AİHM Kararlarının İç Hukukumuza Yansımaları" Konferansı
Anayasa Mahkemesi Araştırma ve İçtihat Birimi Raportörü Doç. Dr. Gülener: "Aslında Anayasa Mahkemesinin Youtube ve Twitter kararların altında da anayasal fikir göçü var. Henüz Youtube kararı yayınlanmadı, yazılmakta şu an"
Anayasa Mahkemesi Araştırma ve İçtihat Birimi Raportörü Doç. Dr. Serdar Gülener, Anayasa Mahkemesinin Youtube ve Twitter kararlarının altında "anayasal fikir göçü" bulunduğunu belirterek, "Henüz Youtube kararı yayınlanmadı, yazılmakta şu an" dedi.
Gülener, Okan Üniversitesinde, İstanbul Barosu Avrupa Birliği Hukuku Komisyonu ve Okan Üniversitesi Hukuk Fakültesince düzenlenen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Kararlarının İç Hukukumuza Yansımaları Konferansı'nda yaptığı konuşmada, 2004'teki anayasa değişikliğinin sonuçlarının yeni yeni görülmeye başladığını söyledi.
Türkiye'de "anayasal fikir göçü" olduğunu ifade eden Gülener, şöyle konuştu:
"Aslında Anayasa Mahkemesinin Youtube ve Twitter kararların altında da anayasal fikir göçü var. Henüz Youtube kararı yayınlanmadı, yazılmakta şu an. Twitter kararı yayınlandı. Oradaki argümanların çok büyük kısmı, genelde bireysel başvurulardan önceki kararlar da olmak üzere, aslında AİHM'nin yaptığı argümantasyonlarına dayalı olarak gerçekleşen unsurlar. Bu çerçevede, mahkemenin ne kadar başarılı ya da başarısız olduğunu söylemek konusunda, biraz çekingenim. Bunun takdiri, halkın ve kamuoyunun olacaktır."
Anayasa Mahkemesinin iptal ve itiraz davalarındaki tutumuna değinen Gülener, kadınların evlenmeden önceki soyadı konusuyla ilgili iptal ve itiraz davalarına bir akademisyen olarak kesinlikle karşı çıktığını ifade etti.
Gülener, bireysel başvurunun da bir göç ürünü olduğunu dile getirerek, "Bireysel başvuru konusundaki anayasa değişikliğinin ülkemize getiriliş sebeplerinden biri, AİHM'ye ulaşan ihlallerin oraya gitmeden kendi içimizde çözülmesiydi. Bizim buradaki kaygımız, 'AİHM'ye giden kararlarımız azalsın' kaygısı değildi. Bundan emin olabilirsiniz. Politik kaygılardan bağımsız olarak bunu söylüyorum. Mahkemenin böyle bir kaygı gütmediğini, sevinerek söyleyebilirim" diye konuştu.
Anayasanın 20. maddesinin "özel hayatın gizliliği ve korunması"yla ilgili olduğuna işaret eden Gülener, şunları kaydetti:
"Kadının evlenmeden önceki soyadı meselesi kararı, değişime çok açık bir karar, genel kurul açısından verdiğimiz bir karar. Nitekim kamuoyunda da çok fazla değerlendirildi. Fakat burada reddedilen, bir şekilde kabul edilmeyen husus, karşımıza bireysel başvuruyla geldi. Avukat Sevim Akat Ekşi, avukat olduğunu, yurt dışına çıktığında ya da mesleki yaşamında, evlenmeden önceki soyadını kullanmak zorunda olduğunu fakat kullanamadığını belirterek, özel hayatla ilgili, 'eşitlik ilkesi' ve 'ayrımcılık yasağı' ilkesine dayanarak, başvurusunu yaptı. Mahkemenin önüne geldi. Bir taraftan genel kurul olarak bir itiraz davasında daha önce verdiğimiz bir karar var; orada 'hayır, aile bütünlüğü esastır' demişiz. Kadının yaradılış, fiziksel özellikleri itibariyle bir takım değerlendirmeler yapılmış, benim facia olarak nitelendirdiğim bir karar, bu. Bir taraftan bir karar vermişiz ama bir tarafta da Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi... Sonra 'Karardan dönmek bir erdemdir. Evet, o dönemde yapılan bir yanlış var' dedik." - İstanbul