2015 Yılı Bütçesi TBMM Genel Kurulu'nda

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na ilişkin, "Sayın Başbakan, siz niye bu kaçak saray konusunda hiç konuşmuyorsunuz? Başbakanlık binası olarak yapılan bir binayı hangi gerekçeyle siz Cumhurbaşkanlığına tahsis ettiniz? Başbakanlık için yapıldı. Giderken binayı da götürüyor. Siz demeyecek misiniz, 'Ya, bu bina Başbakanlık için yapıldı, protokol var ortada. Nasıl olur da siz gidersiniz?' diye" değerlendirmesinde bulundu.

TBMM Genel Kurulu'nda, 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2013 Yılı Merkezi Yönetim Kesinhesap Kanunu Tasarısı üzerinde görüşmeler sürüyor.

Kılıçdaroğlu, grubu adına bütçenin geneli üzerinde yaptığı konuşmada, Yalova'da kavşak yapımı için ağaçların kesilmesine değinerek, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun kendisini, bu konuda açıklama yapmadığı gerekçesiyle eleştirdiğini söyledi. Oysa buna ilişkin bir açıklama yaparak doğru bulmadığını anlattığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Benim Sayın Başbakan'a bir sorum var. Bana sordu, cevabımı verdim, düşüncelerimi aktardım. Sayın Başbakan, siz niye bu kaçak saray konusunda hiç konuşmuyorsunuz? Sayın Arınç konuştu, 'israftır' dedi. En çok sizin konuşmanız lazım. Neden biliyor musunuz? Nedeni şu; Şubat 2012, üç kurum bir araya geliyorlar; Başbakanlık, Orman Genel Müdürlüğü, TOKİ. Bir protokol hazırlıyorlar. Başbakanlık binası yapılmak üzere protokol imzalanıyor ve uygulamaya geçiliyor. Sayın Başbakan, Başbakanlık binası olarak yapılan bir binayı ve protokolü hangi gerekçeyle siz Cumhurbaşkanlığına tahsis ettiniz? Başbakanlık için yapıldı. Giderken binayı da götürüyor. Siz demeyecek misiniz, 'Ya, bu bina Başbakanlık için yapıldı, protokol var ortada. Nasıl olur da siz gidersiniz?' diye."

-"Tüyü bitmemiş yetimin hakkını koruyacak mısınız, üstüne şal mı örteceksiniz"

Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ın maliyeti hakkında çelişkili rakamlar olduğunu ileri süren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Bu binayla ilgili, bu kaçak sarayla ilgili bazı rakamlar vereceğim, hepiniz de hayret edeceksiniz, eminim. Bu rakamlar bana ait değil, devletin bir denetim kurumuna ait, Sayıştaya ait. Kaçak sarayda ciddi yolsuzluklar var. Örnek, makine ile her derinlikte yumuşak ve sert toprak kazılması, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının belirlediği fiyat, metreküpüne 3 lira 10 kuruş. Müteahhide verilen fiyat ne biliyor musunuz? 37 lira 19 kuruş, fark yüzde bin 120. Makine ile her derinlikte yumuşak ve sert küskülük kazılması, fark yüzde 980. El ile kum ve çakıl serilmesi, fark yüzde bin 915. Bir liste var, Sayın Başbakan, arzu ederseniz ben bu listeyi size veririm; arzu ederseniz, Başbakansınız, Sayın Cemil Çiçek Sayıştay'dan bu raporu getirir, önünüze koyar. Soru şu; bu kadar büyük fiyat farklarının olduğu bir yerde siz bir soruşturmayı başlatacak mısınız, başlatmayacak mısınız? Siz, tüyü bitmemiş yetimin hakkını koruyacak mısınız, üstüne şal mı örteceksiniz? Bunu öğrenmek istiyorum."

Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile ilgili daha önce Ebu Zer örneğini verdiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, Başbakan Davutoğlu'ndan Ebu Zer'in düşüncelerine tercüman olmasını istediğini dile getirdi.

-"Sizin gücünüz yeter mi? Ben şahsen yetmeyeceği kanısındayım"

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na ilişkin yargı kararı bulunduğunu Meclis kürsüsünden söylediğine işaret eden Kılıçdaroğlu, "Ne dedi Sayın Cumhurbaşkanı? 'Güçleri yetiyorsa yıksınlar'. Biz yıkmaktan yana değiliz, onu da söyleyeyim başta ama 'Güçleri yetiyorsa yıksınlar' ne demek biliyor musunuz? Sayın Davutoğlu, size açıkça meydan okuyor. Çünkü onu yıkacak olan sizsiniz, ben değilim. Yargı kararını uygulayacak olan sizsiniz. 'Güçleri yetiyorsa yıksınlar' diyor. E, sizin gücünüz yeter mi? Ben şahsen yetmeyeceği kanısındayım, kimse kusura bakmasın. Bu konuda samimi düşüncemi söyleyeyim; güçleri yetmez" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, Ankara Mimarlar Odası'nın bilgi edinme yasası kapsamında TOKİ'ye Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın maliyetini sorduğunu aktararak, "Açıklanması ya da zamanından önce açıklanması halinde ülkenin ekonomik çıkarlarına zarar verecek veya haksız rekabet ve kazanca sebep olacak bilgi ve belgeler bu kanun kapsamına girmediği için size bildiremiyoruz fiyatı" yanıtını aldıklarını söyledi. Kılıçdaroğlu, "Yahu, açıklanması hangi ekonomiye zarar verecek? Malı götürdüyseniz zaten yeteri kadar götürdünüz, fiyatları açıkladık. Nasıl oluyor da böyle bir şeyi siz açıklamıyorsunuz? Hangi gerekçeyle açıklamıyorsunuz?" diye konuştu.

-"Metrekaresi 8 bin liraya yapılan jakuziler var, biliyor musunuz?"

Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Neden açıklanmıyor biliyor musunuz, ben size söyleyeyim; metrekaresi 8 bin liraya yapılan jakuziler var, biliyor musunuz? Metrekaresi 8 bin liraya yapılan buhar odaları var. Sizin vicdanınız buna elveriyor mu? Benim vicdanım elvermiyor, ben rahatsızım. Sizin vicdanınız elveriyorsa hiç itirazım yok. Ebu Zer örneğini özellikle verdim. O zaman, hepimizin oturup düşünmesi lazım. Kendi parasıyla yapsa vallahi ses çıkarmayacağım ama bu milletin fakir fukarasının parasıyla yapıldı o saray, kaçak saray. Yazık, günah değil mi?

Efendim, o itibarmış. Büyük saraylar hiçbir topluma itibar kazandırmamıştır, örneği de yoktur dünyada, itibar kazandıran saray. Merkel nerede oturuyor, biliyor musunuz? Dairesinde oturuyor. Almanya'nın itibarı sıfır, böyle mi düşüneceğiz? Japonya'ya bakın veya Amerika'ya bakın, bizim kaçak saray onun yanında 3 misli, 4 misli daha büyük. Gariban Amerikalı, itibarı sıfır. İtibar bilgiyle olur, itibar üretmekle olur, itibar sizin üniversitelerin yayınladığı bilgilerle, raporlarla olur, itibar ahlakla olur, erdemle olur, itibar adaletle olur. Eğer bunlar varsa itibarlısınız, bunlar yoksa itibar yoktur."

Kılıçdaroğlu konuşmasında 1 Ocak 2013'te Gana'dan kalkarak Atatürk Havalimanı'na inen uçakta 1,5 ton kaçak altın olduğunu, ancak hiçbir işlem yapılmayarak uçağın geri gönderildiğini ifade ederek, altınların 292 kilosunun da kayıp olduğunu ileri sürdü. Kılıçdaroğlu, "Sayın Başbakan; 292 kilo altını kim yürüttü, kim götürdü? Bakın, Rıza Zarraf hiç şikayet etmiyor. 'Altınlarım gitti' demiyor. Mahkemeye de müracaat etmiyor ama hakkında bir yazı çıksa koşuyor mahkemeye, doğru tekzip gönderiyor" diye konuştu.

-"Bunlar yürütme organı, neleri yürüttüklerini öğreneceğiz"

Konuşması sırasında dış politika konusuna da değinen Kılıçdaroğlu, bir otobüsün egzoz dumanıyla ısınan Suriyeli kız çocuğuna ait bir fotoğrafı gösterdi.

Kılıçdaroğlu'nun dış politikaya yönelik eleştirileri sırasında bazı AK Parti milletvekillerinin yerlerinden tepki göstermeleri üzerine Kılıçdaroğlu, şu karşılığı verdi:

"Ben soruyu size sormuyorum arkadaşlar, soruyu buraya soruyorum. Siz bu hükümeti şımartıyorsunuz. Yasaya uymuyor ses çıkarmıyorsunuz, yolsuzlukları var ses çıkarmıyorsunuz, yasa dışı işlemler yapıyorlar ses çıkarmıyorsunuz. Ben o nedenle size sormuyorum. Zaten sizden bir şey de beklediğimiz yok, bunlara soruyorum ben. Niye alınıyorsunuz? Siz, yasama organıyla yürütmeyi karıştırıyorsunuz. Bunlar yürütme organı, neleri yürüttüklerini öğreneceğiz. Bu kadar basit. Siz yasama organısınız, hesap sorması gereken organ sizsiniz. Size biz hesap sormuyoruz ki, gerçekleri anlatıyoruz, sorularımızı soruyoruz. Varsa bir yanlışımız çıkar burada anlatırlar. Hükümet onlar değil mi? Neden onların sorumluluklarını üstleniyorsunuz? Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyen insanların sorumluluğunu niye üstleniyorsunuz?"

-"Hadi bize inanmıyorsunuz, BM raporlarını da mı okumuyorsunuz"

Türkiye'nin dış politikasının mimarının Başbakan Ahmet Davutoğlu olduğunu, gelinen noktada ülkenin giderek yalnızlaştığını savunan Kılıçdaroğlu, "Bu tabloyu kim hazırladı? 1.5 milyon Suriyeli Türkiye'de. Gidin bakın bakalım, o kadınlara, o gencecik kızlara neler yapılıyor Türkiye'de. Hadi bize inanmıyorsunuz, Birleşmiş Milletler raporlarını da mı okumuyorsunuz arkadaşlar? Ben insan oldukları için üzülüyorum, insan. Elbette kabul edelim, elbette misafirlerimiz ama bu dış politikanın faturası bizim millete çıkıyor. Neden bu politikayı siz övüyorsunuz? Hangi gerekçeyle övüyorsunuz?" değerlendirmesinde bulundu.

Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Kahire'de büyükelçiliğimiz yok, Şam'da büyükelçiliğimiz yok, Tel Aviv'de büyükelçiliğimiz yok ama Fransa'nın yetkilisi gidip pekala Şam'da görüşebiliyor, Amerikan Dışişleri Bakanı görüşebiliyor. Biz büyükelçi göndermek istedik Mısır'a, Mısır, 'Sizin büyükelçinizi istemiyoruz' dedi. Bu ayıp yetmez mi arkadaşlar? Bizim Mısır'la ne alıp veremediğimiz var? Elbette karşıyız darbeye. Darbeye karşıyız diye gidip orada darbe mi yapacağız? Demokratik yollardan söylersin, düşüncelerini açıklarsın, darbenin yakışmadığını söylersin, darbeye karşı olduğunu söylersin ama bir halkı toptan düşman ilan edemezsin."

Kılıçdaroğlu sözlerini, "Türkiye böyle bir tabloyla karşı karşıya. Buradan bütün yurttaşlarıma sesleniyorum; asla karamsar olmayın. Türkiye büyük ülkedir, Türkiye güçlü ülkedir, bütün sorunlarını aşar, bu hükümete rağmen" diyerek tamamladı.

- TBMM

Kaynak: AA / Politika