Adana'da Sivil Toplum Örgütlerine AB Fonlarından Yararlanma Dersi
Oben Kırdök/adana, (Dha) Sivil Toplumu Geliştirme Merkezi (Stgm) Genel Müdürü Sunay Demircan, Sivil Toplum Örgütleri Yöneticilerine, AB Fonlarından Yararlanmak İçin Dikkat Edilmesi Gerekenler Hakkında Bilgi Verdi. Projelerin, Yararlanacak Kitleyle İşbirliği İçinde Hazırlanması Gerektiğine Dikkat Çeken Demircan, İngilizlerin Projesi Sayesinde Uzaktan Su Taşıma Sıkıntısından Kurtulan Pakistanlı K...
Oben KIRDÖK/ADANA, (DHA)
SİVİL Toplumu Geliştirme Merkezi (STGM) Genel Müdürü Sunay Demircan, sivil toplum örgütleri yöneticilerine, AB fonlarından yararlanmak için dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi. Projelerin, yararlanacak kitleyle işbirliği içinde hazırlanması gerektiğine dikkat çeken Demircan, İngilizlerin projesi sayesinde uzaktan su taşıma sıkıntısından kurtulan Pakistanlı kadınların, evden dışarı çıkamamaya başlayınca su borularını kırmalarını olumsuz örnek gösterdi.
STGM Genel Müdürü Sunay Demircan, Adana Ticaret Odası'nın (ATO) AB'nin çeşitli kanallardan sağladığı fonlardan yararlanarak proje gerçekleştirmek isteyen sivil toplum örgütleri için düzenlediği seminere katıldı. Adana'daki çeşitli sivil toplum örgütlerinin yöneticilerinin izlediği seminerde Demircan, sivil toplum örgütleri yöneticilerine, AB fonlarından yararlanmak için dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi. Demircan, projelerin bir ruhu olması, inandırıcı bir dille yazılması ve yararlanacak kitleyle işbirliği içinde hazırlanması gerektiğine dikkat çekti.
PAKİSTANLI KADIN ÖRNEĞİ
Sunay Demircan konuşmasında, sivil toplum örgütlerinin hedef kitleyle iletişim halinde olması gerekliliğini, şu yaşanmış ve olumsuz örnek olan öyküyle örnekledi:
''Pakistan'ın Hindistan sınırına yakın bir yerde, adı Çöl olan bir köy varmış. Bu köye, su olmadığı için Çöl adı verilmiş. Köyün su ihtiyacını, her gün 6 kilometre uzaklıktaki su kaynağına giden kadınlar karşılıyormuş. İngiltere'deki bir sivil toplum örgütü, bu köyün su ihtiyacını karşılayıp, kadınları su taşıma çilesinden kurtarmaya karar vermiş. İngiltere'de, oturdukları yerde bir proje hazırlamışlar, gerekli fonu da bulmuşlar. Kısa sürede su kaynağından köye kadar 6 kilometrelik su boru hattı çekilmiş, köyün 3-4 noktasına yapılan çeşmelere bağlanmış. Su sistemini törenle hizmete açmışlar. Aradan 6 ay geçmiş, İngiltere'deki örgüte 'Yaptırdığınız borular kazma-kürekle kırıldı' haberi ulaşmış. İngilizler köye gelmişler, kimin yaptığını araştırmışlar. Köylü kadınlar 'Biz kırdık. Çünkü köydeki kadınların tek sosyal etkinliği, suya gitmekti. Başka türlü evden çıkamıyorduk. Su için gidip gelirken birbirimizi görüyor, sohbet ediyor, türkü söylüyor, dedikodu yapıyorduk. Siz bize danışmadan köye su bağladınız. Artık su için evden dışarı çıkma şansımız kalmayınca, eve hapsolduk. Tekrar birbirimizi görebilmek için su borularını kırdık' demişler.''