Haberler

Adalet Bakanı İpek, 12'nci Ankara Ürün ve El Sanatları Fuarı Açılışını Gerçekleştirdi

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - 12'nci Ankara Ürün ve El Sanatları Fuarı açılışı- Adalet Bakanı Kenan İpek'in açılış konuşması- Adalet Bakanı Kenan İpek ve Cemil Çiçek'in açılış kurdelesini kesmesi- Bakan İpek ve beraberindeki heyetin stantları gezmesi Geleneksel 12. Ankara Ürün ve El Sanatları Fuarı- Adalet Bakanı İpek: - "Terörün vicdanı, merhameti, insafı yoktur. Bu yüzden hiçbir düşünce ve gerekçe terörü meşru gösteremez"- "Terörü demokrasiyle, hukukla, insan haklarıyla, özgürlükle aşacağız, gerektiği zaman da silah kullanarak"- "Bugün terör sorunu yeniden bir tırmanış ivmesi kazanmışsa, bunları amirinden emir almayan kamu görevlilerinin ihmali veya kasti fiillerinde de aramak gerekiyor. Dolayısıyla kim nerede ve ne şekilde bir paralel devlet tasarımına girişiyorsa 'suç işliyor' demektir" Adalet Bakanı Kenan İpek, terörün vicdanı, merhameti ve insafı olmadığını, hiçbir düşüncenin terörü meşru gösteremeyeceğini belirterek, "Terörü demokrasiyle, hukukla, insan haklarıyla, özgürlükle aşacağız, gerektiği zaman da silah kullanarak" dedi.Ceza infaz kurumları ile tutukevlerinde yürütülen eğitim ve iyileştirme faaliyetleri kapsamında iş yurtlarında hükümlü ve tutuklular tarafından üretilen ürünlerin tanıtımı ve satışının yapıldığı "Geleneksel 12. Ankara Ürün ve El Sanatları Fuarı", Atatürk Kültür Merkezi yanındaki alanda açıldı.Adalet Bakanı İpek, açılışta, Ankara'da otobüs durağında meydana gelen trafik kazasını hatırlatarak, hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diledi. Gazeteci Ahmet Hakan Coşkun'a yönelik saldırıya da değinen İpek, "geçmiş olsun" dileğinde bulunarak, terörle, şiddetle, saldırıyla bir yere varılamayacağını artık birilerinin anlaması gerektiğini söyledi. Saldırıyla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı'ndan bilgi aldığını ve Başsavcılığın bu konuda çok titiz çalıştığını anlatan İpek, "Saldırıyla ilgili örgüt bağlantısı olup olmadığı konusunda da titizlikle çalışıyorlar" dedi. Kimden gelirse gelsin, kime yönelmiş olursa olsun, her türlü şiddet ve terörizme karşı olduklarını vurgulayan İpek, özellikle basın organlarına ve mensuplarına yönelen şiddeti ve saldırıları kabul edilir görmediklerini kaydetti.İpek, son haftalarda milletin hüznü ve üzüntüsünün yoğunlaştığını, yıllardır Türkiye ve milletin ayağına bağ olan terörün yine sahneye çıktığını belirterek, terör nedeniyle şehit olanları da rahmetle andı. Karşılıklı olarak haklar ihlal edilmeden, hakarete varmadan görüşlerin açıklanmasının son derece önemli olduğuna dikkati çeken İpek, demokrasi ve hukukun, fikirleri başkalarının haklarını çiğnemeden ifade etme imkanı sunduğunu ancak farklı şiddet olayları ve terör faaliyetlerinin tartışmaları gölgelediğini dile getirdi.Bölücü terör örgütünün sivillere yöneldiğini ve masumların canlarına ve mallarına zarar verdiğini vurgulayan İpek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Terörün vicdanı, merhameti, insafı yoktur. Bu yüzden hiçbir düşünce ve gerekçe terörü meşru gösteremez. Türkiye Cumhuriyeti, yıllardır belli uluslararası güçlerin de desteklediği bu bölücü hain terör örgütünü eninde sonunda net bir şekilde ortadan kaldıracak. Bundan kimsenin şüphesi olmamalıdır. Terörü demokrasiyle, hukukla, insan haklarıyla, özgürlükle aşacağız, gerektiği zaman da silah kullanarak."Terörün her türlüsünün insanları istismar etmesine, millete yük, devlete ayak bağı olmasına müsaade etmeyeceklerini aktaran İpek, ülke olarak terör sorununu kararlılık ve mücadele azmiyle aşacaklarına inandıklarını bildirdi. İpek, birlik ve beraberliğe, huzura, kardeşliğe ve geleceğe yönelen "alçaklıkların ve hainliklerin" karşılıksız kalmadığını ve kalmayacağını vurguladı. - İnsan hakları güvence altındaÜlkelerin gelişmişlik seviyesinin insan haklarına, evrensel ilkelere ve demokrasiye verdikleri önemle ölçüldüğünü ifade eden İpek, bu yüzyılda insan odaklı çalışmaların önem taşıdığını ve başarı kazandırdığını söyledi.İnsan haklarının bütün medeni ülkelerin ortak paydası hatta siyasal iktidarların meşruiyet göstergesi haline gelen en önemli kavramlardan biri olduğuna işaret eden İpek, şunları dile getirdi: "Zamanın ruhunu oluşturan değerlerin başında evrensel insan hakları ve özgürlüklerine ilişkin hususlar gelmektedir. Dünyanın tüm ülkeleri ve milletleri bir şekilde kendi özgün, milli özelliklerini koruyarak, bu evrensel değerlerle buluşmanın çabasını sergilemektedir. Türkiye Cumhuriyeti, kuruluşundan itibaren insan haklarına saygılı bir devlet olma özelliğini Anayasa ile güvence altına almıştır. Bu doğrultuda ülkemiz, insan hakları standartlarının yükseltilmesi için gayret gösteren ülkelerin başında gelmektedir."Adalet Bakanı İpek, özgürlükle güvenlik arasındaki hassas dengelerin korunmasının elzem olduğunu, özgürlükleri kullanarak özgürlüğe kastetme çabasının da bir güvenlik sorunu olduğunu söyledi. - "Atılan her adım sabote edildi"Türkiye'nin son 10-15 yılda teknik imkanlar, teknolojik araç ve gereçler, ulaşım ve sağlık gibi belli alanlarda çok ciddi boyutlarda atılımlara imza attığını taraflı-tarafsız herkesin ifade ettiğine dikkati çeken İpek, şunları kaydetti: "Türkiye Cumhuriyeti, adeta yeni bir inşa sürecine girmiştir, adeta bir zihniyet devrimi hayata geçirilmiştir. Ülke olarak demokrasi, özgürlükler ve diğer haklar konusunda attığımız her adım zaman zaman sabote edilmiş, belli çıkar ve gizli hedef gözeten çevrelerce istismar edilmiştir. Demokrasiyi ve özgürlükleri kısıtlayacağı, ihlal edeceği hatta ortadan kaldıracağı bilinen, belli olan bir yapıya karşı mücadelenin hukuk içinde formülasyonu son dönemde büyük ihtiyaç göstermektedir."- "Terör olaylarında paralel devlet tasarımının etkisi"İpek, legal görünüm sergileyen ama illegal çalışan ve illegal hedefler belirleyen yapıların genel olarak değerlendirilmesinde halkın sağduyusunun, devletin dayanacağı en büyük güç konumunda bulunduğuna işaret etti.Paralel devlet yapılanmalarına da değinen İpek, "Bugün terör sorunu yeniden bir tırmanış ivmesi kazanmışsa, bunları amirinden emir almayan kamu görevlilerinin ihmali veya kasti fiillerinde de aramak gerekiyor. Dolayısıyla kim nerede ve ne şekilde bir paralel devlet tasarımına girişiyorsa 'suç işliyor' demektir. Kim devletin mevcut hiyerarşisinin meşruiyetini sorguluyor ve buna alternatif hiyerarşi kurmaya çalışıyorsa 'suç işliyor' demektir" şeklinde konuştu. - Ceza infaz kurumları modelleştiAdalet Bakanı Kenan İpek, insan haklarındaki genel gelişimin ve açılım süreçlerinin doğal olarak yargıya ve ceza infaz kurumlarına yansıdığını belirtti. Bu anlamda ceza infaz kurumlarının, aynı anda farklı misyonları yerine getirdiğini belirten İpek, cezalandırmada güdülen asıl amacın, işlediği suç nedeniyle kişinin etkin pişmanlık duymasını sağlamanın yanında, tekrar topluma kazandırılması olduğunu kaydetti. Bu doğrultuda ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlü ve tutukluların, evrensel insan hakları prensipleri çerçevesinde, çalışmalarının ve üretmelerinin teşvik edildiğini anlatan İpek, "Ceza infaz kurumlarında bulunan bireyler, toplum içinde bulunan tüm bireylerin yararlandığı haklardan yararlanmakta, aynı zamanda alacağı 'temel eğitim', 'meslek eğitimi' ve 'psiko-sosyal' destekle salıverilme sonrasına hazırlanmaktadır" ifadesini kullandı.Ceza infaz kurumlarında uluslararası alandaki gelişmelere uygun olarak son 10-15 yılda infaz alanında son derece yoğun çalışmalar yapıldığını dile getiren İpek, fiziki yapıların yenilendiğini, çocuklara, kadınlara ve psikolojik rahatsızlığı bulunanlara özgü ceza infaz kurumları inşa edildiği bilgisini paylaştı.Personel eğitimine özel önem verildiğini, 5 personel eğitim merkezinin hizmete açıldığını belirten İpek, Avrupa Birliği projeleri hazırlandığını, şeffaflık ilkesinin benimsendiğini, hükümlü ve tutukluların eğitimine yönelik programlar oluşturulduğunu bildirdi. - Çalışan hükümlü sayısı 37 bin 90'a ulaştıİnfaz alanında uluslararası standartlara uygun bir model oluşturulduğunun ve tutuklularla hükümlülerin topluma kazandırılması konusunda mesleki eğitim çalışmalarının yürütüldüğünü vurgulayan İpek, şunları söyledi: "1997 yılında 3 bin 214 hükümlünün çalıştığı 156 olan iş yurdu sayısı, geçen yıl 242'ye, çalışan hükümlü sayısı 37 bin 90'a ulaşmıştır. Çalışan hükümlü sayısındaki artışın son derece önemli olduğunu ifade etmek istiyorum. Gururla söyleyebilirim ki bugün iş yurtları, tecrübe kazanmak, kendini geliştirmek amacıyla çalışan hükümlü sayısı, hükümlülere sunulan meslek çeşitliliği, ürünlerin kalitesi ve estetiği dikkate alındığında dünyaya model oluşturmaktadır."Kenan İpek, kamu kurumu niteliğindeki iş yurtlarının ülkenin insan kaynağı ihtiyacını en iyi şekilde değerlendirerek, sürekli genişleyen, kaynakları verimli kullanan, ülkeye katma değer veren kuruluşlar olduğunu aktararak, fuarda 111 ceza infaz kurumunda meslek eğitim çalışmaları kapsamında üretilen yüzlerce çeşit ürünün sergilendiğini dile getirdi. Açılışa eski TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Macaristan ve Azerbaycan adalet bakanlıklarından temsilciler ile ceza infaz kurumu personeli katıldı.Bakan İpek ve beraberindekiler, stantları gezdi, ikram edilen ürünleri katılımcılara verdi, stant görevlileriyle sohbet etti.

Kaynak: AA / Güncel

Ahmet Hakan Coşkun Cemil Çiçek Kenan İpek Akm Politika Güncel Haberler

title