Haberler

30. Rig Toplantısı Basın Bildirisi Açıklandı

2003 yılında oluşturulan Reform İzleme Grubu'nun (RİG) 30. toplantısının basın bildirisi açıklandı.

RİG'in 30. Toplantısı İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın ev sahipliğinde, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun katılımlarıyla Erzurum'da gerçekleştirildi. Toplantıya ayrıca Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Afif Demirkıran ile Başbakanlık adına Müsteşar Yardımcısı İbrahim Kalın katıldı. Toplantı sonrasında İçişleri Bakanı Efkan Ala, basın bildirisini şöyle açıkladı:

"Recep Tayyip Erdoğan 2014 yılını, Türkiye için temel hak ve özgürlüklerin daha da güçlendirilmesine yönelik birçok reformun hayata geçirileceği bir yıl olarak tanımlamıştı. Bu anlayış doğrultusunda, aynı yıl içerisinde ikincisini gerçekleştirdiğimiz Reform İzleme Grubu toplantısı ile hayata geçirilen adımları dikkatle takip ediyor ve ülkemizin Avrupa Birliği üyeliği yolunda kararlı bir şekilde ilerliyoruz. Yakın coğrafyamızda yaşanan gelişmeler Türkiye'de gerçekleştirilen reformların önemini bir kez daha gözler önüne sermiş bulunmaktadır. Komşularımız istikrarsızlık ve krizlerle mücadele ederken hükümetimiz Avrupa Birliği üyeliği yolunda reformlara hız kesmeden devam etmekte ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının hayat standardını yükseltecek düzenlemelere imza atmaktadır. Bu sürece Avrupalı dostlarımızın da destek vereceğinden eminiz. Mayıs 2014 tarihinde gerçekleştirilen seçimler sonucunda şekillenen yeni Avrupa Parlamentosunun ve oluşturulacak yeni Avrupa Komisyonunun genişleme konusuna gündeminde öncelikli yer vermeyi sürdürmesini umuyoruz. Türkiye, Avrupa Konseyi kurucu üyesi ve Avrupa Birliği ile üyelik müzakereleri yürüten aday bir ülke olarak her zaman Avrupa'nın üzerinde yükseldiği evrensel değerlerin arkasında olmuştur ve olmaya devam edecektir. Türkiye'nin temsil ettiği hoşgörüye dayalı tarihi ve kültürel değerler, Avrupa'nın endişelerini gidermekle kalmayacak özgüvenini daha da pekiştirecektir. İtalya'nın 2014 yılının ikinci yarısında üstlendiği AB Dönem Başkanlığı'nın Türkiye'nin katılım sürecine güçlü bir ivme kazandıracağı inancındayız. İtalya bu yöndeki güçlü iradesini dönem başkanlığını üstlenir üstlenmez ortaya koymuştur. Bu iradenin somut yansımasını bu dönem zarfında yeni fasılların açılmasıyla görmeyi arzu ediyoruz. Hükümetimiz, ülkemizin adeta kanayan bir yarası haline gelmiş terör problemini kökünden çözmek adına devrim niteliğindeki reformları kararlılıkla hayata geçirmektedir. Bu kapsamda son olarak Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun 10 Temmuz 2014 tarihinde TBMM Genel Kurulu tarafından kabul edilmiş ve 16 Temmuz 2014 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanmıştır. 6 maddeden oluşan söz konusu Kanun ile terörün sona erdirilmesi ve toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesi için atılacak adımlar yasal güvenceye kavuşmaktadır. Ağustos ayında gerçekleştirilecek seçim ile Cumhurbaşkanı ilk defa halk tarafından doğrudan seçilecek olup Türk demokrasi tarihinde yeni bir sayfa açılacaktır."

"Vatandaşlarımızın AB ülkelerine üç ila üç buçuk yıl sonra vizesiz seyahat hakkına kavuşmasının ve AB ile aramızda önemli bir psikolojik engelin aşılmasının önemli bir adımı olan Vize Serbestisi Diyaloğu 16 Aralık 2013 tarihinde Ankara'da resmi olarak başlatılmıştır" denilen bildiride, "Bu hedefi zamanlıca yerine getirmek amacıyla Avrupa Komisyonu ile ortak çalışmalarımızı Ocak ayından bu yana yoğun bir şekilde sürdürüyoruz. Türkiye Cumhuriyeti ile Avrupa Birliği Arasında İzinsiz İkamet Eden Kişilerin Geri Kabulüne İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun'un TBMM Genel Kurulu'nda 25 Haziran 2014 tarihinde kabul edilmesiyle birlikte vize serbestisi diyaloğu çerçevesinde önemli bir ilerleme kaydedilmiştir. Söz konusu anlaşmanın Bakanlar Kurulu'nda onay işlemleri devam etmektedir. Düzensiz göçle mücadele konusunda ve Anlaşmanın hayata geçirilmesi ile ilgili hazırlık ve uygulama aşamalarında; bütün kamu kurum ve kuruluşları tarafından, Anlaşmayı uygulamakla sorumlu Göç İdaresi Genel Müdürlüğüne gerekli hukuki, mali, idari ve teknik her türlü katkı ve desteğin sağlanması hususunda, 16 Nisan 2014 tarihinde 2014/6 sayılı Başbakanlık Genelgesi Resmi Gazete'de yayınlanmıştır. Ayrıca Anlaşma hükümleri uyarınca AB tarafından teknik ve mali yardım sağlanması amacıyla hazırlanan projelere AB makamlarının gerekli hassasiyeti göstereceğine inanıyoruz. Türkiye'nin AB müzakere sürecinde, halihazırda fasılların 17'si AB Konseyi veya bazı üye ülkelerin siyasi nitelikli, tek taraflı engellemeleri nedeniyle bloke edilmiş durumdadır" denildi.

"Halihazırda Türkiye-AB ilişkilerindeki en önemli ve öncelikli mesele ülkemizle hiçbir ilgisi olmayan siyasi engellerdir" denilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Kaydedilen gelişmeler çerçevesinde, gerek Avrupa Komisyonu tarafından yayımlanan İlerleme Raporu gerekse Avrupa Parlamentosu'nun son iki raporunda yer alan, Yargı ve Temel Haklar başlıklı 23. Fasıl ile Adalet, Özgürlük ve Güvenlik başlıklı 24. Faslın açılması gerektiği konusundaki görüşleri paylaşıyor, AB'yi bu fasılları açmaya bir kez daha davet ediyoruz. 30.RİG Toplantımızda alınan kararları da bu vesileyle basın mensuplarımızla ve kamuoyumuzla paylaşmak istiyoruz. 29. RİG toplantısında kararlaştırdığımız üzere, Türkiye'nin imzalamış olduğu ancak henüz onay sürecinin başlamadığı sözleşmelere ilişkin Avrupa Birliği Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan bir çalışma üzerinden söz konusu sözleşmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunduk. Bu çalışma çerçevesinde ele alınan sözleşmeler ile ilgili olarak onay süreçlerinin kısa süre zarfında başlatılması kararlaştırılmıştır. Öte yandan, reform süreci ile ilgili olabilecek uluslararası alanda önemi haiz sözleşmelere taraf olunması konusunu da değerlendirdik. Kişisel Verilerin Otomatik İşleme Tabi Tutulması Karşısında Bireylerin Korunmasına İlişkin (108 No.lu) Avrupa Konseyi Sözleşmesi ile İnsan Ticaretine Karşı (197 No.lu) Avrupa Konseyi Sözleşmesi'nin onay işlemlerine bu süreçte başlanmış olup; TBMM gündeminde bulunan, Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşmeye Ek İhtiyari Protokol'ün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı'nın yasalaşması da 30. RİG toplantısında yine öncelikli olarak ele alınmıştır.Hükümetimiz, demokratikleşme ve siyasi reform sürecine olan bağlılığını ve kararlılığını son üç yılda çıkarılan altı Yargı Reformu Paketi ve Demokratikleşme Paketi ile bir kez daha göstermiştir. 30 Eylül 2014 tarihinde Sayın Başbakanımız tarafından açıklanan Demokratikleşme Paketi'nde yer alan ve kanun değişikliği gerektiren düzenlemeleri içeren 6529 sayılı Temel Hak ve Hürriyetlerin Geliştirilmesi Amacıyla Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 13 Mart 2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu Kanun kapsamında, nefret suçu ile ilgili düzenleme yapılması, farklı yaşam tarzlarına saygının güvence altına alınması, özel okullarda farklı dil ve lehçelerde eğitim yapılmasına olanak tanınması, seçimlerde faklı dil ve lehçelerde propagandanın serbest hale gelmesi ve siyasi partilere devlet yardımının kapsamının genişletilmesi gibi, özgürlük ve demokrasi standartlarımızı çok daha ileri düzeye taşıyan düzenlemeler hayata geçirilmiştir. Ayrıca, Demokratikleşme Paketi kapsamında yer alan Kişisel Verilerin Korunması Kanun Tasarısı ile Ayrımcılıkla Mücadele ve Eşitlik Kurulu Kanun Tasarısı'na yönelik çalışmalar kararlılıkla devam etmektedir. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Kanun Tasarısı'nın TBMM'ye sevk edilmesine ilişkin çalışmalar Başbakanlığın koordinasyonunda ilgili bakanlıkların katılımıyla sürdürülmektedir. Ayrımcılıkla Mücadele Eşitlik Kurumu Kanun Tasarısı ise Başbakanlığa sevk edilmesi aşamasına getirilmiştir. Tasarının Kanunlaşma süreci paralelinde, Eylül 2014 tarihinden itibaren konu hakkında kamuoyunu bilgilendirmek, mülki idare amirlerinin farkındalığını arttırmak, şikayetlerin mülkiye müfettişlerince incelenmesi sırasında kullanılacak kontrol listeleri ve teftiş rehberleri hazırlanmasını öngören proje uygulamaya konulacaktır. 2009 yılında Adalet Bakanlığımızca hazırlanan ve büyük bir kısmı gerçekleşen Yargı Reformu Stratejisi'nin revizyon çalışmaları şeffaf ve katılımcı bir anlayışla sürdürülmektedir. Adalet Bakanlığı'nın koordinasyonu'nda 14-15 Temmuz tarihleri arasında Yargı Reformu Stratejisinin güncellenmesi amacıyla geniş katılımlı bir çalıştay düzenlenmiştir. Strateji'ye nihai halinin verilmesi hususunda çalışmalar ilgili paydaşların katılımı ile devam etmektedir. 6524 sayılı Kanun ile 6087 sayılı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanununda yapılmış olan bir kısım değişiklikler Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir. Gerekçeli karar doğrultusunda iptal edilen hükümlere yönelik düzenlemeleri de içeren Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (6. Yargı Reformu Paketi) 18 Haziran 2014 tarihinde TBMM Genel Kurulunca kabul edilmiştir. TBMM'nin Anayasa Mahkemesi kararı ile uyumlu olarak HSYK kanunu ile ilgili düzenlemeleri hızlıca hayata geçirmesi, Türkiye'de hukuk devletinin tüm kurum, kural ve süreçleriyle işlediğini bir kez daha ortaya koymuştur. Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığını güçlendirmeyi hedefleyen yargı reformlarımızı sürdüreceğiz. Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından verilen ihlal kararlarına konu alanlarda sorunların ortadan kaldırılmasına yönelik olarak alınması gereken önlemler, gerçekleştirilmesi öngörülen faaliyet ve düzenlemeler ile bunların gerçekleştirilmesinden sorumlu kurumların yer aldığı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi İhlallerinin Önlenmesine İlişkin Eylem Planı, 1 Mart 2014 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanmıştır. Eylem Planının kabul edilmesi ile AB'ye katılım müzakerelerimizde Yargı ve Temel Haklar Faslının gayrıresmi açılış kriterlerinin tamamı karşılanmış olmaktadır. Müteakip dönemde, söz konusu Planda belirlenen hedeflerin yerine getirilmesi amacıyla uygulama sürecinin yakından takip edilmesi önem arz etmektedir. Reform İzleme Grubunun da takip etme kararı aldığı Eylem Planının gerçekleşme durumu hakkında Adalet Bakanlığı tarafından Başbakanlığa yıllık rapor sunulacaktır. 12 Eylül 2010 referandumu ile kabul edilen Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvurunun etkin işleyişinin sürdürülebilirliğini teminen ülkemizde yargılamaların hızlandırılması ve bundan kaynaklı mağduriyetlerin olağan yargı usulleri çerçevesinde giderilmesi için hukuk yolu oluşturulmasına yönelik Adalet Bakanlığı'nca başlatılan çalışmalar devam etmektedir. Türkiye İnsan Hakları Kurumu Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı bağlamında ilgili kurumların görüşleri ışığında Bakanlar Kuruluna sunulacak tasarı metninin şekillendirilmesi için Türkiye İnsan Hakları Kurumu tarafından çalışmalar yürütülmektedir. TBMM Genel Kurul gündeminde yer alan Kolluk Gözetim Komisyonu Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı'nın yasalaşması için gerekli çalışmalar yapılacaktır. Barışçıl toplanma hakkının daha da güçlendirilmesi için Türkiye-AB Mali İşbirliği kapsamında birçok proje yürütülmektedir. Kolluk kuvvetlerimizin toplumsal olaylara müdahale kapasitesinin arttırılması amacıyla İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülen çalışmalar da değerlendirilmiştir. İfade özgürlüğünün daha fazla geliştirilmesine yönelik uygulamaya ilişkin sorunların tespiti ve ilgili kanunlarda yapılabilecek değişikliklere ilişkin gerçekleştirilen çalışmalar da toplantıda değerlendirilmiştir. "Suç Mağdurlarına Yardım Hakkında Kanun Tasarısı" hazırlamak üzere Adalet Bakanlığı bünyesinde oluşturulan Bilim Komisyonu çalışmalarına başlamıştır. Bu tasarı ile suç mağdurlarının haklarının korunması amacıyla, Suç Mağdurlarının Hakları, Korunması ve Desteklenmesine İlişkin Asgari Standartlar AB Direktifi doğrultusunda suç mağduruna veya onun ölümü halinde bakmakla yükümlü olduğu kişilere Anayasanın sosyal devlet ilkesine uygun olarak yardım sağlanmasına ilişkin esas ve usullerin belirlenmesi öngörülmektedir. Tasarının çıkarılması için çalışmalar devam etmektedir."

"Türkiye, Avrupa Konseyi Sanal Ortamda İşlenen Suçlar Sözleşmesini 10 Kasım 2010 tarihinde imzalamıştır. Avrupa Konseyi Sanal Ortamda İşlenen Suçlar Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun ise 22 Nisan 2014 tarihinde TBMM Genel Kurulunda kabul edilmiştir" denilen bildiride şu ifadelere verildi:

"Bu çerçevede, Adalet Bakanlığı bünyesinde, İçişleri Bakanlığı'nın da katılımıyla bir çalışma grubu kurulması ve mevzuatta yapılması gereken düzenlemelere yönelik çalışmaların 2014 yılının Aralık ayında tamamlanması öngörülmektedir. "İnsan Ticareti ile Mücadele ve Mağdurların Korunması Hakkında Kanun Tasarısı Taslağı" üzerinde çalışmalar Göç İdaresi Genel Müdürlüğü koordinasyonunda sürdürülmektedir. Entegre Sınır Yönetimi kapsamında gelecekte kurulması öngörülen yeni yapılanma ile ilgili olarak "Sınır Güvenliği Kanun Tasarısı Taslağı" İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanmıştır. Toplantıda bu kanun tasarısı taslağı çalışmalarına ilişkin ilgili birimler tarafından bilgilendirmede bulunulmuştur. 30. RİG Toplantısında alınan kararların da gösterdiği üzere hükümetimiz demokratikleşme yolundaki adımlarını atmaya hız kesmeden devam etmektedir. Gerçekleştirilen bu reformları uluslararası ve ulusal kamuoyuna daha iyi aktarabilmek üzere RİG üyesi bakanlıklar tarafından bir strateji geliştirilmesine karar verilmiştir. Ülkemizi çağdaş medeniyet seviyesinin üzerine çıkarma konusundaki kararlılığımızın temel unsurlarından biri olan siyasi reform sürecinin devamını ve reformların etkin bir şekilde uygulanmasını sağlamak ve takip etmek amacıyla oluşturulan RİG'in, 31. Toplantısının 23 Ekim 2014 tarihinde Yozgat'ta düzenlenmesi kararlaştırılmıştır."

DIŞİŞLERİ BAKANI DAVUTOĞLU, FİLİSTİN'DEKİ TRAJEDİYE DİKKAT ÇEKTİ

Toplantıda Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, gazetecilerin sorusu üzerine Filistin'de yaşanan trajediye dikkat çekti. Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Bir saldırıda bulunmaması dahil uluslar arası bütün konversiyonlar ve prensipler ihlal edilmiştir. Bunun için ayrıca bir araştırma yapmaya gerek olmaksızın her gün uluslararası medyada yer alan görüntüler bunu ortaya koyuyor. Maalesef diğer uluslararası örgütler gibi Avrupa Birliği'nde tepkisi son derece cılız kalmıştır. Ayrıca Avrupa Birliği sadece evrensel ilkeler açısından değil bölgeye komşu bir yapıdır. Akdeniz havzasındaki her gelişme Avrupa Birliğini etkiler ve AB ilkeleri açısından da hem stratejik istikrar açısından da AB açısından son derece zayıf kalmıştır. Ferdi olarak ülkelerin dışişleri bakanları bölgeyi ziyarete gittiler birçoğu da ziyaretleri sırasında İsrail'den Filistin'den bizi arayarak istişare etmeyi tercih ettiler ve ateşkes doğrultusunda, bizde çoğuna oraya gitmişken Gazze'ye gidin ve bizzat kendiniz gözlemleri yapın dedik Çünkü ortaya söz konusu olan şey herhangi bir diplomatik müzakereyle sonucu ulaştırılacak bir sonuç değildir. İnsanlık vicdanı ile ilgili bir konudur diye bütün bu dışişleri bakanları ile temas içinde olduk. Ama gerek ateşkes sağlanması gerekse insanlık dramının durdurulması konusunda AB'den gelen tepkilerin çözüme yönelik neticelerin netice alıcı tepkiler vermesini söylemek çok zor.

Bu arada son günlerde özellikle bizimde çok yoğun bir şekilde ateşkes çabamız var. Bugün ve dün akşamdan bu yana ABD Dışişleri Bakanı sayın Kerry ile iki kez görüştüm. Biraz önce toplantı esnasında Katar Dışişleri Bakanı ve Hamas yetkilileri ile iki kez görüşme yaptım. Çok yoğun bir şekilde bir çerçeve üzerinde kalıcı bir ateşkes için faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Ama alandaki durum gittikçe kötüleşiyor. Çünkü orada yaşanan olaylar kabul edilebilir ve mazur bir tablo olmaması rağmen hale çok çekingen bir dil kullanılması ve İsrail'in saldırganlığı karşısında açık bir tavır alınmamasını anlamak mümkün değil. Biraz önce gelen bir haberle maalesef Gazze'de hastanelerde dahil olmak üzere enerji stokları nerdeyse tükenmiş durumdadır. Buda tam bir alarm haberidir. Sadece İsrail saldırıları değil, bu saldırıda yaralı olarak kurtulmuş olanların tedavisi için dahi hastanenin jeneratörlerini çalıştıracak altyapısı kalmamıştır. Bunun üzerine acilen tedbir alınmak için piyasadan satın alınıp Gazze'ye gönderilmesi için TİKA'ya gerekli talimatlar verildi ve harekete geçirildi. Bunu da muhataplarımla tekrar paylaştım. Bu akşam görüşmelerimiz devam edecek. Şuanda sayın Kerry, Mısır'dan İsrail'e geçti. Bu gece boyu kalıcı ateşkesin sağlanabilmesi için ve insani açıdan kalıcı ateşkesi sağlayacak imkanların sağlanması için uğraşacağız. Gece boyu ateşkes için çalışmalarımızı sürdürmeye kararlıyız. İnşallah en kısa zamanda Filistin'deki kardeşlerimizin, Gazze'deki çocuklarımızın ve kadınların nefes almasını sağlayacak bir ateşkes için gece boyunca çaba göstereceğiz." - ERZURUM

Kaynak: Anadolu Ajansı- AkHaber.com / Güncel

Adalet Bakanlığı Ahmet Davutoğlu Avrupa Birliği Filistin Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title