Haberler

ABD'den Pakistan'a "Nükleer Kısıtlama" Baskısı

ABD yönetimi, Pakistan'ın nükleer programının kısıtlanması yönündeki baskısını sürdürüyor.

ABD yönetimi, Pakistan'ın nükleer programının kısıtlanması yönündeki baskısını sürdürüyor. ABD Başkan Barack Obama'nın yarın Pakistan Başbakanı Navaz Şerif ile yapacağı görüşmede konuyu gündeme getirmesi beklenirken, İslamabad yönetimi bölgesel dengeleri korumak amacıyla Washington'ın baskılarına direniyor.

Navaz Şerif, 22 Ekim'de Washington'da Başkan Obama ile önemli bir görüşme gerçekleştirecek. Masadaki en önemli gündem maddesinin ise Pakistan'ın nükleer faaliyetleri olması bekleniyor.

ABD'nin Pakistan'ın nükleer programını kısıtlayacak bir anlaşma arayışında olduğu biliniyor. Ancak, İslamabad'ın böylesi bir anlaşmayı kabul etmesinin, Pakistan ve Hindistan arasındaki nükleer güç dengesini bozabileceği öne sürülüyor.

"Pakistan nükleer programını kısıtlayamaz"

AA muhabirine konuşan Pakistanlı üst düzey bir yetkili, "ABD, Nükleer Denemelerin Yasaklanması Anlaşması (CTBT) ve Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması'na (NPT) imza atması karşılığında Pakistan'a sivil nükleer teknoloji sağlamak ve Nükleer Tedarikçiler Gruba üyelik teklifinde bulundu" dedi.

Obama ve Şerif'in yarınki görüşmesinde nükleer meselelerin öncelikli olarak ele alınacağını belirten yetkili, Pakistan'ın böyle bir teklifi kabul edemeyeceğini vurguladı.

Üst düzey yetkili, "Böyle bir anlaşmanın gerçekleşme imkanı yok. Pakistan nükleer programını kısıtlayamaz" diye konuştu.

ABD'nin balistik füzelerin üretiminin de durdurulmasını talep ettiğini belirten yetkili, "Pakistan bu tür anlaşmalara imza atmadan sivil kullanım amaçlı nükleer teknoloji istiyor. Hindistan, NPT anlaşmasına imza atmadan bu teknolojiye sahip oldu" ifadesini kullandı.

Pakistanlı yetkili "Nükleer tesislerimiz sıkı koruma altında ve nükleer silahlarımızın militan grupların eline geçmesi mümkün değil. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) bu konudaki güvenlik önlemlerimizi takdir etmiştir ve tatmin olduğunu dile getirmiştir. Başbakan, ABD ziyaretinde bu durumu izah edecek ve ayrımcı politikaların terk edilerek, bölgede silah yarışının önlenmesi ve Keşmir sorunun barışçıl çözüm bulunması için öneriler sunacak" şeklinde konuştu.

ABD-Hindistan yakınlaşması

Ziyareti değerlendiren siyasi analist Prof. Dr. Resul Bakş Reis ise "Hindistan, ABD'nin desteğini arkasına alarak bölgede kabadayılık yapıyor. Sadece Hindistan'ın Nükleer Tedarikçiler Grubu'na (NSG) üye olması, nükleer güç olarak resmen tanınması anlamına gelir ki bu Pakistan için iyi bir gelişme olmaz" dedi.

NSG, 48 ülkeden oluşan bir uluslararası yapı. Hedefi ise sivil nükleer teknoloji ticaretinin askeri amaçlar için kullanılmasını önlemek. Grubun üyeleri aynı zamanda NPT üyesi. Her ne kadar NSG'nin yeni üyelere kapısı açık olsa da NPT ve CTBT anlaşmalarına taraf olmayanların bu gruba üyeliği neredeyse imkansız.

Pakistan, Hindistan'ın bu gruba üyeliği halinde kendisinin de üye alınmasını istiyor. Buna gerekçe olarak da Hindistan'ın NSG üyesi olması halinde diğer ülkelerle nükleer teknoloji alışverişi yapabileceğini ve bu teknolojiyi Pakistan'a karşı barışçıl olmayan nükleer çalışmalarında kullanabileceğini savını öne sürüyor.

Obama, bu yılın başında Hindistan'a yaptığı ziyarette, bu ülkenin NSG'ye dahil olmasını desteklediklerini bildirmiş bu sözleri Pakistan'ın tepkisini çekmişti.

Siyasi analist Reis, ABD'nin Pakistan ve Hindistan'ın NSG üyeliğini eşit olarak desteklemesi gerektiğini belirterek "ABD'nin Hindistan ile yakınlaşması bölgedeki dengeleri değiştirmiştir. Alternatif arayışına giren Pakistan, Rusya ile 2 milyar dolarlık doğal gaz boru hattı  anlaşmasını imzaladı. Bu kapsamda Rusya, Karaçi liman kentinden Lahor'daki LNG terminallerine  bin 100 km uzunluğunda boru hattı döşeyecek" dedi.

Reis, bölgede rol kapma arayışındaki Çin'in de Pakistan'ın enerji açığını gidermek için Karaçi'de nükleer santral inşa etmekte olduğunu hatırlattı.

"ABD, Pakistan'ın nükleer silah geliştirme programından rahatsız"

AA muhabirine konuşan Pakistan savunma bakanlığından bir yetkili, ABD yönetiminin Pakistan'ın nükleer silah ve uzun menzilli füze programlarından rahatsız olduğunu belirtti.

Üst düzey bakanlık yetkilisi, "Hindistan'ın askeri gücü Pakistan'dan fazla. Biz bu durumu dikkate alarak minyatür nükleer bombalar ürettik ve bunu taşıyabilecek  60 km menzilli Nasr füzesini geliştirdik. Düşman topraklarımızı işgale geldiğinde bu silahı kullanabiliriz ve böylece radyasyonun etkisini kısıtlayabiliriz" dedi.

Pakistan, bin 800 km ve  iki bin 800 km uzaklıktaki hedefleri vurabilen Gori ve Şahin füzelerinin denemelerini başarılı biçimde gerçekleştirmiş ve seri üretime geçildiğini ilan etmişti. Nükleer programını 1974'te başlatan Pakistan, 28 Mayıs 1998'de beş başarılı nükleer deneme gerçekleştirmişti.

"Nükleer programda pazarlık olmaz"

Başbakan Navaz Şerif'in ABD ziyaretine katılan Dış İlişkiler ve Savunma  Danışmanı Sertaç Aziz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Nükleer programımız üzerinde pazarlık söz konusu değil" dedi.

Sertaç, Pakistan'ın, ABD'nin Hindistan ile 2005'te imzaladığı sivil nükleer teknoloji anlaşmasına benzer bir anlaşma arzu ettiğini belirtti.

Pakistan'ın Afgan barış görüşmelerinin yeniden başlaması için üzerine düşeni yapmaya hazır olduğunu dile getiren Sertaç, "Afganistan'da Taliban saldırıları devam ediyor. Kış mevsiminde bu saldırılar azaldığı zaman barış görüşmeleri için şartlar uygun olabilir" ifadesini kullandı.

Afgan hükümeti ve Taliban arasında barış görüşmelerin ilk turu temmuz ayında Pakistan'da yapılmıştı. İkinci tur, Taliban lideri Molla Ömer'in öldüğü yönündeki haberler üzerine süresiz ertelenmişti.

Pakistan Uluslararası Çalışmalar Enstitüsü Başkanı ve emekli diplomat Masud Han, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Navaz Şerif'in ABD ziyaretinin kritik önem taşıdığını belirterek, "ABD'nin Hindistan ile olan nükleer işbirliği bölgedeki güç dengesini bozuyor. ABD sivil nükleer teknoloji alanında Pakistan'a yönelik ayırımcı davranışını sona erdirmeli ve Pakistan'ın Nükleer Tedarikçiler Grubu'na üyeliği için destek olmalı" şeklinde konuştu.

Özellikle güvenlik konusunda işbirliği yürüten Pakistan ile ABD'nin ticaret hacmi 5.1 milyar dolar. Öte yandan ABD'nin "terörle mücadele" amacıyla Pakistan'a 2001'den bu yana yaklaşık 14 milyar dolar yardım yaptığı belirtiliyor.

Kaynak: AA / Güncel

Barack Obama Navaz Şerif Pakistan Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title