TÜM KATEGORİLER
3. Türk-Arap Gençlik Kongresi
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: "Suriye'deki krizi neden çözemiyoruz?
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Suriye'deki krizi çözecek aracın Birleşmiş Milletler (BM) olduğunu ifade ederek, "BM'nin Suriye'de Esed'in barbarlığını durdurabilmesi için karar alması lazım. Nasıl karar alacak? Esed'in BM Güvenlik Konseyi'nde dayısı, ağabeyi var. Rusya'nın izin olmadan o kararı nasıl alacaksınız?" dedi.
Kurtulmuş, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Gençlik Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu tarafından İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen 3. Türk-Arap Gençlik Kongresi'nin açılışında konuştu.
Birinci Dünya Savaşı öncesinde dünyada çok önemli bir barış düzeni olduğunu anlatan Kurtulmuş, Batılı tarihçilerin tabiriyle "Pax Ottomana"nın dünyanın bir çok yerinde gerçekten barışa, hakkaniyete ve adalete dayalı bir küresel sistemi ortaya koyduğunu aktardı.
Numan Kurtulmuş, 17. yüzyılın sonunda Osmanlı'nın kendi iç sorunlarının başlaması ve aynı dönemde Batının, sanayi kapitalizmine doğru evrilmesiyle yeni bir dönemin ortaya çıktığını kaydederek, bu dönemde daha zengin ve daha dinamik bir yapıyla Batılı toplumlar yükselişe geçerken, Osmanlı'nın kendi iç sıkıntılarıyla gerilemeye ve dağılmaya gittiğini anımsattı. Kurtulmuş, böyle bir düzenin, 19. yüzyılın sonunda yeryüzünde yeni bir dünyanın kurulmasını zorunlu hale getirdiğini kaydetti.
Bu dönemde Pax Ottomana'da yaşayan insanların rahat bırakılmadığını, çeşitli fitne ve entrikalarla Osmanlı barışının sona erdiğini ve yeni bir sistemin ortaya çıktığını ifade eden Kurtulmuş, "Öylesine korkunç fitneler ve öylesine kirli oyunlar oynandı ki, örnek olarak Balkan Savaşları'nı gösterebilirim. Balkanlar, dört asır hiç kimsenin dini, etnik, mezhebi ve kültürel bakımdan birbirini öteki olarak görmediği coğrafya, etnik fitne yüzünden 10 yıl içerisinde darmadağınık edildi. Balkan Savaşları sonunda Osmanlı, Anadolu topraklarına çekilmek zorunda kaldı" şeklinde konuştu.
İngilizlerin 1. Dünya Savaşı'nda Osmanlı topraklarına fitne tohumları ektiğini aktaran Kurtulmuş, tüm dünyada etnik savaşlar çıkarıldıktan sonra bugün gelinen noktada 1. Dünya Savaşı sonrası kurulan sistemin sancılarının yaşandığını ifade etti.
"Yeni bir medeniyete ihtiyaç var"
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, 1990'dan bu yana dünyada çıkan savaşlarda ölen insanların, 2. Dünya Savaşı'nda ölen insanlardan daha fazla olduğuna dikkati çekerek, bugün itibarıyla dünyada her yıl silahlara 1,6 trilyon dolar harcandığını vurguladı.
Afrika ve Asya'nın zenginliklerinin büyük güçler tarafından sömürülmeye devam ettiğini belirten Kurtulmuş, "İşte tam da böyle bir noktada, yeni bir sese, yeni bir medeniyete ihtiyaç var" dedi.
Kurtulmuş, hep "Niçin kavgalar, gürültüler, kanlar ve gözyaşları İslam coğrafyasında? Fas'tan Endonezya'ya kadar bu İslam coğrafyası niçin böylesine güçlü bir türbülansın içine girdi?" diye sorulduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Cevabı son derece basittir. Dünyadaki bu küresel medeniyet çöküşünü biz gördüğümüz gibi bu medeniyetin içindeki insanlar da görüyor. Şu anda gücü elinde bulunduranlar da görüyor. 1970'li yıllara gelindiğinde petrol kriziyle birlikte bu, o zamanlar da görülmüştü ve o zaman şu soruyu sordular; 'Batı dünyası, kapitalist sistem bir çöküntü içine girerse bunun yerine hangi medeniyet havzası ortaya çıkar?' Böylece üç bölge tanımlandı; Asya ülkeleri, Çin Halk Cumhuriyeti ve Türkiye'nin merkezinde bulunduğu İslam Coğrafyası. İşte yeni dönemde İslam coğrafyasının üzerinde bu kadar çok baskı, fitne ve fesatların artmasının temel sebebi budur. İslam coğrafyasının, yeni bir medeniyetin sesi ve soluğunu ortaya koyma kabiliyetini ortadan kaldırmak, İslam dünyasını kendi iç çatışmaları, iç kavgalarıyla karşı karşıya bırakmak. İşte oyunun esas adı budur ve bu oyun bu bakış açısıyla oynanmaya devam etmektedir. Ancak devir değişti, köprünün altından çok sular geçti. İslam dünyası ve Türkiye, bir asır öncesinde olduğu gibi değildir."
"Yeni bir barış dönemine ihtiyaç var"
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, dünyada yeni bir barış dönemine ihtiyaç olduğunu vurguladı.
"Bu çerçevede 4 adımlı yeni bir pax (barış) kurulması gerekiyor. Bunlardan biri; öncelikli olarak İslam coğrafyasının müzakere ve rızaya dayalı yeni bir toplumsal sözleşmeyi ortaya koyması lazım. Biz, etnik farklılıklarımızı bir arada taşıyabiliriz, mezhepsel ve dini farklılıklarımız olabilir. Ne yazık ki İslam dünyasında mutabakata ve rızaya dayalı bir toplumsal mutabakat özellikle 1. Dünya Savaşı'ndan sonraki dönemde hiç sahip olmadık. İslam dünyasındaki ülkeleri yönetenlerin kendi halklarıyla hiç bir zaman mutabakatı olmadı. Biz ne yazık ki mutabakat içinde yaşamamış toplumlar olarak, nasıl bir mutabakat oluşturacağımızı bilemedik. Örnek olsun diye Mısır'ı vermek istiyorum. İslam dünyasının dört büyük sac ayağından birisidir. Mısır uzun yıllar maalesef diktatörlükler altında yaşadı. Halkıyla bırakın müzakere etmeyi, halkını adam yerine koymayan diktatörlüklerle yönetildi. Tam da ne güzel Mısır'a bir demokrasi gelecek derken, maalesef Mısır'a demokrasiyi çok gördüler. Mısır'da Mursi ve arkadaşlarının ortaya koyduğu demokrasi tecrübesinin hata yapmasına dahi müsaade etmediler."
Kurtulmuş, barışın kurulması için insanların gönüllü birlikteliği olması gerektiğini dile getirerek, "Suriye haritasına bakıldığında içiniz kan ağlıyor. Bir kasaba IŞİD'in elinde, yanındaki başka bir şehir Suriye yönetiminin elinde, onun etrafındaki köy PYD'nin elinde, onun az ötesindeki bir kasaba ÖSO'un elinde. Lime lime edilmiş, şimdiden parçalanmış bir Suriye. Bugün barışı sağlasanız belki 10 yılda tam manasıyla barışın ve huzurun sağlanması mümkün olmayacak. Aynı şey Irak ve diğer ülkelerde" değerlendirmesinde bulundu.
Barışın üçüncü maddesinin bir arada yaşama kültürü olduğunu dile getiren Kurtulmuş, bir arada yaşamak için hegemonya prensibinden vazgeçilmesi gerektiğini anlattı. Kurtulmuş, gücü elinde bulunduranların hükmettiği bir düzenin adının ancak noekolonyalizm olacağını dile getirerek, yeni bir barış ortamı kurulması için coğrafyaların ortaklaştırılması gerektiğine vurgu yaptı. Tarihin ortaklığının insanlara güç verdiğini aktaran Kurtulmuş, yeni paradigmanın gerekliliğini barışın gerçekleşmesi için dördüncü madde olarak sıraladı.
"Esed'in ve İsrail'in BM'de ağabeyi var"
Yeni barışın temel değerlerini "özgürlük, adalet ve eşitlik" olarak sıralayan Kurtulmuş, bu temel değerler üzerinden yeni bir dünyanın tanımlanması için çaba göstermek gerektiğini kaydetti.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, şu tespitlerde bulundu:
"Suriye'deki krizi neden çözemiyoruz? Hiç sordunuz mu bu soruyu? Suriye'deki sorunun çözülebilmesi için elinizde o sorunu çözecek bir aracın olması lazım. Elinizdeki araç; BM. BM, sözüm ona dünya barışını korumak için kuruldu. Ama BM nasıl kuruldu? Savaşın galibi beş büyük ülke bir tarafa, geriye kalan 195 ülke bir tarafa. BM'nin, Suriye'de Esed'in barbarlığını durdurabilmesi için karar alması lazım. Nasıl karar alacak? Esed'in BM Güvenlik Konseyi'nde dayısı, ağabeyi var. Rusya'nın izin olmadan o kararı nasıl alacaksınız? Aynı şekilde İsrail'in Filistin'e yaptığı canavarca uygulamalar karşısında yüzlerce BM kararı var. Ama birini uygulayamıyoruz. Bırakın uygulamayı İsrail bildiği gibi iş yapmaya devam ediyor. Çünkü onun da BM Güvenlik Konseyi'nde dayısı var. Amerika'yı aşmadan İsrail'in karşısında en ufak bir adım atamıyor, ona karşı bir yaptırım uygulayamıyorsunuz."
Ukrayna krizinde de aynı sorunun yaşandığını anlatan Kurtulmuş, bugün dünyadaki bütün kurum ve kuruluşların eski paradigmayla kurulduğunu söyledi. Kurtulmuş bu kurumlarda hakkın değil, gücün esas alındığını ifade ederek, güç sahibinin haklı olduğunu aktardı. Yeni dünyanın kurulması için yeni bir paradigmaya ihtiyaç olduğunu tekrarlayan Kurtulmuş, yanlışların düzeltilmesi için gençlere önemli görevler düştüğüne dikkati çekti. Kurtulmuş, Türkiye'nin 150 yıllık uykudan uyandığını dile getirerek, "Çok şükür ayaklarımızın üstüne dikildik. Bizim kimseden utanacak en ufak bir şeyimiz yoktur. Biz, tarihimizin bütün dönemlerinde iftihar eder, bunlardan öğrenmeye çalışırız. Bir tarih öykünmesi şeklinde değil, o günün doğrularını bugün yeniden üretmek için de çalışırız" diye konuştu.
Konuşmasının ardından Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'a plaket takdim edildi. - İstanbul
