Bakan Yıldız: Dürüstlük, Dinlemeyi Yapanlara mı Kaldı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, telefonda dinleme skandalına ilişkin, "Niçin bir bakanın 2.5 yıl dinlenmesini makul hale getiriyorsunuz? Belki gayri resmi olarak 5 yıldır dinleniyorum. Başbakan grup toplantısında bahsetti. Başbakanımızla benim konuşacaklarımı belki diğer bakan arkadaşlarımızla paylaşmayacağım konular vardır. Siz şimdi bunları da dinlemeye çalışıyorsanız, o zaman bu iyi niyetin daha ötesinde bir konudur. Yani dürüstlük yalnızca size mi kaldı? Bu dinlemeyi yapanlara mı kalmış oluyor?" dedi.

"BU KADAR KOMEDİ OLMAZ"

Bakan Yıldız, Kanal 24 canlı yayınında soruları yanıtladı. Bakan Yıldız, devletin güvenliğiyle ilgili bir hususun gerekçe gösterilerek, devletin güvenliğiyle alakalı konularda tehdide dönüşebilecek işlerin yapıldığını vurguladı. Dokunulmazlığın olmasının dinlemeye mani olmadığını söyleyen hukukçuların olduğunun altını çizen Bakan Yıldız, "Bu hiçbir şekilde kabul edilemez. Orada toplumun birçok kesiminden bakandan, milletvekilinden, siyasetçisinden, iktidardan, muhalefetten basından var. Bu aslında demokrasinin birçok kuralları itibarıyla da değerlendirilmesi gereken bir husustur. Hiçbir şekilde kabul edilemez bir husustur. Ben sordum bu örgüt ne işe yarıyor ne için kurulmuş diye. Dediler ki çok acayip işler yapacak. Bakıyorum listeye çok farklı kesimlerden olan insanlarda var. Bu kadar komedi olmaz. Bir insanın şahsında diğer kişileri, çevresini dinlemek bu kabul edilemez bir durumdur. Türkiye bu alanda mutlaka çok hızlıca toparlanmalı. Kurduğu sistemi de bir şekilde uygulamalıdır" diye konuştu.

"NEYİN PAYLAŞILACAĞININ AYRIMINI BUNLARI DİNLEYEN HERHANGİ BİR ARKADAŞ YAPACAKSA BU KABUL EDİLEMEZ"

Enerji sektörünün herhangi bir sektör gibi olmadığını belirten Yıldız, "1 yıl içerisinde 27 ayrı ülkeye 40 sefer yapıyorsanız ve o seferlerde ülkenizin çıkarlarıyla alakalı konuşuyorsanız, bir kısım müzakerelere katılıyorsanız benim görüştüğüm bakan var, başbakan yardımcısı, başbakanlar var ve ben bu telefondan görüşüyorum onlarla. Bunların hepsi kaydediliyor. Bu doğru bir şey değil. Biz kendi ülkemizin çıkarlarını menfaatlerini her tarafta görüşürüz ama bir başka ülkenin ille de çıkarlarının ayaklarına basacağız diye bir kaide yok. Kendi ülkemizin çıkarlarını tabi ki biz tercih edeceğiz. Ama bunun gizli bir formatı var. Bazı yazışmalar niçin gizli yapılır? Yalnızca belli kişilerin onu duyup karar verdikten sonra onları bir politika veya strateji haline dönüştürmesiyle ilgili işlemler yapılır. Biz bugün 27 ayrı ülkeyle yaptığımız işlemlerin tabi ki gizli ve açık yanları var. Kamuoyuyla paylaşılan paylaşılmayan kısımları var. Daha olgunlaşmamış kısımları var, olgunlaşmış kısımlar var. Bunun ayrımını dinleyen herhangi bir arkadaş yapacaksa kesinlikle bu kabul edilemez. Biz Türkiye'nin hele hele uluslararası ilişkilerden arındırılamayacak kadar büyük olan projelerini bir şekliyle görüşüyorsak, bunların bir mahrem yanı vardır. Biz onun dışında şeffaflığın gücünü kullanan bir iktidarız. AK Parti iktidarı şeffaflığın bütün yapısıyla beraber kamuoyuyla bütün bunları paylaşıyor. Başbakanımızın bütün kararlarını kamuoyuyla paylaştığını biliyoruz. Kalkıp da böyle bir gizem oluşturmaya çalışmak, böylesine gizli saklı işlerin yapıldığına dair bir işlem oluşturmak son derece kasıtlıdır" ifadelerini kullandı.

"SİZ BUNLARLA ALAKALI BİLGİLERİ TÜRKİYE'NİN ALEYHİNE KULLANACAKSINIZ"

Bakan Yıldız, "Ağırlıklı olarak enerji ve bankacılık bürokratların dinlendiğini görüyoruz. Soruşturma toplam bütün politikaya yönelik bir operasyonun parçası haline mi dönüşmüş?" sorusu üzerine, "Türkiye'nin itibarını düşürmeye çalışmakla alakalı bir gayretin olduğu çok açık. Uluslararası arenada görünürlüğü, bilinirliği en fazla ön planda olan sektörlerden biri tanesi enerji sektörüdür. Bir prestijdir, bir itibardır. Ülke açısından baktığınızda, o ülkenin bağımsızlığına doğru yol alışıdır. Ülkenin kaynaklarına verdiğimiz önem, bununla alakalı teknoloji transferleri, nükleer ile alakalı yaptığımız çalışmalar da insan kaynaklarını eğitmemiz yani Türkiye burada yapı değişikliğine gidiyor. Daha nitelikli işler yapmak için ve bunu yerli kaynaklarla yapmak için gayret ediyor. Siz şimdi kalkıp da bunlarla alakalı bilgileri Türkiye'nin aleyhine kullanacaksınız demektir. Benim aklıma başka bir şey gelmiyor" diye konuştu.

"DÜRÜSTLÜK BU DİNLEMEYİ YAPANLARA MI KALMIŞ OLUYOR?"

Yolsuzluk ve usulsüzlüğün karşısında olacaklarını, şu ana kadar yaptıklarının bu olduğunu belirten Yıldız, şunları kaydetti:

"Şimdi biz bunu bu kadar açık deklare ederken, siz niçin araştırma ihtiyacı hissediyorsunuz? Niçin bir bakanın 2.5 yıl dinlenmesini makul hale getiriyorsunuz? Belki gayri resmi olarak 5 yıldır dinleniyorum. Başbakan grup toplantısında bahsetti. Başbakanımızla benim konuşacaklarımı belki diğer bakan arkadaşlarımızla paylaşmayacağım konular vardır. Siz şimdi bunları da dinlemeye çalışıyorsanız, o zaman bu iyi niyetin daha ötesinde bir konudur. Yani dürüstlük yalnızca size mi kaldı? Bu dinlemeyi yapanlara mı kalmış oluyor? Tam tersi biz 11 yıldan beri AK Parti iktidarımızla beraber bunları anlatarak, yaşayarak geldik. Vatandaşımız her şeyi görüyor ve biliyor, dikkatli de izliyor. Siz milletimizin bize verdiği iktidar gücünü, başka şekilde almak isterseniz, bunun gerekçesi ne olursa olsun sonucu makul hale getirmez. Varsa bildiğiniz bir şey anlatın."

SES KAYDI GÜNDEME BOMBA GİBİ DÜŞTÜ

17 Aralık operasyonu sonrası internete sızdırılan ses kayıtlarına bir yenisi daha eklendi. Youtube'a yüklenen ve Başbakan Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen konuşmanın, 17 Aralık günü, yani ilk rüşvet operasyonunun olduğu gün yapıldığı ileri sürülüyor.

17 Aralık'ta kaydedildiği iddia edilen görüşmelerin sırasıyla saat 08.02, 11.17, 15.39, 23.15′de yapıldığı ve son görüşmenin ise 18 Aralık sabahı saat 10.58′de yapıldığı görülüyor.

Başbakan Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan'a ait olduğu iddia edilen ses kaydında, Başbakan Erdoğan olduğu iddia edilen kişi, 17 Aralık sabahı yolsuzluk operasyonu sırasında oğlu Bilal Erdoğan olduğu iddia edilen kişiyi arayarak evdeki 1 milyar doları (2.2 katrilyon TL) sıfırlamalarını, paraları bulundukları yerlerden taşımalarını, tamamen elden çıkarmaları gerektiğini söylüyor.

Aynı günün akşamında yapılan telefon görüşmesinde ise, Bilal erdoğan olduğu iddia edilen kişi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olduğu iddia edilen kişiye, paranın büyük kısmını bazı işadamlarına aktarıldığını, geriye sadece 30 milyon Euro kaldığını ve onun da taşınacağını söylediği duyuluyor.

Youtube'a ses kaydını ekleyen kişi, twitter hesabında ses kaydının inkar edilmesi halinde paranın taşınırkenki videosunu servis edeceğini açıkladı.

Recep Tayyip Erdoğan Bilal Erdoğan Taner Yıldız Türkiye Ekonomi Haberler