Haberler

Bakan Yazıcı - Gana'dan gelen kargo uçağı -

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun TBMM grup toplantısında dile getirdiği "rüşvet ve sürgün" iddiasına konu olan Gana'dan gelen kargo uçağına ilişkin "Türkiye'ye girişinden çıkışına kadar bütün süreçlerini kapsayacak şekilde sadece inceleme değil aynı zamanda soruşturma içerikli yazılı talimatımı vermişim. Çabuk neticelendirilsin, zamana yayılmasın diye bir ay süre vermişim" dedi.

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun TBMM grup toplantısında dile getirdiği "rüşvet ve sürgün" iddiasına konu olan Gana'dan gelen kargo uçağına ilişkin " Türkiye'ye girişinden çıkışına kadar bütün süreçlerini kapsayacak şekilde sadece inceleme değil aynı zamanda soruşturma içerikli yazılı talimatımı vermişim. Çabuk neticelendirilsin, zamana yayılmasın diye bir ay süre vermişim" dedi.

Bakan Yazıcı, Rize Valiliğinde düzenlediği basın toplantısında, Kılıçdaroğlu'nun grup toplantısında yaptığı konuşmada 1,5 yıldır gündeme getirilen bir konuyla alakalı değerlendirme yaparken gerçek dışı verilerden hareketle itham edici öznel ölçütler kullandığını belirtti.

Kılıçdaroğlu'nun "tamamen haksız ve gerçek dışı" isnatlarda bulunduğunu ifade eden Yazıcı, "Her nedense sayın Kılıçdaroğlu benimle, bakanlığımla alakalı isnatları ben Rize'de bulunduğum zamanlarda yapıyor. 2011 yılında Rize'de bulunduğum bir dönemde ÖSYM başkanına telefon açtığımı, yeğenimden bahisle kayırmada bulunması ricasında bulunduğumu söylemişti. Bu olayın gerçek dışı olduğu tespit edildi. Ona iletenler tespit edildi, haklarında dava açıldı şimdi ağır cezada yargılanıyorlar" dedi.

Yazıcı, Kılıçdaroğlu'nun grup konuşmasında Gana'dan ülke üzerinden transit edilen altınla alakalı yeni isnatlar öne sürdüğünü, daha önceki isnatlarını tekrarladığını kaydetti.

Kılıçdaroğlu'nu yanlış bilgilendiren ve empoze edenin yine kendi grubuna mensup bir milletvekili olduğu kanısını taşıdığını belirten Yazıcı, şunları söyledi:

"Elbette yazılı soru sorma hakkı var, biz de bunlara cevap verdik, yeni sorulara cevap vereceğiz. Gana'dan Türkiye'ye önce inişleri Sabiha Gökçen sonradan Atatürk Havalimanı olarak belirlenen ve taşıdığı eşyanın altın olduğu anlaşılan ticari bir faaliyete ilişkin bütün prosedürler gümrük mevzuatı açısından ülkeye giriş ve çıkışa ilişkin bütün düzenlemeler açısından hukukun öngördüğü kurallara Türkiye ve Türkiye'deki kamu görevlileri harfiyen riayet etmişler, çok titiz bir çalışma sergilemişlerdir. Gümrük mevzuatıyla ilgili ihlalleri değerlendirirken Ahmet'e Mehmet'e göre yani kişilere başka eşyaya göre başka işlem yapamazsınız. Yasa neyi öngörüyorsa onu yapacaksınız. Bizim mevzuatımızda altın ve benzeri madenlerin ithalatı ve transiti hiçbir vergiye tabi değil. Türkiye'ye siz herhangi bir ülkeden altın ithal edebilirsiniz, bunun vergisi yoktur. Türkiye üzerinden altın madenini transit edebilirsiniz. Bunun da vergisi yoktur. Bir ülkeye eşya olarak girişi yapılan varlığın beyan prosedürleri vardır. Gelmeden önce ön beyanda bulunursunuz. Şayet bunu yapmadıysanız, geldiğiniz andan itibaren 48 saat içerisinde beyanda bulunursunuz."

Gana'dan gelen uçakta da prosedürlerin uygulandığını vurgulayan Yazıcı, şöyle devam etti:

"İdari yaptırım cezası uygulanmış ve ondan sonra bizim gümrük elemanlarımıza ulaşan bilgiler dahilinde yazılı beyanın kıymetsiz maden şeklinde oluşu dikkate değer bulunmuş, uçak havaalanına iner inmez şifahi bilgiyle eşyanın altın olduğuna ilişkin bilgilendirme sonucu uçak insandan arındırılmış, içinde eşyası ile birlikte mühürlenmiştir ve beyan vermesi beklenmiştir. İşlemler titiz bir şekilde sürdürülmüştür. Sonuçta yazılı beyanla şifahi olarak edindikleri bilgi çakışınca fiziki arama yapacakları söylenmiş, fiziki arama yapılmadan önce eşyanın sahibi kişiler beyanlarını geri çekmişlerdir. Bütün bunlara rağmen eşya fiziki olarak sayılmış, tartılmış buna göre işlemler yürütülmüştür."

Herhangi bir konuda, teftiş incelemenin gerekli olması halinde müfettiş görevlendirilmesi gerektiğini anlatan Yazıcı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu faaliyetin Türkiye'ye girişinden çıkışına kadar bütün süreçlerini kapsayacak şekilde sadece inceleme değil aynı zamanda soruşturma içerikli yazılı talimatımı vermişim. Niye geç vermişim? Yapılan işlemlerin rafine edilmesi ve sonuçta değişik birimlerin rol almış olması dolayısıyla konunun nihayetinde geçecek süreyi beklemek durumundayım. Toplanmış gelmiş ve tatmin olmam için konunun incelenmesini ve soruşturması talimatını vermişim. Niye bir ay süre vermişim? Çabuk neticelendirilsin, zamana yayılmasın diye bir ay süre vermişim. Müfettiş arkadaşımız da bir ay içerisinde raporunu vermiştir. Sonuçta sadece Gümrük Kanunu'nun 239. maddesinde düzenlenen vergiye tabi olmayan bir eşyayı ülkeye sokan, sokmaya çalışan, belirlenen yer veya belirlenmiş yerler dışında ülkeye sokmaya çalışan eşyanın ithal eşyası için sifteri, ihraç eşyası için fob değeri esas alınarak yüzde 10'u oranında idari ceza uygulanır. Kanun böyle diyor. Bu ceza uygulanmıştır. Yüzde onu nasıl hesaplanmış? Eksik olduğu beyan edilen miktar üzerinden değil, 1.5 ton olduğu varsayılarak onun değeri üzerinden hesaplanmış ve idari para cezası uygulanmıştır. Bu da aşağı yukarı 11 milyon lira tutarındadır."

Yazıcı, bakanlık olarak yaptıkları soruşturmanın dışında konuyla ilgili "Türk parası kıymetinin korunması kanununa muhalefet" olabileceği düşünülerek Bakırköy Cumhuriyet Savcılığına da yönlendirme yapıldığını aktardı.

Kendisine ulaşan bilgilere göre, Bakırköy Cumhuriyet Savcılığının, Türk Parası Kıymetinin Korunması Kanunu'na muhalefet gerekçesiyle 56-57 milyon lira idari para cezası uyguladığını bildiren Yazıcı, "Bu konunun boyutunu bir kaz daha kamuoyuyla paylaşıyorum. Yani isnadın, ithamın ne derece sığ, ne derece gerçek dışı ne derece sufle olduğunu kamuoyunun taktirine sunuyorum" ifadelerini kullandı.

- Memur Teoman'ın sürgün edildiği iddiası

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun bir başka iddiasının memur Teoman'ın düzgün olduğu için sürüldüğü yönünde olduğunu dile getiren Yazıcı, şöyle konuştu:

"Teoman diyor ki; (Ben yapamam, memuriyetim yanar). Niye diyor Teoman. Bizim duruşumuzdan dolayı bunu söylüyor. Bu duruş bunu ona söyletiyor. Teoman düzgün bir insan, diğer arkadaşlarım kötüdür anlamında söylemiyorum. Teoman görevini yapmıştır. Niye ödüllendirilmedi? Görevini yapan herkesi ödüllendirecek miyiz? Teoman görevini yapmıştır. 'Antep'e sürdü, Başbakan sürdü' deniyor. Çok alçakça bir iftira. Başbakanımızın bu konu ile alakalı bana ne doğrudan ne dolaylı hiçbir sorusu kesinlikle söz konusu olmadı. Ben de bu konuda Başbakanımızı bilgilendirme gereği duymamışımdır. Biz görevimizi böyle yapıyoruz. Sözü geçen Teoman niye Antep'te. Bakanlığımızda 2008 yılından bu yana tayin atama yönetmeliğimiz var. Taşradaki memurlarımızın atamalarını elektronik ortamda, müdürlerin atamalarını kurul olarak gerçekleştiriyoruz. Son derece objektif, tavassut gerektirmeksizin, bakan olarak da şahsımın devreden çıktığı elektronik ortamda atamaların gerçekleştiği bir çalışma düzeni kurmuşuz. Bizim memurumuz Teoman bey de atama dönemi gelince talepte bulunmuş, tercihlerini yapmıştır. Tercihleri içerisinde de en iyi yere düşmüştür. Kayırarak gitmemiş, tercihleri etkileyen faktörler değerlendirilerek Antep'e tayin edilmiştir."

Bakan Yazıcı, siyasetin önemli bir iş ve görev olduğunu, herkesin yapabileceği bir iş olmadığını ifade etti. Siyasette metin olunması, kişi hak ve hürriyetlerine karşı duyarlı olunması gerektiğini vurgulayan Yazıcı, "Önüne sürülen her konuyu belge zannedip onu dillendirmeyeceksin. Araştıracaksın, takip edeceksin, öyle konuşacaksın" dedi.

Kaynak: AA / Politika

Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye Teoman Gana Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title