Haberler

AK Parti TBMM Grup Toplantısı

Genel Başkan ve Başbakan Erdoğan.(2) "Ulusalcılarla bölücülerin kardeşliğini, faşistlerle sosyalistlerin muhabbetini, sözüm ona dindarlarla din düşmanlarının ittifakını; bunların nasıl aynı yerden talimat alıp aynı hedefe saldırdıklarını artık"...

- Genel Başkan ve Başbakan Erdoğan: (2)

"Ulusalcılarla bölücülerin kardeşliğini, faşistlerle sosyalistlerin muhabbetini, sözüm ona dindarlarla din düşmanlarının ittifakını; bunların nasıl aynı yerden talimat alıp aynı hedefe saldırdıklarını artık herkes görmüş ve anlamıştır"

"Bir tarafta ellerinde Türk bayraklarını sallayanlar, diğer tarafta Türk bayrağını yakanlarla bir araya geldiler. Bir tarafta Gazi Mustafa Kemal'i istismar ettiler, diğer tarafta Gazi Mustafa Kemal'in posterlerini bölücülerin paçavralarıyla, liderleriyle yan yana getirdiler. Bir tarafta güya namaz kıldılar, diğer tarafta camilere ayakkabılarıyla girdiler ve camilerimizde alkol kullandılar"

"Bu oyun artık bozulmuştur. Bu oyunu önce millet, ardından milletin hükümeti ve milletin partisi olan AK Parti bozmuştur"

"Tekrar Gezi Parkı'nı sahibine, halka teslim ettik. Yaptığımız iş bu"

Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, dün bazı sendikaların ve örgütlerin iş bırakma çağrısı yaptıklarını anımsatarak, "Ne oldu?" diye sordu. Yapılan çağırının kanunsuz, hukuka aykırı olduğunu belirten Erdoğan, "Hele hele Tabipler Birliğiyle alakalı söylüyorum, sen kanunsuz bir eyleme nasıl davet çıkarırsın, hastaneleri boşaltma gayreti içerisine nasıl girersin? Sizin insan sevginiz nerede? Sizin hastalarla ilgilenme aşkınız nerede? Nerede tababet yemininiz? Bunlarda insan diye bir dert yok. Bunlarda insana yönelik bir sevgi, aşk yok. Bunların her şeyi menfaate dayalıdır" diye konuştu.

Aklıselimin galip geldiğini ve beklenilenin alınamadığını ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunlar güya solcu. Bunlar güya emeğin, alın terinin, halkın yanında. Ama son yıllarda bunların hangi eylemlerde yer aldıklarına, kimin tarafını tuttuklarına, kimi savunduklarına, kimin ekmeğine yağ sürdüklerine lütfen dikkat edin. Bu sendikaların, örgütlerin üyesi olan kardeşlerime de sesleniyorum; aidatlarıyla besledikleri bu örgütlerin üst yönetimlerinin her toplumsal olayda nerede durduklarına onlar da lütfen dikkat etsinler. Ergenekon eylemlerine dikkat edin, bunlar en ön saftadır. Cumhuriyet mitinglerinde, statükoyu savunan olaylarda, demokrasiye, milli iradeye yönelik her girişimde bunlar en ön saftadır. Bunlar baş provokatörlerdir, baş piyonlardır. Banka reklamlarında oynayıp kapitalizmi eleştirenler ne kadar solcuysa, işte bunlar da o kadar solcudur. Faiz lobisinin kuklası olanlar ne kadar emek taraftarıysa, bunlar da o kadar emek taraftarıdır. Neyse ki maske artık düştü. Kimin ne olduğunu artık milletçe gördük. Bu olaylar bize bunu açıkça ortaya koydu. Dün asla bir araya gelemeyenlerin, yarın da asla bir araya gelemeyeceklerin aynı mahfilden emir alarak nasıl bir araya geldiklerini hem Türkiye hem dünya görmüştür. Ulusalcılarla bölücülerin kardeşliğini, faşistlerle sosyalistlerin muhabbetini, sözüm ona dindarlarla din düşmanlarının ittifakını, bunların nasıl aynı yerden talimat alıp aynı hedefe saldırdıklarını artık herkes görmüş ve anlamıştır.

Bir tarafta ellerinde Türk bayraklarını sallayanlar diğer tarafta Türk bayrağını yakanlarla bir araya geldiler. Bir tarafta Gazi Mustafa Kemal'i istismar ettiler, diğer tarafta Gazi Mustafa Kemal'in posterlerini bölücülerin paçavralarıyla, liderleriyle yan yana getirdiler. Bir tarafta güya namaz kıldılar, diğer tarafta camilere ayakkabılarıyla girdiler ve camilerimizde alkol kullandılar. Başörtülü kızlarımıza el uzattılar, el uzatmaya hala devam ediyorlar. Bir tarafta 'ağaç, çevre, demokrasi, hak' dediler, hemen diğer tarafta şehirlere tahrip ettiler, ağaçları söktüler, canım saksıları yollara devirerek o ağaçları tarumar ettiler.

Gezi Parkı'nda kaldırım genişletmede 12 ağaç söz konusuydu ama bunların onlarca yıktıkları ağaç söz konusu. Yaktılar, yıktılar, saldırdılar ve herkesi rahatsız ettiler. Pazar günü üniversiteye giriş imtihanı vardı. O gece sabah üçe dörde kadar tencere tava… Benim bu ifademden de çok rahatsız oldular. Ben de rahatsız oluyorum. Niye? Beni üçe dörde kadar rahatsız etme hakkın var mı? Tencere tava çalarak pazar günü imtihana girecek olan o yavruları  rahatsız etmeye hakkın var mı? İstanbul'un her yerinde,  Ankara'da,  İzmir'de aynı şeyi yaptılar. Senin böyle bir hukuk okuman söz konusu mu, böyle bir hukuk var mı? Sen beni nasıl rahatsız edersin? Ama maalesef bütün bu olanlar karşısında hala tencere tava çalmayı bile özgürlük olarak niteleyenler var. Bunların özgürlük anlayışı da farklı."

-"Kararımızı çok net açıkladık"

"Bu oyun artık bozulmuştur.  Bu oyunu önce millet, ardından milletin hükümeti ve milletin partisi olan AK Parti bozmuştur" ifadesini kullanan Erdoğan,  daha en başından itibaren masum, sivil, demokratik hak arayışlarıyla art niyetli, şiddet kullanan, demokrasiye, hükümete yönelik hareketleri birbirinden ayırdıklarını kaydetti.

Gezi Parkı'nda gerçekten çevre için eylem yapanlarla bunları kullananlar arasına çok net bir çizgi çizdiklerini ifade eden Başbakan Erdoğan,  bu eylemlere katılanlarla oturup saatlerce istişarelerde bulunduklarını, onları dinlediklerini anımsattı. Ardından bazı sanatçılar ve sivil toplum örgütlerinin temsilcilerini kabul ettiklerini ve onlarla konuştuklarını aktaran Erdoğan, kararlarını çok anlaşılır biçimde açıkladıklarını ve "Yargının kararını bekleyeceğiz, karar lehimize çıksa bile plesibit, halk oylaması yapacağız. Gezi Parkı projesini halkın onayından sonra hayata geçireceğiz. Halk olumlu karar verirse bunu yapacağız ama halkımız kalkar da 'hayır' derse biz buradan vazgeçeceğiz" dediklerini anımsattı.

2011 seçimlerinde bu projeleri İstanbul halkına sunduklarını ve İstanbul halkının yüzde elliyi aşkın bir oyla AK Parti'yi desteklediğini söyleyen Erdoğan,  "Bu, 'Ben senin projelerine onay veriyorum' demektir. Diğerlerinde zaten proje diye bir şey yok. Diğerleri sadece hakaret edecek, saldıracak, vuracak. Var mı bir projen? Varsa onu açıkla, yok" diye konuştu.

Şehir müzesi, Kanal İstanbul, üçüncü havalimanı, Yassıada, Sivriada'nın Demokrasi ve Özgürlükler Adası olması, Galataport, Haydarpaşa Port'u açıkladıkları zaman İstanbul halkının çok farklı bir heyecanı yaşadığını dile getiren Erdoğan, şunları söyledi:

"Bunları nasıl görmezlikten gelirsiniz? 'Gezi Parkı halkın olsun' diyorlardı şimdi anında çark ettiler ve 'halkın onayını kabul etmeyiz' demeye başladılar. Bize orayı boşaltma sözü verenler anında çark ettiler, eylemlere devam ettiler. Bir hukuk devletinde yapılması gereken neyse biz de onu yaptık ve Taksim Gezi Parkı'nı bu işgalcilerden temizledik. Biliyorsunuz, yaktılar, yıktılar, şimdi oradaki o ağaçlar yeniden dikiliyor, çiçeklendirme çalışmaları yapılıyor. Anıt'ın etrafında çiçeklendirme çalışmaları yine aynı şekilde yapılıyor.

Bir profesör çıkmış, utanmadan, sıkılmadan 'Gezi Parkı, anıt çöplükten geçilmiyor ' diyor. Ayıptır. Sen ya İstanbul'u tanımıyorsun ya Taksim'i meydanını hiç gezmedin, görmedin. Temizlikse, bu AK Parti'li belediyelerin en büyük başarısıdır. Sen bunu nasıl söylersin? Ama kirlilik bunların ruhunda var.  Biz 'burası halkındır,  Gezi Parkı sahibine teslim edilecek' diyoruz. Teslim etme görevi kimin? Hükümetin. Yapılan budur. Tekrar Gezi Parkı'nı sahibine, halka teslim ettik. Yaptığımız iş bu."

-

Kaynak: AA / Politika

Mustafa Kemal Atatürk İstanbul Ak Parti Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title