Ar-Ge ve Eğitime Destek Vererek İhracatımızın Katma Değerini Artırabiliriz"

Arçelik Genel Müdür Yardımcısı ve Türkiye Dış Ticaret Derneği'nin (TURKTRADE) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Bulgurlu, "Gelecekte ihracatta söz sahibi olabilmek için Ar-Ge'ye ve eğitime büyük paylar ayırmamız gerekiyor. Ancak bu sayede ihracatımızın katma değerini artırabiliriz" dedi.

İş Bankası tarafından 2008 yılından bu yana düzenlenen, değişen ekonomi ve piyasa koşullarında bölgesel ve uluslararası fırsatların, yeni iş alanlarının ve sektörel gelişim fikirlerinin gündeme geldiği "İş'le Buluşmalar" toplantısı, İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali'nin de katılımıyla gerçekleştirildi.

Bulgurlu, burada yaptığı konuşmada, Arçelik'in global pazarlarda istikrarlı büyümesini sürdürdüğünü ifade ederek, 25 bin çalışan ve 14 fabrikayla faaliyet gösterdiklerini aktardı. Portföyde cirolarının yüzde 65'e yakınının uluslararası pazarlardan elde edildiğini, ofislerinde 28 dil konuşulduğunu anlatan Bulgurlu, şöyle devam etti:

"Arçelik bugün beyaz eşya sektöründe tüm markalarıyla dünyanın en önemli oyuncularından biri. Türkiye'de lider, dünya beyaz eşya pazarının yarısı olarak tabir edebileceğiniz Ortadoğu, Afrika, Avrupa bölgesinde 2. marka konumunda. Global markamız Beko, Avrupa beyaz eşya pazarında 7 yıl arka arkaya en hızlı büyüyen marka oldu. Bugün geldiğimiz noktada Avrupa'nın en büyük beyaz eşya markasıyız.

Dünya hızla değişiyor. Dünyanın ekonomik ağırlık merkezi Asya'ya doğru hızla kayıyor. Asya Pasifik'in bugün dünya pazarından aldığı pay yüzde 31'lerden 2050'lerde yüzde 47'lere kadar çıkacak. ABD'nin payı yüzde 32'den yüzde 26'ya, Avrupa'nın ise yüzde 30'dan yüzde 19'a kadar düşecek. G-20 Zirvesi'nde dünya ticaretinin artması için ülkelerarası bariyerlerin azaltılması gerektiğini vurguladık. Zirvenin en önemli çıktılarından biri KOBİ'lerin küresel ticaret ekosistemine dahil olabilmesi için trilyonlarla ölçülebilecek bir ekonomik büyümenin yakalanabileceğiydi."

Bulgurlu, katma değerli ihracatın artırılmasının önemine dikkati çekerek, gelişmiş ekonomilerin dış ticaret yapısı incelendiğinde, emek yoğun ürünlerde 342 milyar dolar dış ticaret açığı verirken, yenilikçi ürünlerde bunu fazlasıyla karşıladıklarının görüldüğünü söyledi. Ülke olarak gelişmiş ülkelerin ticaret yapısına sahip olunması gerektiğini vurgulayan Bulgurlu, "Gelecekte ihracatta söz sahibi olabilmek için Ar-Ge'ye ve eğitime büyük paylar ayırmamız gerekiyor. Ar-Ge harcamalarımızı gelişmiş ülkeler seviyesine çıkarmak mecburiyetindeyiz. Ancak bu sayede ihracatımızın katma değerini artırabiliriz. Yurt dışında büyümeyi ve yenilikçi hedefler üretmeyi amaçlayan Arçelik'in bu hedeflerini gerçekleştirmesinin en önemli dayanaklarından biri, kendi ürün ve teknolojisine sahip olmasıdır" ifadelerini kullandı.

Bulgurlu, Dünya Ekonomi Forumu tarafından açıklanan "2014 Küresel Rekabetçilik Endeksi"ne göre, Türkiye'nin 144 ülke arasında 45. sırada yer aldığını hatırlatarak, Türkiye'nin verimlilikten inovasyona geçen ülkelerle aynı gurupta yer aldığını dile getirdi. Arçelik olarak teknoloji geliştirmenin yanı sıra geliştirdikleri teknolojileri savunmaya da önem verdiklerinin altını çizen Bulgurlu, şirketlerinin "patent şampiyonu" konumunu sürdürdüğünü de sözlerine ekledi.

"KOBİ'ler Bulut ile yüzde 20 tasarruf edebilir"

Microsoft Türkiye Genel Müdürü Tamer Özmen de "Bulut" teknolojisine ilişkin değerlendirmelerde bulundu, sosyal ağlar ve uygulamaların insan hayatının önemli parçaları haline geldiğini belirtti. "Müşterinin isteğine göre adapte ol" modelinin ön plana çıktığını aktaran Özmen, şunları kaydetti:

"2020 yılında 24 milyar tane akıllı cihazın birbiriyle konuşacağından bahsediliyor. İş yerinde herkesin elinde 3-4 değişik cihaz var. KOBİ'leri incelediğimizde birkaç önemli nokta gözümüze çarpıyor. 'KOBİ'ler farklı şehirlerde çalışırken nasıl daha fazla rekabet oluşturabiliriz?' diye soruyor. Üretimi artırmak, maliyetleri düşürmek, bunu yaparken bütçeleri kontrol etmek... Çözmemiz gereken problemler olarak karşımıza çıkıyor. Bulut, umuyorum ki bu sorunları çözecek ve KOBİ'lerin daha rekabetçi hale gelmesini sağlayacak.

Bugün 12 kişilik bir KOBİ'ye teknoloji harcaması 250 TL civarında. Ama bulutu buraya taşıdığınızda bu bir servis haline düşünüyor. Aylık parasını veriyorsunuz ve burada yaklaşık 20 kat tasarruf yapabiliyorsunuz. Bulut, en yeni teknolojilere istediğinizde ulaşabileceğiniz bir ortam sağlıyor. Güvenlik konusunda da iş yerinizde yangın çıksa verileriniz kaybetme ihtimaliniz var, ancak Bulut ile bu riskten korunmuş oluyorsunuz. Gizli verilerinizin başkalarının eline geçmesinden korkmanız ise çok normal. Başlarda bu korkular çok normal ama zamanla insanların rahatça buluta geçeceğini düşünüyoruz."

Piri Reis Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Taner Berksoy da dünya genelinde büyüme ve durgunluğa ilişkin bir sunum yaparak, "Bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde problem orta gelir tuzağına yakalanmak. Dolayısıyla büyüyor olmak önemli" değerlendirmesini paylaştı. - İstanbul

Kaynak: AA / Güncel