Haberler

Arınç: Her Şeyimiz Çok Dünyevileşti

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç Bursa'da, 'Uzaktaki Yakın Hz. Üftade Uluslararası Sempozyumu'nun açılışına katıldı. Arınç, Hz. Üftade'nin yolunun sadece Türkiye'ye değil dünyaya yayıldığını, takipçisi olmaya çalıştığı bu tür sempozyumların dünyevi yaşantıdan uzaklaştırdığını söyledi.

Kendi yaşının 60'ın üzerine çıktığını ve herkesin son yıllarda çok dünyevileştiğini, her şeyin para, makam, şöhret, şehvet, mevki, makam, hırsı ile birbirinin gözünü oymaktan geçtiğini ifade ederek, "Bir kavganın içindeyiz. Kendimize dönecek; neyiz, kimiz, ne amaçla geldik, ne yapıyoruz, nereye gideceğiz. Bunların farkında bile değiliz" dedi.

"HER ŞEYİMİZ ÇOK DÜNYEVİLEŞTİ"

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, gazetecilerin kendisine yönelteceği soruları dikkate alarak, sabah gazetelerin birinci sayfalarına baktığını, bunların her zamanki malum haberlerden oluştuğunu söyleyerek eleştirdi. Haberlerin köpürtüldüğünü, başka noktalara çekildiğini iddia eden Bülent Arınç, şunları söyledi:

"Şöyle bir bakarım. Biraz sonra da onların huzurunda imtihan olacağız. Bu neden böyle oldu? Bu neyi amaçladı? Bu sözün altında ne var? Bunun sonu nereye varır? Ağustos'ta ne olacak? Eylül'de neyle karşılaşacağız? Borsa nasıl olacak? Endeks nereye varacak? Bunların kavgası var. Herkes bir yere gelmek, bir yerden kendisine bir şeyler hazırlamak kavgası ile meşgul. Ev, işyerlerinde, sokakta bu kavga var. Kuru kavga peşindeyiz. 'Sekülerlik' kötü bir şey değil ama her şeyimiz çok dünyevileşti. Bütün hesap, kitaplar bunun üzerine. Oysa Hz. Üftade ve benzerlerinin yaşadığı hayattan alınacak çok örnekler var. İnsanların edepli olmaya çok ihtiyacı var. Haya sahibi olmak çok büyük bir nimet. İffet sahibi olmak çok büyük bir zenginlik. Bunları bize hatırlatacak güzel örneklere ihtiyacımız var. Kaba softalık Necip Fazıl'ın tabiriyle kaba Müslümanlık, kaba önderlik bize yakışmıyor. Bir estetik, edep olmalı. Edipler bire edep olmalı. Her şey nezaket içinde olmalı. Gönüllere hitap etmeli. Sadece ceplere veya mevkiler, makamlar üzerine kavgaların değil."

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, insanların ellerinde bilgisayar ve cep telefonlarını düşürmediğini, kendi torununun dahi bilgisayarın başından ayrılmadığını anlattı. Türkiye'de şu anda sesini yükseltenlerin revaçta olduğuna dikkat çeken Başbakan Yardımcısı Arınç, "Ne kadar çok bağırırsa, ne kadar çok gözleri çakmak çakmak olur, gözlerinin damarları kırmızı kırmızı fırlarsa, boyunlarından damarlar fışkıracak hale gelirse, iş yaptığını zannediyor. Ama söz yok. Sözün içinde hikmet, bilgelik olmalı. O yok. Hepsini topla 50 ile çarp, hiç. Hiçbir etkisi yok" dedi.

Bu kadar dünyevileşmenin kötü olduğunu söyleyen Arınç, "Uhrevileşelim mi? Hayır. İki taraflı dünyadayız. Mana aleminin de, ebedi hayatında, büyüklerimizin önderlerimizin şüphesiz cenab-ı Hakkın bize emirleri, Kuran-ı Kerim'i, peygamberimizin, sünnet, hadisleri, büyüklerin, mürşitlerin büyük izleri bizler için çok önemli" diye konuştu.

"ÇOK BOZUKLARI VAR"

Bazılarının 'Biz de ehli tabibiz', 'Biz de biraz üftadeleri falan biliriz' diye ortaya çıkmalarını eleştiren Arınç, şöyle dedi:

"Onlarda kendilerini bu tür işlerle bilgili ve görevli zannediyorlar. Necip Fazıl derdi ki; 'Eskiden zorluklar büyük buzdağları gibiydi. Biz ağzımızla hoh hoh hohlayarak bunları erittik. Buzdağlarını erittik ama şimdi ortalık çamur oldu. Çamurdan geçilmiyor' Şimdi de tarikat, bize yol gösterenler var. Şimdi de saçı, sakalı, üstündeki kıyafetiyle çevresine topladığı 3, 5 tane insanla bu işi yaptığını söyleyenler var. İyilerinden Allah razı olsun. Ama çok bozukları da var. Çok yanlışları da. Onlar da bu yolu bir ticaret yolu gibi kabul etmişler. Bazen televizyonlardan izliyoruz. Çevresindekilerle haha hihi, İnşallah, maşallah. Başka bir şey yok. Kedicikler bilmem necikler. Bunlarda bir şey yaptıklarını zannediyorlar. İslam adına, iman adına, Kuran, edep, fazilet, namus, ar, haya adına hiçbir şey bulamıyorsunuz."

Arınç, kendilerine çeşitli yaftaları takanların, bununla anılmak istediğini bu çabanın arkasında ticaretlerini daha çok arttırma, nüfuzlarını çok daha genişletme, belki de buradan siyasi bir amaca ulaşmak, ün yapmak isteyenler olduğu görüşünü savundu.

Müslümanlığın güzel olduğunu, IŞİD, El Nusra, El Kaide'ninkinin Müslümanlık olmadığını kaydeden Arınç, "Müslümanlık edebiyle, irfanıyla, gönül lisanıyla, okuduklarıyla amel etmesiyle, çevreye güzel örnek olmasıyla, çevreye zarar vermemekle, insanların elinden, dilinden belinden emin olduğu insanlar olarak hayatta yaşamakla yolumuzu böyle bulmalıyız. Önce dostlarımızı sonra yolumuzu çok iyi seçmeliyiz" diye konuştu. - Bursa

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Necip Fazıl Kısakürek Bülent Arınç Türkiye Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title