Haberler

37. Körfez İşbirliği Konseyi Liderleri Zirvesi Sonuç Bildirisi

37. Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Liderleri Zirvesi'nde "İşbirliğinden, birlik dönemine geçilmesi için çalışmaların sürdürülmesi" konusunda mutabık olunduğu belirtildi.

37. Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Liderleri Zirvesi'nde "İşbirliğinden, birlik dönemine geçilmesi için çalışmaların sürdürülmesi" konusunda mutabık olunduğu belirtildi.

Bahreyn'in ev sahipliğinde iki gün süren zirvenin ardından yayımlanan sonuç bildirisinde, KİK liderlerinin, "İşbirliğinden, birlik dönemine geçilmesi için çalışmaların sürdürülmesi" konusunda mutabık olduğu ve söz konusu çalışmaların 2017'de Kuveyt'te düzenlenmesi planlanan zirveye sunulacağı kaydedildi.

Bildiride, ABD başkanı seçilen Donald Trump yönetimine ilişkin ise KİK liderlerinin, ABD ile tarihi ve stratejik ilişkileri güçlendirmeyi, başta bölge olmak üzere dünyada barış ve istikrarı sağlamak için birlikte çalışmayı istedikleri belirtildi.

"11 Eylül" yasasına tepki

ABD Kongresinde kabul edilen "11 Eylül saldırılarında hayatını kaybedenlerin ailelerine Suudi Arabistan aleyhine dava açma imkanı tanıyan" yasanın kaygı verici olduğu ifade edilen bildiride, liderlerin söz konusu yasayı kınadıkları ve bu yasanın tekrar gözden geçirilmesini ümit ettikleri kaydedildi.

Ortak askeri çalışmalara ilişkin, güçlü stratejik ortaklık inşa etmek, çeşitli sorun ve tehditlerle mücadele etmek için aktif savunma sistemi oluşturmak amacıyla KİK ülkeleri arasında savunma entegrasyonu gerçekleştirme kapsamında ulaşılan başarılar ile ortak bir askeri komuta oluşturmak için atılan adımların takdir edildiği vurgulandı.

DEAŞ ile mücadeleye devam

Terör örgütü DEAŞ ile mücadele çabaları çerçevesinde bildiride, "KİK üyesi ülkeler DEAŞ ile Suriye, Irak ve diğer cephelerde her yolla mücadele etmeye devam ediyor ve uluslararası koalisyona katılımındaki yükümlülüğünü yerine getiriyor." denildi.

KİK'in Hizbullah'ın, tüm yöneticileri, ona bağlı ve ondan doğan örgütlerle beraber terör örgütü ilan edildiği yönünde Mart 2016'da aldığı kararın hatırlatıldığı bildiride, ayrıca Filistin'in BM'de tam üyelik hakkını elde etmesinin desteklendiği vurgulandı.

Suriye ve Irak

Bildiride, Suriye'de durmaksızın akan kan, özellikle Halep'te günden güne kötüleşen insani durum ve savaş suçları seviyesine varan uluslararası insan hakları ihlalleri dolayısıyla BM genel kurulunda olağanüstü özel bir oturum düzenlenmesi çağrısında bulunuldu.

BAE, Suudi Arabistan ve Katar'ın, Türkiye'nin Suriye meselesi çerçevesinde BM'de özel bir oturum yapılması için harcadığı çabaları desteklediği belirtildi.

Yemen ve Irak

Yemen'deki krizin, Körfez Girişimi, Riyad konferansı, ulusal diyalog görüşmeleri ve buralarda alınan kararların yanı sıra Birleşmiş Milletler'in (BM) 2216 sayılı kararına dayalı bir siyasi çözümün önemine dikkat çekilen bildiride, Husiler ve devrik Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih'in partisi Genel Halk Kongresinin açıkladığı Ulusal Kurtuluş Hükümeti'nin, "uluslararası kabul görmüş meşru anayasanın ihlali ve siyasi anlaşma yolunda engel oluşturduğu" şeklinde değerlendirildi.

Irak hükümetinin, terör örgütü DEAŞ'ın Musul'dan temizlenmesi hedefiyle yürüttüğü operasyon konusunda desteklendiği ve kurtarılmış bölgelerde, siviller aleyhinde mezhep kaynaklı işlenen katliamların kınandığı kaydedilen bildiride, liderler, bazı Iraklı yetkililer ve medya mensuplarının "Bazı Körfez ülkelerinin, Irak topraklarını eğitim, silah ve patlayıcı kaçakçılığı için kullandığına" ilişkin açıklamaları karşısında üzüntülü olduklarını dile getirdi.

Libya ve Rohingya

Bildiride, Libya'daki tüm taraflar, Tobruk'taki Temsilciler Meclis'nin görevinin etkinleştirilmesi için geçiş sürecinde devletin kurumsal yapılarını inşaya teşvik edilirken, Trablus'taki Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne ülkedeki tüm bileşenlerle diyalog görüşmelerini artırması çağrısında bulunuldu.

Körfez ülkeleri liderleri ayrıca, Myanmar'da Rohingya Müslümanlarına karşı işlenen sistematik ihlaller, ırk ayrımcılığı siyaseti ve insan haklarının ihlal edilmesini kınadı.

Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdulaziz tarafından Aralık 2011'deki Riyad Zirvesi'nde ortaya atılan "Körfez İşbirliği Konseyi'nden Körfez Birliği'ne geçilmesi teklifi, Umman Dışişleri Bakanı Yusuf bin Alavi tarafından ilk defa açık bir dille reddedilmişti. Alavi, 7 Aralık'ta yaptığı açıklamada KİK'in Körfez Birliği'ne dönüşmesine karşı olduklarını bildirmişti.

Kaynak: AA / Güncel

Körfez İşbirliği Konseyi Suudi Arabistan Irak Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title