Haberler

Bakanlar İcraatlarını Değerlendirdi

ATAKAN ÇITLAK - Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, "Gümrük kaçakçılığının tamamen ortadan kaldırılması veya minimilize edilmesi gerekiyor.

EYÜP ELEVÜLÜ - ATAKAN ÇITLAK -  Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, "Gümrük kaçakçılığının tamamen ortadan kaldırılması veya minimilize edilmesi gerekiyor. Bununla ilgili olarak ta bütün eşya grupları için özel tedbirler aldık. Bir çoğunu uygulamaya koyduk. Petrolden tutun kırmızı ete kadar,özelliğine göre, üzerindeki vergi yüküne ve kaçakçılık yöntemlerine göre hepsini dikkate alarak çok özel tedbirleri hayata geçirdik" dedi.

Canikli, AA muhabirine, göreve geldikten sonraki icraatlarını değerlendirdi.

Gümrükle ilgili olarak çok ciddi hem yasal düzenleme hem ikincil mevzuat hem de fiili uygulama olarak çok ciddi kararlar aldıklarını belirten Canikli, gümrük için iki amaç gözettiklerini dile getirdi.

Canikli, gümrükle ilgili ilk amaçlarının hızlı bir gümrük hizmetinin verilmesi olduğunu vurgulayarak, "Bütün gümrük kapılarımızdan en hızlı şekilde gümrük işlemlerinin sonuçlandırılması. En konforlu bir şekilde insanların bekletilmeden, olabilecek en etkili ve hızlı bir şekilde teknolojinin tüm imkanları kullanılarak bu işlemlerin sonuçlandırılması. İkinci amacımız da gümrüklerdeki tüm eşya ve insan geçişinin güvenli gerçekleştirilmesi. Yani kurallara uygun şekilde gerçekleştirilmesi" diye konuştu.

Canikli, geldikleri günden bu yana ortaya koydukları iki hedef doğrultusunda çok yoğun bir çalışma başlattıklarını belirterek, "Bir tanesi gümrüklerimizin daha etkin hale getirilmesi, hızlı ve konforlu bir gümrük hizmetinin sunulması için alt yapı dahil olmak üzere bina, teçhizat gibi, onların tümünün yenilenmesi ve ihtiyaç olan yerlerde tamamlanması, eksiklerin giderilmesi. Teknolojinin en son imkanları ile donatılması" ifadelerini kullandı.

Bu çerçevede özellikle yoğunluğun yaşandığı gümrük kapılarında çalışma başlattıklarını ifade eden Canikli, başta Sarp Gümrük Kapısı, Kapıkule ve Habur Gümrük Kapıları olmak üzere bunlara yönelik olarak ciddi bir inşa faaliyetine başladıklarını anlattı.

"Çok özel tedbirleri hayata geçirdik"

Canikli, gümrüklerden güvenli geçişi sağlanmasına önem verdiklerine dikkati çekerek, şöyle konuştu:

"O hizmeti verirken çok hızlı hareket etmek, çok sağlıklı bir hizmet sunmak bir tarafa ama aynı zamanda bu geçişlerin eşya ile insan giriş ve çıkışlarının güvenli olması gerekiyor. Özetle gümrük kaçakçılığının tamamen ortadan kaldırılması veya minimilize edilmesi gerekiyor. Bununla ilgili olarak da bütün eşya grupları için özel tedbirler aldık. Bir çoğunu uygulamaya koyduk. Petrolden tutun kırmızı ete kadar, özelliğine göre, üzerindeki vergi yüküne ve kaçakçılık yöntemlerine göre hepsini dikkate alarak çok özel tedbirleri hayata geçirdik."

Canikli, gemilerle Türkiye'ye gelen işlenmiş akaryakıtın Türkiye'ye ithalinde hem vergileme hem de ölçme rejimini değiştirdiklerini kaydetti.

Bu durumu siparişi verilen sayaçla belirleneceğine vurgu yapan Canikli, Türkiye'ye bir gramlık kaçak meydana gelmeyeceğine işaret etti.

Uyuşturcu ticaretinde Türkiye'nin ana güzergahlardan bir tanesi olduğunu belirten Caniikli, "Özellikle Asya'dan gelen eroin gibi doğal uyuşturucuların batıya ana geçiş güzergahı, diğer sentetik uyuşturucuların da batıdan doğuya geçiş güzergahı ve hedef ülke Türkiye. Bunları da en aza indirecek şekle getirmek amacıyla tüm tedbirlerimizi aldık" dedi.

Canikli, en önemli projelerininin bütün gümrük kapılarımıza tüm eşyanın girerken ve çıkarken taranmasını sağlayacak sistem üzerinde çalıştıklarını vurgulayarak, "İnsanların da aynı şekilde taramadan geçilmesini sağlayacak x-ray cihazı yerleştirmek. Sadece kara kapıları değil, deniz ve hava kapıları dahil giren tüm eşya hangi formatta gelirse gelsin Türkiye'ye gelen tüm eşya x-ray taramasından geçirilecek. Bu, çok önemli bir proje. Böyle bir projeyi dünyada uygulayan hiçbir ülke yok. Biz bütün hazırlıklarını teknik olarak yaptık" ifadelerini kullandı.

Hiçbir kuyruk oluşmasına neden olmayacak şekilde planlamanın hazırlandığını anlatan Canikli, 2016 sonu itibariyle projenin tamamlanmasının hedeflendiğini kaydetti.

Tüketicilerin korunmasına yönelik çalışmalar

Bakan Canikli, Türkiye'nin gelişmiş ülkelere nazaran tüketicinin korunmasına yönelik olarak kurallarla daha yeni tanışan bir ülke olduğunu belirterek, en son 2012 yılında çıkan kanundan sonra tüketicinin korunmasına yönelik çalışmalar yapıldığını anlattı.

Kendilerinin de bu süre içinde bütün ikincil mevzuatı tamamladıklarını dile getiren Canikli, bunun çok az bir bölümünün kaldığını söyledi.

Canikli, onu da yakında göndereceklerini belirterek, "Herhangi bir alanda tüketici alışveriş yaparken, tüketicinin mağdur edilmesini, aldatılmasını önleyecek reklamlar, etiket zorunluluğu dahil olmak üzere, tüketim ve eşyanın içeriği olan unsurların tüketiciye bilgilendirmesi de dahil olmak üzere bütün alanlarda her türlü tedbir aldık ve yoğun bir şekilde uyguluyoruz" dedi.

Geçmiş yıllarda Türkiye'de tüketicilerin çok aldatıldığını vurgulayan Canikli, insanların özellikle reklam mekanizmaları, reklam yöntemi kullanılarak aldatıldığını kaydetti.

Bakan Canikli, bunun en son örneğini bal satışlarında gördüklerini ifade ederek, "Bir ara yoğun bir şekilde televizyon kanalları kullanılarak bal satışları gerçekleştiriliyordu. Biz bunların gerçek olup olmadığını tespit etmek amacıyla analizlerini yaptırdık. Bunların tamamının balla alakasının bulunmadığını ve sahte olduğu ortaya çıktı. Onun üzere bunların tamamının reklamlarını yasakladık. Hiçbir şekilde izin vermiyoruz" diye konuştu.

- "En ufak bir şüphe, ihbar olduğunda incelemelerini yapıyoruz"

Bütün ürünler için yaklaşımlarının bu yönde olduğunu vurulayan Canikli, "En ufak bir şüphe olduğunda, ihbar olduğunda incelemelerini yapıyoruz. İhbar, şikayet olmadan da elemanlarımız tüm Türkiye'de düzenli olarak raflardan bu ürünleri alıyor, analiz ediyoruz, eğer bir gerçeği yansıtmadığının tespiti halinde sağlığa zararlı girdi, kimyasal kullanıldığını tespit edildiği takdirde çok ağır cezalar tatbik ediyoruz. Bunun sayısız örnekleri zaman zaman kamuoyuyla da paylaşıldı" ifadelerini kullandı.

Canikli, ayakkabıdan oyuncaklara, mamalara kadar şu anda piyasada satılan ürünlerde uygunsuz olarak nitelendirebilecekleri, kurallara uygun olarak üretilmeyen, uygun özellikleri taşımayan, sağlığa zararlı ürün olma özelliği taşıyan ürün oranının çok aşağı seviyelere çekildiğini söyledi.

Bunların bir ara ülkede yüzde 50'lilere ulaştığına dikkati çeken Canikli, "Mesela tekstilde, ayakkabı ve diğer ürünlerde. Şu anda onları yüzde 4'lerin altına çekmiş durumdayız.  İnşallah önümüzdeki kısa dönem içerisinde daha da aşağıya çekeceğiz. Uluslararası oranlara yaklaşmış vaziyetteyiz" dedi.

"Sosyete pazarlarındaki çalışmaları tamamladık"

Canikli, iç ticaretteki alanda da temel amacın tüketicinin korunması, aldatılmasının engellenmesi ve tüketicinin gerçekten sağlıklı ürünlerle tanıştırılmasının yanında onların sağlıklı ürünler almasının önünü açma adına çalıştıklarını dile getirerek, burada da hem gereken mevzuat çalışmaları tamamlandığını hem de bunlar yoğun olarak uygulandığını kaydetti.

En son bu alanda yaptıkları çalışmanın yine esnafın talebi üzerine gerçekleştirildiğini anlatarak, şöyle konuştu:

"Sosyete pazarlarında gerçek ürün olarak satılan, lanse edilen bazı ürünlerin taklit olduğu yönünde iddialar vardı. Onlara yönelik de çalışmalarımızı tamamladık. Hakikaten orada bunun çok suistimal edildiğini gördük. Gerçek marka ya da ürün adı altında satılan ürünlerin büyük bölümünün gerçek ürün olmadığı, sağlığa zararlı unsurlar içerdiğini tespit ettik. Onlara yönelik cezalandırmamız ve çalışmalarımız devam ediyor."

Türkiye'de kaçakçılığın önemli araçlarından birinin transit geçişlerin olduğunun altını çizen Canikli, şunları kaydetti:

"Türkiye topraklarını kullanarak başka ülkelere eşya veya mal taşıyanlar, özellikle kıymetli eşyaların gümrük vergileri ödenmeden içeriye sokmakta. Ciddi bir rant ve vergi kaybı oluşmakta. Bunu engellemek amacıyla Türkiye'de transit geçen tüm araçlara, 'araç takip sitemi' adı altında bir sistem takıyoruz. Merkezi komut sistemimiz var, orası izliyor. Türkiye'ye girişten çıkışa kadar izlenecek. Merkezden izliyoruz ve duramıyor, güzergah değiştiremiyor. Bunları merkezden izliyoruz. Böyle bir şey yaptığında en yakın mobil araçlarımız, mobil elemanlarımız gidiyor ve onları tespit ederek gerekeni yapıyor. Çünkü 'durmak' demek, içerisindeki eşyanın boşaltılması anlamına geliyor. Çünkü kıymetli eşya taşıyor. Türkiye'de eşya yüksek gümrük vergisine tabi. Dolayısıyla bütün bunların hepsini kombine düşünüldüğünde ve 2016 yılı sonu itibariyle hayata geçtiğinde artık Türkiye'de gümrük kaçakçılığı çok büyük bir oranda insan unsuruna bağlı olmaksızın ortadan kalıdırılmış olacak."

Kaynak: AA / Yerel

Nurettin Canikli Türkiye Yerel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title