Haberler

Bakanlar Kurulu Toplantısı

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, "Büyük bir mücadele sürdürüldüğü için olağanüstü hal gerektiği kadar Türkiye'de ilan edilecek.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, "Büyük bir mücadele sürdürüldüğü için olağanüstü hal gerektiği kadar Türkiye'de ilan edilecek. Ümit ederiz en kısa süre içerisinde olağanüstü hali bitirip Türkiye ciddi bir şekilde normalleşme sürecine başlar. Ama sonuçta olağanüstü hal normal vatandaşımızın günlük hayatını etkilemiyor. Sadece FETÖ mensupları, devlete karşı terörist faaliyet içinde olan odaklar devletten temizleniyor. Ümit ederiz, referanduma gidilmeden evvel olağanüstü hal sonuçlanmış olur." dedi.

Kurtulmuş, Çankaya Köşkü'nde, Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında yapılan Bakanlar Kurulu toplantısı devam ederken gazetecilere açıklamada bulundu, soruları cevapladı.

Kamuya alınacak taşeron işçilerle ilgili düzenlemenin güncelleştirilmesine ilişkin bir soru üzerine, Kurtulmuş, henüz son şekli verilmeyen düzenlemenin Ekonomi Koordinasyon Kurulunda (EKK) ele alındıktan sonra Bakanlar Kuruluna kısa süre içerisinde getirileceğini söyledi.

"Almanya ve Belçika'da bazı mahkemelerin Pkk'lıları serbest bırakmaya başladıklarını biliyoruz. Avrupa'da Pkk'nın terör listesinden çıkarılacağı konuşuluyor. Siz bu durumu nasıl yorumlarsınız" sorusuna karşılık Kurtulmuş, "Avrupa Birliği, Pkk'yı terör listesine alırken sadece bizim ricamız üzerine almadı. PKK dediğiniz örgüt Avrupa ülkelerinin bu mahkemelerde alınan kararlar, münferit kararların da olduğu ülkeler de dahil olmak üzere Avrupa ülkelerinde çok sayıda terör faaliyetinde bulundu." yanıtını verdi.

PKK'nın Avrupa ülkelerini de rahatsız eden uluslararası bir terör örgütü hüviyeti kazandığını dile getiren Kurtulmuş, Avrupa Birliği'nin PKK'yı terör örgütleri listesine koymasının temel nedeninin bu olduğunu ifade etti.

PKK'nın bu süreçte "terörü, silahı bırakmış terör örgütü olma" hüviyetini yitirmiş bir grup olmadığına işaret eden Kurtulmuş, tam tersine daha fazla silah kullanan, çatışma bölgelerinde elde ettiği tecrübeyle bu çatışma bölgelerindeki tecrübesini, hem Türkiye'ye hem de Avrupa ülkelerine taşıyan daha karanlık ve kanlı bir örgütü hüviyeti kazandığını vurguladı.

Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dolayısıyla Avrupa Birliğinin PKK'yı terör listesinden çıkaracağını söylemek ya da böyle bir çalışmanın içerisinde olmak akla ziyan bir iştir, siyasi realiteyle uyuşmayan bir iştir. Ben o açıdan Avrupa Birliği'nin PKK'yı terör listesinden çıkarmayacağını görüyorum. Ancak münferit olarak bahsi geçen mahkeme kararları evet münferittir. Bir ülkenin, Belçika'nın ya da Almanya'nın bütün siyasal tavrını ortaya koymaz. Mahkemelerde alınan bu karar, maalesef Avrupa'nın içerisinde yükselen ırkçılığın, Türkiye karşıtlığının bir terör örgütünü destekleyecek mahkeme kararı alma noktasına kadar gelmiş olduğunu göstermesi bakımından hazindir. Yani bu mahkemelerin kararları açık bir şekilde Türkiye'deki bu terör saldırılarına destek mahiyetindedir, kabul edilemez, asla doğru bulunamaz, asla meşru görülemez bir tavırdır.

Şöyle söylemek lazım, Brüksel'deki, varsayalım ki terör saldırısına yapan DEAŞ'lı teröristler Türkiye'de yargılanıyor olsaydı ve herhangi bir mahkeme başkanı Brüksel saldırılarıyla ilgili yargılanan teröristlerle ilgili böyle bir karar alsa, böyle bir ifade ortaya koysaydı, bunu nasıl karşılarlardı. Bu kabul edilebilir bir şey değildir. Bunun ortadaki realiteyle hiç bir bağlantısı yoktur. Sadece Türkiye'ye karşı tarafgir, hasmane tavrı göstermesi bakımından Avrupa açısından alarm vericidir."

"Ciddiyetle bütün kamu kurum ve kuruluşları çalışıyor"

Bir gazetecinin, "Başbakan'ın referanduma OHAL sürecinde gidilmeyeceğine yönelik bir açıklaması oldu. Bu konu gündeme geldi mi?" sorusu üzerine Kurtulmuş, OHAL'in "gereklilik" nedeniyle ilan edildiğini söyledi.

Kurtulmuş, Türkiye'nin uçurumun kenarından döndüğünü, ciddi bir darbe teşebbüsüyle karşı karşıya kalındığını aktardı.

Darbe teşebbüsünün "son anda bir araya gelmiş üç-beş tane cuntacı örgüt üyesi tarafından yapılmadığının" altını çizen Kurtulmuş, darbe teşebbüsünün arkasında 40 yıllık bir hazırlık olduğunu, devleti ele geçirmenin sinsi planının bulunduğunu belirtti.

Kurtulmuş, bunları yapanların bir kısmının darbeci subaylar ve onlara destek olanlar, bir kısmının da hala devlet içerisinde bulunan kendisini gizlemiş unsurlar olduğunu kaydetti.

Darbe tehdidinden ve cuntacı zihniyetten kurtulmak için bir taraftan reform adımları atılırken diğer taraftan da devletin içindeki bu unsurların temizlenmesi için çok titiz, hassas bir çalışma sürdürüldüğünü anlatan Kurtulmuş, bunun vakit alacağını söyledi. Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"İsteriz ki yarın sabah bitirelim işimizi. Ciddiyetle bütün kamu kurum ve kuruluşları çalışıyor. Ama büyük bir mücadele sürdürüldüğü için olağanüstü hal gerektiği kadar Türkiye'de ilan edilecek. Ümit ederiz en kısa süre içerisinde olağanüstü hali bitirip Türkiye ciddi bir şekilde normalleşme sürecine başlar. Ama sonuçta olağanüstü hal, normal vatandaşımızın günlük hayatını etkilemiyor. Sadece FETÖ mensupları, devlete karşı terörist faaliyet içinde olan odaklar devletten temizleniyor. Ümit ederiz, referanduma gidilmeden evvel olağanüstü hal sonuçlanmış olur. İşlerimizi bitirmiş oluruz, devlet gelecek nesillere büyük bir yük yani hainlerin devlet içerisinde barındırılması hali, büyük bir yük olarak kalmaz, çok kısa süre içerisinde bu temizliği bitirmiş oluruz."

"Şu ana kadar verilen söz tutuluyor"

Bir gazetecinin, Haşdi Şabi'nin Irak ordusuna katılmasına yönelik Irak Parlamentosunda alınan karara ilişkin değerlendirmesini sorması üzerine Kurtulmuş, Türkiye'nin Haşdi Şabi konusundaki titizliğini Irak hükümetiyle her vesileyle paylaştığını vurguladı.

Haşdi Şabi'nin, Telafer ve Musul içine girmemesine yönelik bir ittifakın söz konusu olduğunu dile getiren Kurtulmuş, şunları söyledi:

"Evet, Irak Parlamentosu Haşdi Şabi'yi en azından kısmen meşrulaştıran bir karar almıştır ama bu karara rağmen yine Irak Başbakanı'nın ifadesiyle, 'Haşdi Şabi bu şehirlere girmeyecek, bu şehirlerin kontrolünü eline almayacak ve orada olası bir mezhep çatışmasının kapısı açılmayacaktır'. Ümit ederiz Irak Hükümeti, Irak Başbakanı, çok açık şekilde paylaştığı bu sözlerin arkasında durur ve Allah korusun hepimizin korktuğu, bu bölgedeki en önemli, en zor şartları oluşturacak mezhep çatışmalarının fitilini ateşleyecek bir adımın atılması önlenmiş olur. Şu ana kadar verilen söz tutuluyor, bu örgüt Telafer ve Musul'un içine girmiyor."

Tutuklu HDP'li milletvekilleri

"HDP'li tutuklu milletvekillerinin Anayasa Mahkemesi tarafından serbest bırakılabileceğine" yönelik söylemler hatırlatılarak, değerlendirmesi sorulan Kurtulmuş, "Biz siyasetçiyiz, biz siyasetçiler, açılmış davalarla ilgili yönlendirici bir şey söylemeyiz" karşılığını verdi. Kurtulmuş, temennilerin ve görüşlerin ifade edilebileceğini belirterek, şöyle devam etti:

"Ama sonuçta şu anda devam eden bir hukuki süreç, mahkemeler var, şu anda tutuklu olan her bir milletvekiliyle ilgili oluşmuş farklı şartlar var. Dolayısıyla bu dosyaların içeriği hakkında karar vermek bize, siyasetçilere düşen bir şey değil. Bağımsız mahkemeler bu dosyaları tek tek inceleyecekler, yargı süreçleri devam edecek ve onun sonucu olarak bir karar ortaya çıkacaktır. Hep beraber bekleyip göreceğiz. Süreç tamamıyla bağımsız mahkemelerin kontrolü altındadır."

(Bitti)

Kaynak: AA / Güncel

Türkiye Irak PKK Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title