı.

Bir gazetecinin, IKBY Başkanı Mesud Barzani'nin Türkiye'ye ziyareti öncesi, "Cumhurbaşkanı Erdoğan cesur bir siyasetçi, barış süreci için HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş ve diğer milletvekilleri serbest kalmalı" açıklamasını hatırlatarak, "Bu açıklamaları da yeniden çözüm sürecine bir çağrı olarak nitelendirildi. Barzani'nin Türkiye temaslarında böyle bir çağrısı oldu mu?" sorusu üzerine, Kurtulmuş, şöyle dedi:

"Türkiye temaslarında bu konular gündeme gelmedi. Türkiye temaslarının özü, Sayın Barzani'yle ve Bölgesel Kürt Yönetimi ile Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin yapmış olduğu işbirliğinin gözden geçirilmesi, bölgede barışın sağlanması ve özellikle terör örgütlerine karşı ortak mücadelede hangi konular ele alınabilecek bunlar gündeme gelmiştir. Bu bahsettiğiniz konular görüşmelerde gündeme gelmedi."

- "Yadırganacak bir durum yok"

Kurtulmuş, "Havaalanında Barzani'nin Bölgesel Kürt Yönetimi bayrağının göndere çekilmesi, bu ilk kez gerçekleşiyor, diplomatik anlamda ne değişti?" şeklindeki bir başka soru üzerine, şunları ifade etti:

"Bir kere bilgiyi düzeltmemiz lazım, ilk kez çekilmiyor. Sayın Barzani, Türkiye'ye her geldiğinde bu diplomatik uygulama yapılmıştır. Hem Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'nin bayrağı hem Irak bayrağı hem de Türk bayrağı, üç bayrak asılmıştır. Dolayısıyla önceki uygulamalarda da böyle olmuştur. Onun için soruyu düzeltmem lazım, hemen kamuoyunun yanlış bilgilenmesini önlemek bakamından, daha önceki ziyaretlerde de aynı uygulama olmuştur, bu uygulama diplomatik teamüllere uygundur ve Irak Anayasası'na uygundur, bunda herhangi bir şekilde yadırganacak bir durum yok."

Geçtiğimiz hafta ABD'den Türkiye'ye gerçekleştirilen ziyaretler kapsamında ABD ile Türkiye'nin Rakka operasyonunda mutabakata vardığı ve Türkiye'nin 4 bin askerle ABD'ye destek vererek operasyonda yer alacağına ilişkin iddiaların hatırlatılması üzerine ise Kurtulmuş, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Resmi olarak hükümet tarafından açıklanmayan bir takım görüşlerin gerçekmiş gibi gündeme getirilmesi doğru değil. Evet, çok sayıda kulis bilgileri, duyumlar oluyor ama bunlar resmi bilgiler olarak açıklanmadığı sürece bunlara itibar etmemek lazım. Rakka operasyonu konusunda görüşmelerimiz devam ediyor, henüz gelinmiş ortak sonuç yoktur. Bizim gerek Rakka operasyonu, gerek Cerablus operasyonu, gerek El Bab operasyonuyla ilgili söylediğimiz ana çerçeve şudur: Türkiye'nin herhangi bir şekilde ne Irak'ın, ne Suriye'nin, ne bir başka ülkenin topraklarında gözü yoktur. Biz bu operasyonların hiçbirisini toprak kazanalım diye yapmıyoruz, yapacak da değiliz."

Bu operasyonların Türkiye'nin ulusal güvenliğini ilgilendirdiğini vurgulayan Kurtulmuş, şu görüşlere yer verdi:

"Dolayısıyla buradaki temel meselemiz kiminle nerede hangi sorunu çözebilirsek çözmeye gayret ederiz. Bizim derdimiz, Suriye'de, Irak'ta bir an evvel barışın sağlanmasıdır. Rakka'da, Cerablus'ta, Musul'da diğer kentlerde süratli bir şekilde bölgenin barışa kavuşması bu bölgelerin, bu şehirlerin barışa kavuşması ve barış olduktan sonra da o bölgelerin yerli halklarının gelerek o şehirlerde oturmaya devam etmeleridir. Yine bunun temin edilmesi için ısrarla söylediğimiz bir şehirden bir terör örgütünü çıkarırken oraya başka bir terör örgütünü getirmek bölge barışına hizmet etmez. Türkiye olarak bunu hem ABD ile hem Rusya ile hem ilgili diğer bütün ülkelerle uluslararası koalisyonun mensuplarıyla defaatle paylaşıyoruz ve bu çerçevede yapılacak operasyonlara destek verilmesi konusunda da Türkiye'nin tavrının açık olduğunu ifade ediyoruz."

Kurtulmuş, Türkiye ile ABD'nin olası bir Rakka operasyonuna girmesinin Rusya ile ilişkilere nasıl yansıyacağının sorulması üzerine, ilgili ülkelerle görüşmelerin devam ettiğini belirterek, şunları söyledi:

"Yani Rakka'da Amerika Birleşik Devletleri ve uluslararası koalisyonla ortak bir operasyon ihtimali eğer görüşmelerden sonra ortaya çıkarsa bunu yapmak örneğin Suriye'nin batısında Ruslarla özellikle Halep'teki barış üzerinden gerçekleştirdiğimiz ve sonu Astana'ya kadar uzanan o görüşmeler sürecine zarar vermez ya da Astana sürecinde Ruslarla bir işbirliği içerisinde olmamız Amerika Birleşik Devletleri'yle Rakka meselesini konuşuyor olmamıza mani olmaz. Bunlar birbirinden ayrı konulardır biz kiminle, nerede Suriye barışını sağlamak için, halklara kendi şehirlerine dönme imkanı sağlamak için işbirliği yapabilirsek bunları konuşuruz bu işbirlikleri aynı zamanda Türkiye'nin ulusal güvenliğini etkileyen sonuçlar verecektir diye düşünüyoruz ve buradaki gelişmeleri birebir Türkiye'nin milli güvenlik meselesi olarak kabul ediyoruz."

- "İstihbaratlar Amerikan Adalet Bakanlığıyla paylaşılmıştır"

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen'in Kanada'ya kaçacağı ve kaçması halinde kalacağı çiftliğin adresinin Adalet Bakanlığı tarafından ABD makamlarına iletildiğine ilişkin iddiaların hatırlatılması üzerine şunları kaydetti:

"Amerika Birleşik Devletleri'ndeki FETÖ elebaşının Kanada'ya geçmesi, kaçması ihtimali üzerinde ciddi bir takım istihbarat bilgilerimiz mevcuttur. Kanada'da FETÖ'ye mensup kişilerce satın alınmış olan bazı arazilerin olduğu, çiftliklerin olduğu ve muhtemelen buraya geçebileceği yönündeki ciddi istihbaratlar Amerikan Adalet Bakanlığıyla da paylaşılmıştır. Ümit ederiz ki gereğini yaparlar, bizim kadar ciddiyetle konunun üzerine eğilirler."

(Sürecek)

Kaynak: AA / Politika

Amerika Birleşik Devletleri Hürriyet Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title