Anlı: Yerele Bakış Açısının Değişmesi Gerekiyor

BM-Habitat, Uluslararası Kent Liderleri ve Dünya İslami Şehirler Meclisi tarafından Viyana'da Birleşmiş Milletler binasında gerçekleştirilen konferans, BM-Habitat Direktörü Joan Carlos'un açılış konuşmasıyla başladı.

Ortadoğu'daki belediye başkanlarının büyük bölümünün katıldığı, Güney Afrika ve Uzakdoğu ülkelerinden de katılımların olduğu konferansta, dünyadaki tüm kentlerin refah seviyesini, kalkınma ve gelişim süreçlerini karşılaştıran, eksikliklerini tespit edip çözümler öneren yeni bir yöntem olan Kent Refahı Endeksi ele alındı.

Yoksulluktan altyapının geliştirilmesine, ulaşımdan barınma hakkına kadar bir dizi konuda kentsel sorunları uluslararası kamuoyunun desteğiyle aşmasını sağlayan Kent Refahı Endeksi uygulaması doğrultusunda, BM-Habitat ile Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi arasındaki ilişkiler de yoğunlaşacak.

BM-Habitat uzmanları Diyarbakır'a gelecek

Diyarbakır'ın sürece dâhil olmasıyla, önümüzdeki aylar içinde BM-Habibat uzmanları Diyarbakır'a gelerek kentin 6 farklı eksende profilini çıkaracak. Uygulama kapsamında uzmanlar, "Verimlilik, altyapı geliştirme, yaşam kalitesi, eşitlik ve sosyal içerme, çevresel sürdürülebilirlik, yönetim ve mevzuat eksenlerinde" şehrin Kent Refahı Endeksi'ndeki yerini belirleyecek, ardından kent refahının nasıl artabileceğine" dair önerilerde bulunacak.

Sorunlar ve çözümler ortak

Konferansa katılarak bir konuşma yapan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Fırat Anlı, Latin Amerika ve Ortadoğu'daki sorunların benzer olduğuna dikkat çekerek, "Sorunların kökenine baktığımızda bunun ana sebebinin çok kimlikli, çok kültürlü, çok inançlı bir yapıya sahip olmamıza rağmen maalesef bir arada yaşama kültürünü geliştirme noktasında birbirimize yeteri kadar hoşgörülü ve demokrasi içerisinde yaklaşmadığımızı düşünüyoruz. Bu açıdan bu tür toplantılar farklı kimliklerin, farklı kültürlerin birbirini tanımasında bir arada iş yapabilmesinde, partner olabilmesinde son derece önemlidir." dedi.

Diyarbakır'ın binlerce yıllık çok kültürlü yapısına dikkat çekildi

Diyarbakır'ın Mezopotamya'nın merkezinde yer alan, 33 medeniyete ev sahipliği yapmış, 12 bin yıllık geçmişe sahip, her kimliğin kendini ifade edebildiği bir şehir olduğunu vurgulayan Anlı, şunları söyledi: "Yaşadığımız coğrafya çatışma ve savaşların maalesef eksik olmadığı bir coğrafya. Şu anda da ne yazık ki halen çatışma ve savaşlar devam ediyor. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Sayın Fatma Şahin'in de ifade ettiği gibi yüz binlerce, milyonlarca insan yerinden yurdundan edinmek durumunda kaldı. Bu insanlar güvenli gördükleri, yaşam için daha uygun koşullar neredeyse oraya gitmeye çalışıyorlar. Diyarbakır'da 1990'lı yıllardan bu yana yoğun göç alan bir şehir. Köylerin boşaltılmasından kaynaklı, ekonomik sebeplerden dolayı ve son olarak da maalesef Irak ve Suriye'de DAEŞ'in yaptıklarından kaynaklı yerini yurdunu terk etmek zorunda kalanlar dışında yoğun bir mülteci nüfusu barındıran bir şehir. Ama bunun yanında demokrasi kültürüne, kimliklere, özgürlüklere de sahip çıkan bir şehir. Özellikle de kadın mücadelesinin son derece güçlü olduğu bir şehir. Sivil toplum örgütlerinin son derece dinamik ve etkili olduğu bir şehirdir."

Şehir diplomasisini öne çıkarmak gerekli

Merkezi hükümetler ve yerel idare arasında ortaklaşmanın olması gerektiğini, ancak merkezi hükümetlerin yerele klasik belediyecilik hizmetlerini yapan bir kurum gözüyle baktığını kaydeden Anlı, "Bu algının değişmesi gerekiyor. Bir diğeri de artık diplomasiyi sadece ulus devletler yapmıyor. Sivil toplum örgütleri yapıyor, şehirler yapıyor, uluslararası kurumlar yapıyor. Artık şehir diplomasisini öne çıkarmamız gereken bir süreçtir." dedi.

Yerel yönetimler kentlerin ekonomik gelişiminde öncü rol almalı

Yerel yönetimlerin sadece klasik belediyecilik hizmetleriyle değil, aynı zamanda yerel ekonomiyle de ilgilenmek durumunda olduğunu söyleyen Anlı, şöyle konuştu: "Bulundukları şehrin ve coğrafyanın ekonomik gelişiminde öncü rol olmalılar. Örneğin kooperatiflerin, tarım ve hayvancılık politikasında son derece yararlı olduğunu biliyoruz."

Belediye bütçelerini on binlerce kişi bir araya gelerek tartışmalı

Yerel yönetimlerin yetkilerinin artırılması, tüm toplumsal kesimlerin karar süreci içerisinde aktif olarak yer alması gerektiğini, bunun en önemli yolunun ise katılımcı bütçe uygulaması olduğunu belirten Anlı, bütçeleri on binlerce insanın bir araya gelerek tartışması gerektiğini ifade etti.

Diyarbakır'ın nüfusunun 2 milyona yaklaştığını ve 17 ilçeye hizmet götürdüklerini anlatan Anlı, bir yıl içinde yerel dinamikleri sürecin içine katmak için forumlar yaptıklarını, bu forumlarda öne çıkan sorunları saptadıklarını, stratejik planın ve bütçenin hazırlanmasında da katılımcılığı esas aldıklarını kaydetti.

"Sıkıntılarımız ortaksa, çözümler de ortak olacak" diyen Anlı, konuşmasını şöyle noktaladı: "Bulunduğumuz coğrafya da dayanışma gösterebileceğimiz son derece ciddi bir dinamik var. Biz inanıyoruz bunun en önemli koşulu da toplumsal barışın sağlanmasıdır. Hem yerelde hem bulunduğumuz bölgede hem de dünya genelinde barış sağlandığı zaman insanların bu sorunları çözmek için kapasitesi zamanı ve daha ciddi imkanları olacaktır."

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Dış İlişkiler Birimi çalışanı Harun Ercan ise, Türkiye'den konferansa katılan belediyeleri temsilen yapmış olduğu sunumda, Kent Refahı İnisiyatifi'nin iki pilot kentte başlayabileceğini, Diyarbakır ve Gaziantep'in bu süreçte diğer tüm belediyelere öncülük edeceğini kaydetti.

Kaynak: Temsilci / Güncel