Azra Kohen: "50 yıl sonra bile beni konuşacaklar "

Kohen, "Bazı insanlar 'Çocukluğumdan beri yazar olmak istiyordum, en büyük hayalim yazar olmaktı' derler, fakat bende hiç öyle bir düşünce yoktu" diyerek aslında toplumun ihtiyacı üzerine yazar olmaya karar verdiğini anlattı. Kendi konularının topluma girmesini amaçlayarak Fi-Çi-Pi üçlemesini yazdığını söyleyen Kohen, kitabını çıkartmak için görüştüğü yayınevlerinin "kimse okumaz" diyerek tepki verdiğini ancak bugünkü başarısını içinden geleni yapmasına borçlu olduğunu açıkladı.

2023 yılına kadar toplamda dokuz kitap yazmayı hedefleyen ve her kitapta farklı bir şifre olacağını belirten yazar, "Bundan 50 yıl sonra, kitabın konusu kimseyi ilgilendirmese bile 'bu kadın bunu nasıl yazmış, bu şifreleri kitabına nasıl yerleştirmiş' şeklinde konuşacaklarını düşünüyorum" dedi.

"BİLGİ ALIŞVERİŞİ YAPABİLECEĞİM BİR KİTLE YOK"

Karşısındaki kişiyle bilgi alışverişi yapmayı sevdiğini söyleyen Kohen, "Sohbet ettiğim kişilerin bana anlattıkları üzerine düşünmeyi seviyorum, ancak toplumumuzda artık bir şeyi konuşamaz hale geldik" diyerek bu durumdan rahatsız olduğunu dile getirdi. Kohen, "En azından kendi konularımdan bahsedebileceğim bir hikaye yazayım ve insanlar o hikayeyi okurken, o bilgileri de öğrenmek zorunda kalsınlar, kendi aralarında tartışsınlar" dedi.
"Fi-Çi-Pi'nin dizi olmasını asla istemiyordum"

"İlk başta hiç bir yapımcıyı ciddiye almadım. Üçlemenin dizi olmasını asla istemiyordum" diyen Azra Kohen, görüştüğü yapım ekibinin kadrosu olmasaydı serinin kesinlikle dizi olamayacağını belirtti.

Dijital dizi olmaya hazırlanan Fi-Çi-Pi serisinin hem oyuncu kadrosu hem de yapım ekibinin içine sindiğini belirten yazar, Serenay Sarıkaya ve Berrak Tüzünataç için "Onları ben doğurabilirdim, ikisi de kızım gibi" dedi.

Magazin Kültür Sanat Haberler