Haberler

Bakanlar Kurulu Toplantısı

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, görevinin başında olduğunu belirterek, "Ben burada bir dava için varım. Ülkeme, milletime hizmet etmek için bu görevleri üstlendim. Allah kısmet ederse seçimlerden sonra bu görevde olmayacağım. Şerefimle yaşayacağım, sadece emekli maaşıyla geçinen ama kalbi huzur içinde olan bir insan olarak Ankara'nın sokaklarında dolaşacağım" dedi.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, görevinin başında olduğunu belirterek, "Ben burada bir dava için varım. Ülkeme, milletime hizmet etmek için bu görevleri üstlendim. Allah kısmet ederse seçimlerden sonra bu görevde olmayacağım. Şerefimle yaşayacağım, sadece emekli maaşıyla geçinen ama kalbi huzur içinde olan bir insan olarak Ankara'nın sokaklarında dolaşacağım" dedi.

Arınç, Başbakanlığa devredilen Çankaya Köşkü'nde, Bakanlar Kurulu Toplantısı'na verilen arada basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Başbakan Davutoğlu ile geçen Perşembe ve Cuma akşamı parti genel merkezinde, Bursa ile ilgili seçim çalışmaları konusunda bilgi vermek üzere bir araya geldiklerini belirten Arınç, "İkinci olarak da partimize gelmesi arzu edilen veya talep üzerine kendisiyle konuşmam gereken bir kişiyle görüşmem olmuştu. Onun sonuçlarını Sayın Başbakanımıza arz etmek için gittim. Bunun dışında 'Sayın Cumhurbaşkanımız böyle konuşuyor, ben böyle bir cevap vereceğim...' Bunları söylemiş değilim. Sayın Ahmet Davutoğlu, bu konuda tamamen masumdur. Ben böyle bir şeyi kendisine bildirmedim. Bu suç değil ki masumiyetten bahsetmiş olayım. Hayır. Ama birileri bizim o görüşmelerimizi dışarıya başka türlü nakletmiş olabilirler. İçeriğini size söyledim" diye konuştu.

Arınç, kendisine yöneltilen "O gün hükümet sözcüsü sıfatıyla mı konuştunuz" sorusuna cevaben de şunları söyledi:

"Ayıptır, günahtır canım. Benim adım Bülent Arınç. Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsüyüm. Her mikrofon uzatıldığında bunu aynen açıklamak zorunda mıyım? 'Bak bu benim kişisel düşüncemdir, altını büyük bir şekilde çizelim. Bak şimdi tam hükümet sözcülüğüne sıra geldi, o sıfatla konuşuyorum.' Arkadaşlar, ben uzatılan mikrofondan 40 senedir kaçmamış bir adamım. Başkaları sağda solda saklanırlar, ben hamdolsun ki cevap vermem gereken bir yerde, siz de basın mensupları, hiçbirinizi kırmamışımdır. Dolayısıyla o güne kadar bu konularda görüşmemiştim ama sorulduğu zaman da düşüncelerimi ifade ettim. Bunların hangi anlama geldiğini herkes çok iyi anladı. Onu ayrıca tashih etmeye gerek duymuyorum."

-"Bu dava için ömrümü feda ettim"-

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in Twitter'da kendisiyle ilgili mesajları eleştiren Arınç, "Ben görevimin başındayım. Bugüne kadar da zamkla yapışmış koltukta oturan bir insan değilim, bunu kendisi çok iyi bilir. Onun istediği noktaya ben siyasi hayatımda çok defa gelmişimdir, her şeyi de feda etmişimdir" ifadesini kullandı.

"Koltuk sevdası, mevki, makam sevdası" olmadığına vurgu yapan Arınç, sözlerine şöyle devam etti:

"Çıkar para ilişkisi değil, adam kandırma değil, birilerinin yaptığı gibi. Ben burada bir dava için varım. Bu dava için ömrümü feda ettim. Ülkeme, milletime hizmet etmek için bu görevleri üstlendim. Allah kısmet ederse seçimlerden sonra bu görevde olmayacağım. Şerefimle yaşayacağım, sadece emekli maaşıyla geçinen ama kalbi huzur içinde olan bir insan olarak Ankara'nın sokaklarında dolaşacağım. Buna herkes emin olsun. Beni istifaya davet etmek, beni görevden almak için birilerine çağrıda bulunmak senin hakkın değil, haddin de değil."

Gökçek'e okkalı cevaplar vermeyi aklından geçirdiğini ama iki sebepten bunu yapamayacağını dile getiren Arınç, şöyle konuştu:

"Birincisi benim Gökçek'e değil ama onun değerli eşi Nevin Hanımefendi'ye çok büyük bir saygım var. Eşimle birlikte Nevin Hanım'ı çok beğenir ve severiz. Hayırsever bir kadındır, dindar bir hanımefendidir. Ankara'daki öksüzlerin, yetimlerin başını okşayan bir insandır. Belki de eşinin başarılarında en çok katkısı olan bir hanımefendidir. Bugün burada Gökçek hakkında bir şey konuşursam herhalde Nevin Hanımefendi'yi üzmüş olacağım. İkincisi yeni bir tartışma konusu ortaya atarak seçimlerden önce kafaları, zihinleri karıştırmak istemem. O yüzden Gökçek ile ilgili 100 konuyu 8 Haziran'dan itibaren ömrüm vefa ederse konuşmak isterim. Ama o gün gelinceye kadar hükümetimi yıpratacak, AK Parti'yi yıpratacak bir sözün, bir işin içinde olmam."

-"17-25 Aralık sahtekarlıkları ortaya çıktığı günden itibaren hükümetimin yanındayım"-

Ateş çemberinden geldiğini, her şeye dava adına katlandığını dile getiren Arınç, "O yüzden Gökçek, bakın sayın demiyorum, bu yazdıklarıyla bir tek şeyi amaçlıyor. Bir:  Bir yerlere yaranmak istiyor. İkincisi: Oğlunun milletvekilli adaylığını garantilemek istiyor. Daha fazlasını bana söyletmesin" dedi.

Gökçek'in kendisi ve ailesiyle ilgili mesajlarına da değinen Arınç, özel hayata saygı gösterilmesi gerektiğini vurguladı. Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Benim cemaat denen olguya karşı sevgimi ve sempatimi 78 milyon insan bilir ama şunu da çok iyi bilir ki paralel yapı 17-25 Aralık sahtekarlıkları ortaya çıktığı günden itibaren ben hükümetimin yanındayım, ben Sayın Cumhurbaşkanımızın yanındayım. Sadece ben değil eşimle ve ailemle biz, paralel devlet yapılanmasının bir milli güvenlik meselesi olduğunu bilip, bununla mücadele eden insanlarız. Ben buyum. Her şeyimle ortadayım. Amerika'ya giden, olimpiyatlara koşan benim, bu hizmetlerin ne kadar iyi olduğunu anlatan benim. Ben bunları gizlemedim ki. Ama Gökçek bunlardan daha fazlasını yapmıştır. Belediye başkanlığı adaylığında ve seçimlerde oy isterken bu yapının kucağında oturmuştur. Bu yapıya Ankara'yı parsel parsel satmıştır. Yurt yerleri vermiştir, zengin iş adamlarına okullar yaptırmıştır. İmar planlarında değişiklikler yaptırmıştır. Şunları yaptırmıştır, bunları yaptırmıştır. 30 Mart seçimlerine kadar da ağzından da bu paralel yapıyla ilgili bir tek kötü cümle çıkmamıştır. Çok zor seçimi kazandıktan sonra birilerine yaranmak için mücadele ediyor görünmektedir. Kanunen vermiş olduğu yerlerin hepsini iptal etme kaygusundadır. Mahkemelerde boğuşmaktadır. Biz o zaman, hiçbir zaman Ankara'yı veya devletin imkanlarını bu yapı için onların eline, kucağına bırakmadık."

-"Adaylığına itiraz ettim"-

Başbakan Yardımcısı Arınç, 2009 ve 2014 seçimlerinde Gökçek'in adaylığına itiraz ettiğini bildirerek partisinin adaylık kararından sonra Gökçek'i desteklediğini kaydetti. Arınç, şunları belirtti:

"Adaylığı üzerine karar verince eleştirilerimi bıraktım, onun seçilmesi için çalıştım. Bir AK Partiliye yakışan da bu olmuştur. Dolayısıyla o günden kalan bir hıncını şimdi bir şekilde çıkarmaya çalışıyor. 8 Haziran'a kadar müsaade. Bir, bunu kişisel olarak yaptığını düşünüyorum, 8'inden sonra hesabını sorarım. Ama birileri arkadan kuklacılık yaparak bunu kullanmak istemişse benim kulaklarım iyi duyar, onları da teşhir ederim. Onlar da şimdiden korkmaya başlasınlar. Bana bunu saldırtan kişi veya kişileri 8'inden sonra, Allah'ın izniyle ortaya çıkarırım. Ama yüzde 99 kendi inisiyatifiyle bunu birilerine yaranmak duygusuyla yaptığını düşünüyorum. Tekrar eşinden ve onu sevenlerden özür diliyorum. Bana böylesine hayasızca hakaret eden bir şahsa herhalde bunları söylemem gerekirdi."

-"Pazar günkü açıklama görüşmeyle ilgili değil"-

Başbakan Yardımcısı Arınç, "Cumartesi akşamı Cumhurbaşkanı ile Başbakanın bir görüşme yaptığını öğrendik. O görüşmeye ilişkin bilginiz var ve sonuçlarına dair yeniden bir açıklama yapma gereği mi hissettiniz? Bu konuyu netleştirebilir miyiz? Ayrıca Öcalan'ın mektubuyla ilgili değişmiş olabileceğinin imasında bulundunuz. HDP kanadından ise tek satır değişmedi açıklamaları gelmedi. Değişim oldu mu? Neye istinaden bunu söylediniz" sorusu üzerine, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakan Davutoğlu'nun Cumartesi günü görüştüğünü, buna ilişkin "talep üzerine gerçekleşti" açıklaması yapıldığını ancak ne konuştuklarından, nerede bir araya geldiklerinden haberdar olmadığını, özel kalem müdürlüğü yapmadığını söyledi.

Arınç, Pazar günkü açıklamanın bu görüşme veya bunun sonuçlarıyla hiçbir ilgisinin bulunmadığını da bildirdi.

Öcalan'ın Nevruz mesajlarının ne anlama geldiğini, hangi eksik hususların bulunduğunu, hangilerinin mevcut olduğunu Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığınca analiz edildiğini belirten Arınç, şunları söyledi:

"Ben sadece bir şeye dikkat çekmiştim, bizim beklentilerimiz farklıydı. Başka olması gerekenler bulunmalıydı, olmaması gerekenler de çıkmalıydı. Ama açıklandığı şekliyle bile bu mesajı olumlu bulduğumu söylemiştim. Bugünkü çalışmalarımız içinde de Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı bu konuyu derinlemesine tahlil ederek bundan sonraki aşamaların ne olabileceğini çalışıyor."

(Sürecek)

Kaynak: AA / Politika

Melih Gökçek Bülent Arınç Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title