TÜM KATEGORİLER
Arakan Müslümanlarına Yapılan Soykırımdır"
Myanmar hükümetinin Arakan Müslümanlarına yönelik insan hakları ihlallerine dünya kamuoyunun sessiz kaldığını belirten Avrupa'da yaşayan Arakanlı aktivistler, "Arakan Müslümanları'na yapılanın soykırım olduğunu" söyledi.
Myanmar hükümetinin Arakan Müslümanlarına yönelik insan hakları ihlallerine dünya kamuoyunun sessiz kaldığını belirten Avrupa'da yaşayan Arakanlı aktivistler, "Arakan Müslümanları'na yapılanın soykırım olduğunu" söyledi.
Avrupa'da yaşayan "Avrupa Rohingya Kurulu" temsilcileri kısa bir süre önce geldikleri Türkiye'de yetkililerle görüşerek, ülkelerinde yaşadıkları sorunlara çözüm arayışı içerisinde.
Ankara'da AA muhabirine açıklamalarda bulunan "Avrupa Rohingya Kurulu" üyeleri, bölgede yaşanan sorunları aktararak, problemlerine kalıcı çözüm için uluslararası topluma yardım çağrısında bulundu.
Aktivistler, halen yaklaşık 1 milyon Arakanlı Müslümanın Suudi Arabistan, Bangladeş, Malezya, Pakistan ve Avrupa ülkelerinin yanı sıra iç göçe zorlanırken, dünya kamuoyunun bu duruma sessiz kalmasına tepki gösteriyor.
"Planlı biçimde asimilasyon ve katliama maruz kaldıklarını" belirten aktivistler, Arakan Müslümanları için pekçok temel insan hakkının ihlal edildiğini ifade ediyor.
Stratejik önemi ve yeraltı zenginliklerine rağmen yoksulluk içinde yaşayan bölgedeki Müslümanların birçoğuna merkezi hükümet tarafından kimlik kartı bile verilmediğini aktaran Arakanlı aktivistler, "Bununla beraber, eğitimden sağlığa, yaşamdan sosyal hayatta kadar birçok haklarının planlı bir şekilde yok sayıldığını" ifade etti.
Nüfusumuz yarıya düştü
Kurul üyelerinden Dr. Ambia Perveen, "Arakan Müslümanlarına yapılan soykırımdır. Bizce Saraybosna'da, Ruanda'da veya dünyanın başka bir yerinde yapılan soykırımlardan hiç bir farkı yok" derken "1950'de 2 milyondan fazla olan nüfusumuzun bugün artması gerekirken, yarıya düşmesi soykırım olduğunun en açık göstergesidir" diyor.
Arakanlıların birçok haktan yoksun bırakıldığına dikkati çeken Perveen, "Evlilik ve çocuk yapma konusundan tutun da, kendi dilimizi konuşmamıza izin verilmemesine kadar bir çok konuda kısıtlanmış durumdayız. Arakanlılar İslam'ı yaşayamıyor. Hatta özgür biçimde seyahat edemiyorlar. Eğer Müslüman ismi taşıyorlarsa eğitimlerini devam ettirmelerine müsaade edilmiyor" dedi.
Perveen, Türkiye'nin "mazlum" bölge halkına yönelik yardım çalışmalarına atıfta bulunarak, "TİKA ve İHH'nın Arakanlılara yapmak istediği yardımlar engelleniyor. BM bu konuları gündeme getirmekte zayıf kalıyor. BM kararlar alıyor, ama uygulama konusunda isteksiz" şeklinde konuştu.
Arakan Müslümanlarının sadece tartışma masalarında konuşulduğunu ancak eyleme geçilmediğinden yakınan Perveen, "Sonuç itibariyle sadece bir devlet olan Myanmar'ın zulmünden bahsediyoruz" eleştirisinde bulundu.
Birleşmiş Milletlere göre Myanmar'ın Bangladeş sınırındaki Arakan eyaletinde yaşayan Arakanlı Müslümanlar, "dünyanın en çok zulüm gören topluluklarından."
Budist ağırlıklı Myanmar halkından dilleriyle de ayrılan ve azınlıkta kalan Rohingya halkı, Arakan'ın yüzyıllardır kendi vatanları olduğunda ısrar etseler de hükümet onların Hindistan alt kıtasından yakın zamanda göç ettiklerini iddia ediyor.
Amaç zengin doğal kaynaklar
Avrupa Rohingya Kurulu Genel Sekreteri Mohamed İbrahim ise özellikle Batı medyasının ve kamuoyunun Arakan'da olup bitenler konusunda yeterince ilgili olmadığından yakınarak, "Bizim resmi bir medya kuruluşumuz bile yok. Uluslararası medyanın aktaracağı doğru bilgiler, bölgedeki değişime yardımcı olabilir" dedi.
Kurul Başkanı Khairul Amin de Myanmar yönetiminin, "Müslümanlar ile Budistlerin arasını açarak bölgedeki zengin doğal kaynaklara daha rahat ulaşmayı ve onları kullanmayı hedeflediğini" söyledi.
"Böylece Arakanı fakir bırakmaya devam ediyorlar" diyen Amin, "Rohingyalılara, Budizmi korumaları gerektiği, aksi takdirde Arakan Müslümanlarının onları katledeceği korkusunu yayıyorlar. Ama bunu yaparken dediğim gibi amaç Budistler ve Müslümanlar arasına nifak sokarak, ikisini birbirine düşürmek ve zengin doğal kaynaklardan rahatlıkla faydalanmak" dedi.
Öte yandan, Amin, Çin, Hindistan ve Rusya'nın gelişmeleri yakından takip ettiğini aktararak, "Ancak bizi sadece Müslüman olarak görüyorlar, insan olarak değil" diye konuştu.
Myanmarda bu yıl sonunda yapılacak genel seçimlere de değinen Amin, askeri rejimin devam etmesi halinde sonlarının hiç de iç açıcı olmayacağını ifade etti.
