Haberler

Alman Wirecard Grubu, Türkiye'deki Potansiyele İnanıyor"

Güncelleme:

Avrupa'nın Fintech şirketlerinden Wirecard'ın Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Alper Akcan, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'ndan (BDDK) Ekim 2016'da elektronik para lisanslarını aldıklarını belirterek, "Düzenli olarak BDDK tarafından denetleniyoruz.

Avrupa'nın Fintech şirketlerinden Wirecard'ın Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Alper Akcan, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'ndan (BDDK) Ekim 2016'da elektronik para lisanslarını aldıklarını belirterek, "Düzenli olarak BDDK tarafından denetleniyoruz. Alman Wirecard grubu, Türkiye'de bu lisansa ve potansiyele inanıyor ve Türkiye'nin koyduğu bütün kuralları kabul ederek, bu yatırımları yaptı." dedi.

Wirecard Türkiye'nin 2016 yılı sektör değerlendirmesi ve 2017 öngörülerini paylaştığı toplantıda konuşan Akcan, sınır ötesi ticaretin çok önem verdikleri bir alan olduğuna dikkati çekerek, özellikle yurt dışına hizmet ve ürün satmak isteyen firmalar ile hedef pazarlara uygun ödeme çözümleri sunduklarını ve bu pazarlardan ödeme almalarını sağladıklarını söyledi.

Akcan, Wirecard Türkiye'nin, 2008 yılında "Mikro Ödeme" markasıyla Fintech sektörüne adım attığını ve sonrasında yeni ödeme araçlarını da portföyüne ekleyerek "3pay" markası altında sektördeki varlığını sürdürdüğünü aktararak, Aralık 2014'te "Mikro Ödeme"nin bu alandaki proje ve faaliyetlerinin global ödeme sistemleri markası Wirecard'ın da dikkatini çektiğini ve şirketin Wirecard tarafından satın alınma operasyonu gerçekleştirdiğini ifade etti.

Türkiye'nin ilk ödeme servis sağlayıcısı olarak, ödeme servislerinin, online ve mobil ticarette artarak büyüyeceği öngörüsü ile sadece bu işe odaklanan bir firma olarak kurulduklarına işaret eden Akcan, şunları kaydetti:

"Mikro Ödeme'nin kurulduğu dönemde, ülkemizde henüz mobil ödeme servisi kullanılmıyordu. Ön ödemeli kartlarla ilgili bir hizmetler sınırlıydı ve kredi kartı servislerini sadece bankalarla birkaç yabancı ödeme sağlayıcısı, yurt dışı kaynaklı olarak sunuyordu. Bu süreçte iki temel stratejimiz vardı; birincisi sadece ödeme işine odaklanmak, ikincisi ise teknolojiyi, özellikle de mobil teknolojiyi merkeze alıp, ödeme servislerini çeşitlendirmek. Bu noktada ödemelerin mobil operatör faturaları üzerinden gerçekleşmesi, ilk ve en güçlü servisimiz oldu. Mobil ödemeye en çok yatırım yapan, bunu en çok sahiplenen marka, 'Mikro Ödeme' oldu. 2009 yılında ilk mobil ödeme işlemini gerçekleştirmemizden bugüne dek bu kategoride pazar liderliğimiz sürüyor. Mobil Ödeme ile binlerce üye iş yerine ulaştıktan sonra, kredi kartı ve ön ödemeli kartlar gibi diğer ödeme araçlarını da ürün portföyümüze kattık. Bu şekilde '3pay' markası da hayata geçti."

Akcan, önceki yıl, e-para lisansını aldıkları, regülasyonun pazar tarafından öğrenildiği, operatörler ve bankalarla birlikte yakın çalıştıkları bir yıl olduğunu belirterek, "Bunun yanı sıra, Fintech kavramının daha fazla öne çıktığı bir yıl olarak da tanımlanabilir. 2017'de daha fazla sektörel büyüme olacağını, lisansın getirdiği kurallarla birlikte, pazarın gelişeceğini ve ilerleyeceğini de düşünüyoruz. Dijital içerik ve oyun pazarı, 2017'de de ana odak alanlarımız arasında olacak. Gıda sektöründeki harcamaların da internet ve mobil uygulamalar üzerinden yapılması, 2017'de üzerinde duracağımız noktalar arasında." diye konuştu.

Üye iş yerlerinin finansal güvencesini de sağladıklarına dikkati çeken Akcan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"BDDK tarafından ödeme sistemleri özelinde, hem ödeme hem de e-para lisansıyla hizmet verme yetkisine sahip olan yedi şirketten biri olan Wirecard Türkiye, global gücünün de katkısıyla Türkiye ödeme sistemleri pazarında fark yaratmayı hedefliyor. Düzenli olarak BDDK tarafından denetleniyoruz. Alman Wirecard grubu, Türkiye'de bu lisansa ve potansiyele inanıyor ve Türkiye'nin koyduğu bütün kuralları kabul ederek, bu yatırımları yaptı. Türkiye, kredi kartı penetrasyonunda Avrupa'da birinci konumda. Türkiye'de, Avrupa'da pek yaygın olmayan taksitli ödeme sıkça kullanılıyor. Türkiye'de yapılan işlemlerin ve e-ticaretin çok büyük bir kısmı ise yalnızca kredi kartları üzerinden gerçekleştiriliyor. Kredi kartlarının Avrupa'da kullanımı ise yüzde 30 civarında. Türkiye'de, Avrupa'dan daha başarılı olan bir mobil ödeme pazarı var diyebiliriz. Mobil operatör faturasından tahsilat oldukça dikkat çekici noktalarda. Mobil ödemede yıllık 500 milyon TL gibi bir rakam söz konusu. 9 yıllık tecrübemizle ortaya koyduğumuz farklı çözüm seçeneklerimiz var. Geçtiğimiz sene lanse ettiğimiz e-posta veya SMS ile ödeme alma ürünü, bunun en önemli örneklerinden bir tanesi. Bu sistemle, ödeme için ilgili kişinin cep telefonu numarasına bir SMS ya da kendisine bir e-posta gönderilebiliyor. Gelen e-posta veya SMS içindeki bir linkten erişilecek siteye, kart bilgileri ile ödeme kolayca gerçekleştirilebiliyor."

Kaynak: AA / Ekonomi

Türkiye Ekonomi Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title