Haberler

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan Açıklaması

"(Çözüm süreci) Şu anda bizim kimseyle pazarlığımız söz konusu değil. Biz her zaman şunu söyledik: Bu ülkede terörle mücadelede silah bırakılmadığı sürece asla operasyonlara son vermeyiz" "(Terör örgütü üyelerinin açıklamaları) Herkesin şunu bilmesi lazım: Bizim bu tehditlerden filan alınacak, çekinecek böyle bir şeyimiz yok. Biz yola çıkarken bütün bunları bilerek çıktık. Bizim yolculuğumuz öyle sıradan rastgele yolculuk değil" (Terör örgütü üyelerinin sınır dışına çıkışları) Şu anda ne diyorlar sınır dışı çıkış bitti. Hayır böyle bir şey yok. Bu yüzde 20 civarındadır"

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, çözüm süreciyle ilgili olarak, "Şu anda bizim kimseyle pazarlığımız söz konusu değil. Biz her zaman şunu söyledik:  Bu ülkede terörle mücadelede silah bırakılmadığı sürece asla operasyonlara son vermeyiz" dedi.

Başbakan Erdoğan, Ülke TV'deki "Sıradışı Özel" programında, Turgay Güler'in moderatörlüğünde Yusuf Ziya Cömert ve Ahmet Kekeç'in sorularını yanıtladı. Erdoğan, çözüm sürecinin etkilerinin hissedilip hissedilmediğiyle ilgili bir soruya, şu yanıtı verdi:

"Bütün ramazan ayı boyunca genel başkan yardımcılarımız, merkez karar yönetim kurulu  üyelerimiz, milletvekillerimiz, bütün hepsi teşkilatımız arazide bunun güzelliklerini gördüler.  Örneğin genişletilmiş il başkanları toplantısında arkadaşlarımızın hepsinden bu süreçle ilgili  memnuniyetlerini kendilerinden dinledik. Yani artık havada çok ciddi bir memnuniyetin  mutluluğun olduğunu. Örneğin, Şırnak kadın kolu başkanı 'ben Cudi'yi tanımıyordum' diyor. 30 yaşında bu bayan. 'Şimdi Cudi'ye kardeşlerimle arkadaşlarımla çıktım orada piknik yaptım'  diyor ve bunu ağlayarak anlatıyor."

Çözüm sürecinden BDP'den farklı açıklamaların geldiğinin belirtilmesi ve bu durumu nasıl değerlendirdiği sorulması üzerine Erdoğan, BDP'nin bir söylem birliğine varamadığını söyledi.

"Sadece iftira at tutmazsa iz bırakır veya tehdit şantaj bütün bunlar yapılıyor" diyen Erdoğan, şunları belirtti:

"Geçenlerde bakıyorsunuz bir profesör dağdakilerden bir tanesiyle bir görüşme yapıyor. Bir tane gazete yanılmıyorsam 4 gün bunu yayımladı. Oradaki şeylerin içerisinde de kendilerine göre çok ciddi tehditler var. Bir defa  herkesin şunu bilmesi lazım: Bizim bu tehditlerden filan alınacak, çekinecek böyle bir şeyimiz yok. Biz yola çıkarken bütün bunları bilerek çıktık. Bizim yolculuğumuz öyle sıradan rastgele yolculuk değil. Yani onların davaları kendilerine göre ne kadar kutsalsa bizim davamız onlarla mukayese edilemeyecek derecede kutsaldır, anlamlıdır. Şu anda bizim kimseyle pazarlığımız söz konusu değil. Biz her zaman şunu söyledik:  Biz bu ülkede terörle mücadelede silah bırakılmadığı sürece asla operasyonlara son vermeyiz. Bunu ben defalarca meydanlarda söyledim. Silah bırakılacak, operasyonlar durdurulacak."

Terör örgütü üyelerinin sınır dışına çıkışlarına da değinen Erdoğan, BDP'lilerin "sınır dışına çıkıldı" açıklamalarının aksine kendisinin çözüm sürecinin final toplantısında çıkanların oranının yüzde 15 civarında olduğunu söylediğini anımsattı.

Bu açıklamasını daha sonra BDP yetkililerinin de teyit ettiğini  belirten Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Ben geçenlerde bu yüzde 15'in yüzde 20 olduğunu söyledim. Biz de bu işi istihbaratımızla her şeyimizle takip ediyoruz. Çıkanların kimler olduğu vasıfları, nitelikleri de bu nokrada çok çok önemli. Şu anda ne diyorlar 'sınır dışı çıkış bitti'. Hayır böyle bir şey yok. Bu yüzde 20 civarındadır. Onlar sürekli tarih veriyor. Biri çıkıyor başka bir tarih veriyor. Diğeri çıkıyor başka. Biz böyle bir tarih vermedik. Burada bu çıkış tamamlandığı andan itibaren zaten benim ne askerim ne polisim böyle bir operasyonu yapmaya meraklı değil. Böyle bir dertleri de yok. Yeter ki bunlardan tamamen sıyrılalım. Şu anda 8 aydır bir sükunet  var dimi. Niye var? Ufak defek bir iki şeyin dışında. Bu tür şeyler olmadığı için de gerek  askerimiz gerek de güvenlik güçlerimiz hazmedilemeyecek bazı olaylara katlanarak bile operasyon yapmadılar."

-"Açıklamalar bizi bağlamaz"-

Çözüm sürecinin sıkıntısız bir şekilde neticeye varmasını istediklerini dile getiren Erdoğan, mart ayındaki yerel seçimlerde vatandaşların serbest iradesiyle hür bir şekilde oyunu kullanmasını arzu ettiklerini söyledi.

Erdoğan, silahların gölgesinde bir seçim olmaması istediklerini belirterek, "Bunun adımlarını atıyoruz ve bizim yani bunlar söz vermişler tamam kime ne söz vermişler, çıksınlar bunu açıklasınlar. Nerede bu sözü vermişler ' Bunu da açıklasınlar. Bunun bir kaydı kuydu olmazsa bunun geçerliği olur mu' Olmaz. Bunlar 'yok efendim İmralı'da söyle olmuş, burada böyle olmuş. Orada böyle olmuş, şurada söyle olmuş' demekle bu iş olmaz. Yani kendileri, müsaade ediyoruz kendileri gidip İmralı'da bir ziyaret yapıyorlar. Görüşmenin neticesinde kalkıp bir açıklama yapıyorlar. O açıklama bizi bağlamaz. Siz görüşmenizi yaptınız, olay bitmiştir. Yani bu bizim insani bir bakışımızdır" değerlendirmesini yaptı.

-"Güvenlik güçlerimiz operasyon meraklısı değil"-

İmralı'ya gidenlere milletvekili oldukları için imkan tanıdıklarını ancak bu imkanı tanımaya mecbur olmadıklarını vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Burada Adalet Bakanımıza verilen yetkiyi, Adalet Bakanımız da parlamento çatısı altındaki 'bunlar bizim parlamenter arkadaşlarımızdır' deyip  böyle bir taleplerini geri çevirmeyip, bugüne kadar bu insani yaklaşımı göstermiştir. Daha da biz bu konuda öteye de geçtik, birçok eleştirilere rağmen. Burada bizim böyle bir anlaşmamız filan söz konusu değil. Aynı şeyi söylüyorum, sınır ötesi geçişleri tamamladıktan sonra her an güvenlik güçlerimiz istim üzerindedir ama hiçbir zaman da operasyon meraklısı değildir. Çünkü sınırı korumakta güvenlik güçlerimizin görevidir, içerideki huzuru sağlamakta güvenlik güçlerimizin görevidir. Burada gerek BDP'nin gerekse de illegal yapının hassasiyet göstermesi gereken nedir? Eğer bu ülkenin huzurunu, bu ülkenin refahını hakikaten kaçırmak kaybettirmek istemiyorlarsa kendilerine verilmiş olan haklar neyse ki bu haklar hepimiz için geçerlidir."

- "Hakkari Havaalanı'nın müteahhitti tehdit ediliyor"-

Stüdyoda bulunan Yusuf Ziya Cömert'e "Yusuf bey senin haklarından farklı olarak benim Kürt kardeşime verilen bir hak var mı?" diye soran Erdoğan, Kürt vatandaşların her okulda okuyabilme, her türlü makama gelebilme, her türlü ticareti yapabilme gibi haklara sahip olduğunu vurguladı.

AK Parti iktidarının 10 yıl boyunca bölgede gerek altyapı gerekse üstyapıdaki yatırımlarla cumhuriyet tarihinde yapılmamış yatırımları gerçekleştirdiğine dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu:

"Şu anda haklar noktasında, hakların iadesi veya reddi diye bir konu varsa bunu oradaki maalesef basit gruplar yapıyor. Kim bu? Terör grupları. Bakıyorsunuz şantiyelere gidip iş makinelerini yakıyorlar haraç istiyorlar. Verdin verdin, vermediğin takdirde 'yakarım' diyor. Bakın şu anda Yüksekova'da Hakkari Havaalanını yapacağız. Müteahhit tehdit edildiği için işi bırakmakla karşı karşıya. Halbuki böyle bir tehdit olmamış olsa, bu yıl sonuna kadar biz Hakkari Havaalanı'nı açmış olacağız. Hakkari'de yaşayan Kürt kardeşim oradan uçağa binecek Türkiye'nin istediği yerine gidecek. Buyurun geçenlerde Şırnak Şerafettin Elçi Havalimanı'nın açılışını yaptık."

-Marmaray'da açılış 29 Ekim'de-

Ulaşım ve enerji alanındaki önemli projelere de değinen Erdoğan, muhalefetin "iş yapılmasını istemediğini" belirtti.

Belirli çevrelerin önce birinci boğaz köprüsünün sonra ikinci köprünün yapımına karşı çıktığına dikkati çeken Erdoğan, yapımı devam eden üçüncü boğaz köprüsüne de aynı çevrelerin karşı çıktığını dile getirdi.

Köprülerin yapılmasına muhalefet edenlerin köprüleri kullandığını ifade eden Erdoğan,  29 Ekim'de Marmaray'ın açılışının yapılacağını ve bu projenin güneyinde otomobiller için Ahırkapı'dan Haydarpaşa'nın arkasındaki bölgeye bağlanan tünel projesinin bulunduğunu, bunun da 2015'te tamamlanacağını bildirdi.

- Ankara

Kaynak: AA / Politika

Recep Tayyip Erdoğan Yusuf Ziya Cömert Ak Parti Hakkari Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title