TÜM KATEGORİLER
2023'e Giden Yolda Anayasa Paneli"
AK Parti Genel Sekreteri Abdulhamit Gül, mevcut sistemde cumhurbaşkanının yaptığı işlemlerin yargı denetimi dışında olduğunu belirterek, "Ancak bu düzenleme ile cumhurbaşkanı bir kararname imzaladığında yargıya gidebileceksiniz.
Ak Parti Genel Sekreteri Abdulhamit Gül, mevcut sistemde cumhurbaşkanının yaptığı işlemlerin yargı denetimi dışında olduğunu belirterek, "Ancak bu düzenleme ile cumhurbaşkanı bir kararname imzaladığında yargıya gidebileceksiniz. Her suçtan dolayı sorumluluk getiriyoruz." dedi
Sonsuztürk Stratejik Araştırmalar Merkezi (SONSAM) tarafından Bahçeşehir Üniversitesi Beşiktaş kampüsünde "2023'e giden yolda Anayasa Paneli" düzenlendi.
Dr. Gökmen Kantar'ın yönettiği panele konuşmacı olarak AK Parti Genel Sekreteri Abdülhamit Gül ve MHP Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Parsak katıldı.
AK Parti Genel Sekreteri ve Gaziantep Milletvekili Abdulhamit Gül, mecliste kabul edilen anayasa değişikliğinin bir zaruret sebebiyle yapıldığını ifade ederek, sistemin artık tıkandığını dile getirdi.
Parlamentonun güçsüzleştirildiği yönünde eleştiri yapanların 2007 yılında yaptıklarına bakılması gerektiğini kaydeden Gül, "O gün meclise gelmeyenlerin bu eleştiriyi yapmaları trajikomiktir." diye konuştu.
"Cumhurbaşkanı bir kararname imzaladığında yargıya gidebileceksiniz"
Yeni düzenlemede cumhurbaşkanının hesap verebilir pozisyona geldiğini vurgulayan Gül, şunları kaydetti:
"Halka karşı siyasi sorumluluğu olan bir cumhurbaşkanının hukuki cezai sorumluluğunun olmaması, sistem adına bir eksikliktir. Bugün AK Parti her istediğini yapabiliyor. Cumhurbaşkanının da yetkileri de alabildiğine geniş. Mesele AK Parti, Binali Yıldırım, Tayyip Erdoğan meselesi değildir. Mesele memleket meselesidir. Biz diyoruz ki, fani olan şahıslardır, baki olan bu devlettir, aziz millettir. Mevcut sistemde cumhurbaşkanının yaptığı işlemler yargı denetiminin dışındadır. Ancak bu düzenleme ile cumhurbaşkanı bir kararname imzaladığında yargıya gidebileceksiniz. Her suçtan dolayı sorumluluk getiriyoruz. Yargılama için de meclis lehine sayının azaltılması söz konusu. Devletin idari yapısı üniterdir. 'Başkanlık eyalet getirecek' deniliyor. Almanya'da federalizm var ama parlamenter bir sistem var, ABD de başkanlık sistemi ile yönetiliyor ama eyalet var. Bizim cumhurbaşkanlığımızın sisteminde ise üniter devlet yapısı var. Federalizm ve eyalet asla bizim sistemimizde yer almamaktadır."
"Bu ülkeyi bölmek, parçalamak için her türlü terör faaliyeti yapanlar, bu sisteme hayır diyor"
Muhalefetin "Bu sistem ülkeyi böler" yönündeki iddiaları olduğunu hatırlatan Gül, bu eleştirilere tepki göstererek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu ülkeyi bölmek, parçalamak için her türlü terör faaliyeti yapanlar, bu sisteme 'hayır' diyor. Bu paradoksu çok iyi anlamak gerekir. 'Bu sistem ülkeyi böler' diyenler ile bu ülkeyi bölmek isteyenlerin buluşmuş olduğu zemin, 'hayır' cephesidir. Bu bile aslında bu sistemin ne kadar demokratik, bu teklifin ne kadar yerli ve milli olduğunu, merkezinde milletin olduğunu göstermektedir. Bu teklifin özünde tek millet vardır, tek bayrak vardır, tek vatan vardır, tek devlet vardır. Bu yüzden milletimizden referandumda "evet" demek için güçlü bir destek alacağımıza inanıyorum."
"Asıl diktatör, tanklarını millete çeviren zihniyete sırtını dayayanlardır"
Abdülhamit Gül, CHP'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 'diktatör' suçlamasında bulunduğunu hatırlatarak, "Parlamenter sistemde de diktatör diyor, cumhurbaşkanlığı sisteminde de diktatör diyor. Aslında demeye çalıştığı ama diyemediği şey şu. Millet birini seçiyor, CHP'ye göre o, diktatördür. Millet birisine oy veriyorsa, bir işin merkezinde ise diktatördür. 15 Temmuz gecesi gördük. Diktatör diye suçladıkları sayın Cumhurbaşkanımızın milletten başka hiçbir gücü yok. Asıl diktatör, tanklarını millete çeviren zihniyete sırtını dayayanlardır." ifadelerini kullandı.
MHP Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Parsak, 1921 Anayasasından 1982 Anayasasına kadar geçen süreci ve Türkiye'deki yönetim sistemini özetleyerek, bugün gelinen noktada sistem değişikliği yapmanın zorunlu olduğunu ifade etti.
15 Temmuz'da Türk milletinin tarihinin en büyük ihanetlerinden birisi ile karşılaştığını dile getiren Parsak, bölgedeki gelişmeler ve terör örgütlerinin saldırıları sonrası MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin sorumluluk alarak hükümet etme biçiminin değiştirilmesine dair tarihi çağrıda bulunduğunu söyledi.
"Rejim değişikliği yapılacağı iddiaları da asılsızdır"
Ana muhalefet partisinin anayasanın ilk dört maddesinde değişiklik yapıldığı yönündeki iddialarının mesnetsiz olduğunu belirten Parsak, şöyle konuştu:
"18 maddelik teklifin hiçbir yerinde anayasanın ilk dört maddesine ilişkin bir değişiklik teklifi söz konusu değildir. Devlet kayıtları ve meclis tutanaklarına baktığımızda, bu dört maddeyi kimlerin değiştirmek istediği ortadadır. Bu değişiklikle rejim değişikliği yapılacağı iddiaları da asılsızdır. Türk milleti rejim tercihini 1923 yılında yapmıştır. Anayasanın 1. Maddesine ilişkin bir değişiklik yoksa, 'rejim değişiyor' demek açıkça yalandır. Yasamayla ilgili eleştirilere ilişkin şunu söyleyebilirim. Bugün kabul edilen 100 kanunun 99'u hükümet tasarısı olarak karşımıza gelmektedir. Yani yasama, yürütmenin tahakkümü altındadır. Milletvekili olarak verdiğiniz kanun teklifinin karşılığını yüzde 1 olarak alabilirsiniz. Yeni düzenlemede meclis yasa yapacak."
-Bölgesel yönetim ve özerklik açıklaması
Muhalefetin yapılan değişiklikle federasyona kapı açıldığı yolundaki açıklamalarına tepki gösteren Parsak, şöyle konuştu:
"Eğer bir bölgesel yönetim, özerklik, federasyon söz konusu olacaksa her şeyden önce anayasanın ilk dört maddesini değiştirmeniz lazım. İlk dört maddede üniter devlet ve milli devlet ilkeleri var. Bunu değiştirdikten sonra anayasanın 127. maddesini değiştirmeniz lazım. Bunu iddia edenlere göre, anayasa ile değil kanunla mı bölgesel yönetim kuruluyor? Milliyetçi Hareket Partisi'nin içinde bulunduğu bir çalışmadan özerklik federasyon, bölgesel yönetim çıkacak, öyle mi? Bu mümkün değildir."
Programa MHP İstanbul İl Başkanı Mehmet Bülent Karataş, SONSAM İcra Kurulu Başkanı Çığır Doğu Zorlu, çeşitli STK temsilcileri, AK Parti ve MHP üyeleri ile öğrenciler katıldı.
