Haberler

Aa Çalışanları İftarda Bir Araya Geldi

Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Öztürk: "Gazze'de, çoğu çocuk 230'u aşkın insan yaşamını yitirdi.

Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kemal Öztürk, " Gazze'de, çoğu çocuk 230'u aşkın insan yaşamını yitirdi. O insanların dramlarını dünyaya en güçlü duyuran kurumuz. Bunların duasının gücüne çok inanıyorum" dedi.

Anadolu Ajansı çalışanları, kurumun Gölbaşı'ndaki tesislerinde düzenlenen iftarda bir araya geldi.

Öztürk buradaki konuşmasında, "büyük bir aile" olarak nitelendirdiği AA çalışanlarıyla iftarda bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Göreve geldiği dönemde düzenlenen iftar yemeğinde yaptığı konuşmaya değinen Öztürk, "Birçok kişi ben Ajansa gelirken uzun süre planlar projeler hazırladığımı, stratejiler hazırladığımı zannediyor ama öyle değil. Çalışan arkadaşlarımdan aldığım ilhamla bu fikirler ortaya çıktı. İlk 5 hedefini o zaman ilan etmişiz. Demek ki cahil cesareti olsa gerek. Daha 13 günlükken bir kurumun başında, dünyanın ilk 5 ajansı hedefini ilan etmişiz" dedi.

Daha sonra dünyanın en büyük 5 ajansı arasına nasıl girileceğine dair stratejiler oluşturduklarını dile getiren Öztürk, çalışanlara gösterdiği hedeflerin, sunduğu hayallerin birer birer gerçekleştiğini görmenin de kendini mutlu ettiğini bildirdi.

Öztürk, "Şunu da büyük bir mutlulukla ifade etmek istiyorum, tahmin ettiğimizden daha kısa sürede bu hedeflerimize ulaştık. Uluslararası bir haber ajansı olma hedefi için, 3 yıl gerçekten de kısa bir süre" diye konuştu.

Kemal Öztürk, bu hedeflere ulaşmada çalışanların özverilerini de takdirle yad ettiğini, çalışanların yüksek performansı, özverisi ve gayretinin hedeflere hızla ulaşılmasını sağladığını bildirdi.

Çalışanlara ilişkin istatistikleri de paylaşan Öztürk, şunları söyledi?

"Haberciler arasında üniversiteli oranı yüzde 82'ye ulaştı. Eskiden kalan arkadaşlarımız dışında üniversite mezunu olmayan habercimiz bulunmuyor. Yaş oranı da epeyce aşağıya düştü. Çalışanlarımızın yaş ortalaması 35. Çok genç bir kadro. Ancak bu kadar genç bir kadro bu tempoyu kaldırabilir. Yabancı dil bilme oranı da çalışanlarımız arasında çok yüksek. İstatistik çıkarırken tatlı bir karışıklık da var. Mesela yabancı dil departmanlarında çalışan İngiliz arkadaşlarımız var. Sadece İngilizce biliyor diye bunları hiç dil bilmiyor sayıyorlar. Aynı şekilde Arapça departmanlarımızda çalışanlar da öyle.

Bir üniversitede konferans verirken öğrencilerden biri bu kadar büyük hedefleri olan bir kurumun CEO'sunun 5-6 dil bilmesi gerektiğini söylemişti. 'Haklısın' dedim. Ama Reuters'in CEO'su yabancı dil bilmiyor. AP'nin CEO'su da yabancı dil bilmiyor. Biz onlardan daha üstün durumdayız. Bizim yabancı dil bilme oranımız Reuters'deki yabancı dil bilme oranından daha yüksektir. Adamların zaten anadili ve bu yüzden rahatlar ama biz öyle değiliz."

Genel Müdür Öztürk, göreve başladığı dönemde gündem toplantılarında gördüğü aksaklıklara ilişkin gözlemlerini aktararak, tüm bölgelerin ve yurt dışı büro temsilciliklerinin toplantıya online bağlanabilmesi için daha ilk günden çalışma başlattıklarını anlattı.

Göreve başladığı günlerde, "ısınma hareketleri" yaptıklarını, sonrasında yürümeye ve koşmaya başladıklarını ifade eden Öztürk, "Koşmaya başladığımızda gerçekten çok insan bu tempoya ayak uyduramadı. O zamanlar gazetelerde çok çıkmıştı benim insanları emekli olmaya zorladığım. Bıçak dayayamazsınız insanlara. 'Emekli olmuyorum' dediği zaman yasal hakkı. Sendika sözleşmesine göre bir yere de gönderemezsiniz. Fakat bir çalışan olarak ondan bir beklentim oluyor. Haber istiyorum. O zaman elimizdeki verilere göre ölçtüğümüzde kişi başı düşen haber sayısı 1 bile değildi. 0,55-0,60 civarında bir haber üretimimizi vardı. Şimdi 1,75 civarında. Siz insanlardan haber talep edince onlar mecburen çalışmak zorunda kalıyor. Bunu da üretemeyince mahçup olmamak için kurumdan ayrılıyor" diye konuştu.

Çok sıkıntılı günler geçirdiklerini belirten Öztürk, ilk zamanlarda bütçe alınamadığı için maaşları ödeyemeyecek duruma geldiklerini aktardı. Öztürk, "Maliye bürokratları anlayamadı. Anadolu Ajansı niye büyüyor? ne yapmak istiyor? Bir üst düzey bürokrat bana, 'bu kadar parayı neden harcıyorsunuz. Reuters'ten alsanıza, orası daha ucuz' demişti. Bunu da hiç unutmuyorum" dedi.

Öztürk, Ajansın geldiği noktanın 3 yılın boşa geçmediğini gösterdiğini söyledi.

Gazze'den canlı yayın

Ajansın Gazze'den canlı yayın yaptığını bildiren Öztürk, şöyle devam etti?

"Biz iftarlarımızı açarken bir grup arkadaş da dünyanın en büyük dramının, acısının yaşandığı Gazze'den canlı yayın yapıyor. Bunları yapabilmek bizi avutuyor. Gazze'de çoğu çocuk, 230'u aşkın insan yaşamını yitirdi. O insanların dramlarını dünyaya en güçlü duyuran kurumuz. Bunların duasının gücüne çok inanıyorum. Özellikle Mısır'da geçen sene bu zamanlar Rabia Meydanı'nı dünyaya duyuran tek kurumduk. Oradan canlı yayın yapan tek ajans bizdik ve oradan çok dua aldık. Oraya gittiğimde de o insanların dualarını yüz yüze de hissettim, gördüm. O dualar sayesinde birçok işimiz rast gidiyor. Yoksa çok üstün yetenekli insanlar değiliz. Allah bir kulun niyetinin halis olduğuna inanırsa onun yolunu açar, karşısına da iyi insanlar çıkarırmış. Ben bu konuda çok şanslıyım. Karşıma çok iyi insanlar çıktı. Çalışma arkadaşlarım, yol arkadaşlarım çok iyi insanlar. Bu konuda çok şanslı bir genel müdür olduğumu düşünüyorum. Kurumumuzda bir huzur var. O huzuru çok önemsiyorum."

AA çalışanlarının maaşlarının geçmişte çok konuşulduğunu, kendi maaşının da sürekli gündeme getirildiğini belirten Öztürk, "Dikkat edin şimdi kimse bizim maaşlarımızı konuşmuyor. Bana göre maaşlarımız düşük. Bu performansa, bu çalışmaya daha iyi olması lazım. O zaman 'bizim maaşlarımız yüksek değil, üretimimiz düşük' demiştim. Üretimimiz düşük olduğu için, iş performansımız düşük olduğu için maaşlarımız göze batıyor. Performansla maaşlarımız kıyaslanıyor ama şimdi maaşlarımızı kimse konuşamaz" dedi.

Öztürk, şu anda AA'nın çalışanlarını en fazla gözeten kurumlardan biri olduğunu dile getirdi.

"Gazze'de savaş ortamında görev yapan takdire şayan bir ekip bulunuyor"

Birçok kurumda huzur, hayal ve hedef bulunmadığını vurgulayan Öztürk, Gazze'de savaş ortamında görev yapan takdire şayan bir ekip bulunduğunu dile getirdi.

Öztürk, şöyle devam etti?

"Gazzeli bir çocuk, Yasir ve ailesi bombardıman altında yaşıyor. Kendisi de öyle. Fakat o bölgenin en çok haber, fotoğraf görüntü üreten ve disiplinle bunu yapan, raporlayan bir ekip. Büyük bir hayranlıkla izliyorum bundan çok büyük bir gurur duyuyorum. Bu sabah söylediği bir şey artık ciğerlerimi yaktı, tahammül sınırlarımı çok zorluyor. 'Sabahleyin sahilde ölen Filistinli çocukların ailesine gidip, onlardan eski fotoğrafları alabilir misin?' diye sordum Yasir'e. O da bana dedi ki; 'aile o kadar fakir ki fotoğraf çektirebileceklerini zannetmiyorum.' Yani o çocukların hiç fotoğrafı olmadan şehit oldular sahilde ve biz bunların haberlerini yapıyoruz her gün.

Dolayısıyla çok zor bir işimiz var. Tahammül edilmesi zor, katlanılması zor bir iş ama her zaman söylediğim bir şey; bu coğrafya, bu tarih bize bu misyonu vermiş. Bu ülkede haberciliğin ana omurgası da bize teslim edilmiş. Türkiye'deki haberin amiral gemisini yönetmek bize kalmış. O yüzden bu sorumluluktan kaçamazsınız, kaçamıyoruz. Nereye gitsek bizi buluyor Gazze'deki insanlar tepelerine bomba düştüğünde Türk bayrağı açıyorlar. Cenazelerini Türk bayrağına sararak taşıyorlar."

Kemal Öztürk, konuşmasının sonunda çalışanlara gayretlerinden dolayı teşekkür etti.

İftara AA Yönetim Kurulu üyeleri, genel müdür yardımcıları, çalışanlar ve aileleri katıldı. - Ankara

Kaynak: AA / Güncel

Anadolu Ajansı Kemal Öztürk Gazze Politika Güncel Haberler

title