Haberler

"Diyanet, Neredeyse Cumhuriyetle Yaşıt"

Güncelleme:

Başbakan Yardımcısı Arınç, "Türkiye, güçlü ve kararlı adımlarla mutlu, daha müreffeh bir geleceğe doğru ilerlemektedir." dedi.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Bölgemizde ne kadar büyük acılar yaşanırsa yaşansın Türkiye olarak kendi gündemimizle, kendi hedeflerimize doğru ilerliyor, büyük devlet refleksiyle hareket ediyoruz" dedi.

Tbmm Plan Ve Bütçe Komisyonu'nda, Başbakanlık, MİT Müsteşarlığı, MGK Genel Sekreterliği, Diyanet İşleri Başkanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Türkiye İnsan Hakları Kurumu ile Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı bütçe görüşmelerine başlandı.

Başbakanlığın görevinin Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve hukuk devleti ilkeleri çerçevesinde, Başbakan ve Bakanlar Kurulu'na hükümetin genel siyasetinin yürütülmesinde her türlü desteği sunmak, bakanlıklar arasında etkili işbirliği ve koordinasyon sağlamak ve devlet teşkilatının düzenli ve uyumlu bir şekilde işlemesine önderlik etmek olduğunu belirten Arınç,  "Bizim cumhuriyetimizin kuruluşunun 100'üncü yıl dönümüne ilişkin son derece iddialı, ama bir o kadar da ulaşılabilir hedeflerimiz var. Cumhuriyetimizin 100'üncü yıl dönümünü milletçe çok farklı şekilde, heyecan ve coşkuyla kutlamak istiyoruz. 100'üncü yıl dönümünde, cumhuriyetimize verilecek en anlamlı armağanın, onu büyütmek olduğuna inanıyoruz" diye konuştu.

Bu hedeflere yürürken, ekonomik programın temel unsurlarından taviz vermeyeceklerini, mali disiplini kararlılıkla sürdüreceklerini dile getiren Arınç,  enflasyonla mücadelenin de şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da temel öncelikleri arasında yer alacağını vurguladı.

Sermaye hareketlerinin ve ticaretin serbest olmasını savunmaya devam edeceklerini,  yapısal reformları kararlılıkla uygulayacaklarını söyleyen Başbakan Yardımcısı Arınç, şöyle konuştu:

"Bölgemizde ne kadar büyük acılar yaşanırsa yaşansın Türkiye olarak kendi gündemimizle, kendi hedeflerimize doğru ilerliyor, büyük devlet refleksiyle hareket ediyoruz.  Türkiye'nin de katkılarıyla bölgede sorunlar çözüme kavuştuğunda, Türkiye'nin ilerlemesi, kalkınması daha da ivme kazanacak, Türkiye çok daha hızlı ve istikrarlı şekilde hedefleriyle buluşacaktır. Dış politikada, bir yandan ikili ve bölgesel ilişkileri geliştirirken, diğer yandan geliştirilen ve bu ilişkilerin yaratacağı sinerji ile küresel barış, istikrar ve güvenliği sağlamak en temel önceliğimiz olacaktır."

14 şehir hastanesi

Göreve geldiklerinden bu yana sağlıkta büyük ilerlemelerin kaydedildiğini, Sağlıkta Dönüşüm Programı ile büyük işler başarıldığını bildiren Arınç, sağlık hizmeti almanın lüks ve ayrıcalıklı olmaktan çıkarıldığını, zengin fakir ayrımı gözetilmeden tüm vatandaşlara devlet tarafından verilen bir hizmet alanı haline getirildiğini söyledi. "2013'te, 14 şehir hastanesinin, yani 24 bin 407 hasta yatağı kapasiteli 79 hastane ve bir halk sağlığı kurumunun inşasına aynı anda start verdik" diyen Arınç, şimdi ise 14 şehir hastanesi inşa ettiklerini söyledi.

Türkiye'nin Dünya Turizm Örgütü'nün sıralamasına göre, 2013 yılında 37,8 milyon turist ile 6. sırada yer aldığını anlatan Arınç, 2002'de Türkiye'ye gelen turist sayısının 13 milyon iken 2013'te 39 milyonu aştığına dikkati çekti. Turizm gelirlerinin ise 2002'de 12 milyar dolar iken geçen sene 32 milyar doları aştığını vurgulayan Arınç, "Türkiye, güçlü ve kararlı adımlarla mutlu, daha müreffeh bir geleceğe doğru ilerlemektedir" dedi.

"12 yılda Türkiye'yi dışa açık, rekabetin yaşandığı, hukuki normların ekonomik düzene istikrarlı bir biçimde yansıdığı bir ülke haline getirdik" ifadesini kullanan Arınç, şunları söyledi:

"İktidarımızın 2003-2007 döneminde yaptığı reformların başarısı, 2008 yılında başlayan küresel krizle birlikte test edilmiş ve ekonomimiz bu sınavdan başarıyla geçmiştir. Küresel krizi, IMF gibi uluslararası kuruluşlardan kaynak kullanmadan kendi politikalarımız ve imkanlarımızla yönettik. Tek bir bankamız batmadı, borç-faiz sarmalına girmedik, finansal piyasalarda çalkantılar yaşamadık. Küresel krizle birlikte yükselen bir ekonomi olarak özgüvenimizi tazeledik."

Başbakan Yardımcısı Arınç, Başbakanlığın amaç ve hedeflerine ulaşabilmesi için 2015 Yılı Bütçe Tasarısı'nda teklif edilen toplam ödenek tutarının 929 milyon 119 bin lira olduğunu bildirdi.

Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı'nın da bütçesine ilişkin bilgi veren Arınç, müsteşarlığın görevine ilişkin, "Türkiye Cumhuriyeti'nin ülkesi ve milleti ile bütünlüğüne, varlığına, bağımsızlığına, güvenliğine, anayasal düzenine ve milli gücünü meydana getiren bütün unsurlara karşı içten ve dıştan yöneltilen mevcut ve muhtemel faaliyetler hakkında milli güvenlik istihbaratını devlet çapında oluşturmak ve bu istihbaratı ülke bütünlüğünü sağlayan makam ve kuruluşlara ulaştırmaktır" ifadelerini kullandı.

MİT Müsteşarlığının faaliyetlerinin temelinin gizlilik ilkesine dayandığını vurgulayan Arınç, "Teşkilatımızın gücü toplumumuzdan göreceği destekle artmaktadır" diye konuştu.

Arınç, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği'nin kuruluşuna ve görevlerine ilişkin de bilgi paylaştı.

-"Diyanet, neredeyse cumhuriyetle yaşıt"

Arınç, ülkenin en köklü ve yaygın hizmet ağına sahip kurumlarından Diyanet İşleri Başkanlığı'nın neredeyse cumhuriyetle yaşıt olduğunu belirtti.

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın, devletin ve toplumsal hayatın kültürel sürekliliği, inanç özgürlüğünün ve inancın yaşanması, temel değerlerin hayatiyetini devam ettirmesi alanlarındaki misyonuyla en temel kurumlardan birisi olduğunu dile getiren Arınç, kurumun Türkiye dışında yaşayan vatandaşlara da dünyanın bir çok ülkesinde aynı hizmeti sunmasının kendilerini gururlandırdığını anlattı.

Arınç, dünyada meydana gelen değişimlerden etkilenen sosyal, kültürel ve manevi ortamların, toplumun din hizmetleri bağlamındaki ihtiyaçlarını da bu doğrultuda çeşitlendirdiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Son zamanlarda çevremizde yaşanan bazı hadiseler ve din temelli olarak serdedilen bazı görüşler, bize başkanlığın ürettiği dini bilginin ve bu bilgiyi sunarken kullanılan dilin önemini bir kez daha hatırlattı. Dini bilginin sağlam kaynaklardan elde edilmesinin ya da insanların az bir dini bilgiyle kendilerini her konuda dini hüküm verebilme konumunda görmelerinin, nasıl bir anarşiye yol açtığını bir kez daha gördük. Şahit olunan bu olaylar neticesinde ortaya, insan olanın asla kabul edemeyeceği yerel sonuçlarına ilaveten İslam'ın dünyadaki algısını etkileyecek ve belki de asırlar boyunca değiştirilmesi mümkün olmayacak evrensel sonuçlar da çıkmaktadır. İslam dininin önemli prensiplerinden birisi ve bir insanlık hakkı olan 'herkesin kendi dinini özgür iradesiyle yaşayabilmesi' düsturunu Başkanlığın içselleştirici ve bütünleştirici bir çerçeve içerisinde ortaya koymasının, toplumumuzun barışına ve çoğulcu anlayışı benimsemesine ne kadar katkı sağladığını bir kez daha düşünmenizi isterim. Bu bağlamda Başkanlığın 2012-2016 yıllarını kapsayan stratejik planında beş temel amacından birisinin 'dünyada objektif İslam algısı oluşturmak ve bu anlayışı yaymak' şeklinde belirlenmesinin önemine dikkat çekmek isterim."

-Sunumunda projeleri anlattı

Arınç, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yürüttüğü din, eğitim, yayın, yurt dışı, personel, strateji geliştirme, hac ve umre hizmetleri hakkında da bilgi verdi.

Sunumunda Vakıflar Genel Müdürlüğü'nce yürütülen hizmetlere de yer veren Arınç, kurum tarafından yurt içi ve dışında hayata geçirilen projeleri anlattı.

Türkiye İnsan Hakları Kurumu'nun 21 Haziran 2012 tarihinde kurulduğunu anımsatan Arınç, "2013 yılı sonu itibarıyla kuruma ihlal iddiası içeren 800 civarında başvuruda bulunulmuştur. 2014 yılı ekim ayı sonu itibarıyla kuruma ulaşan başvuru sayısı 900'ü aşmıştır. Bunlar incelenerek, ilgili kurumlarla temasa geçilmekte, yapılabilecek diğer işlemler konusunda başvuranlar bilgilendirilmektedir" şeklinde konuştu.

"Çok ilginç, Hasip Bey bile şaşırdı"

Arınç, Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı'nca yapılan hizmetler ve çalışmalar konusunda da milletvekillerini bilgilendirdi.

Sunumun ardından söz alan HDP Hakkari Milletvekili Adil Zozani, Başbakanlığa bağlı olmasına rağmen Genelkurmay Başkanlığı'nın bütçesine ilişkin bilgi verilmediğini söyledi. Bunu eleştiren Zozani, "O zaman bu işin adını koyalım, Genelkurmay Başkanlığı'nı, Milli Savunma Bakanlığı'na bağlayalım" dedi.

Bunun üzerine Arınç'ın,  "İlginç bir fikir, önümüzdeki bütçe yılı için bunu dikkate alalım. Çok ilginç, Hasip Bey bile şaşırdı, 'Bu nereden çıktı' diye" ifadeleri gülüşmelere neden oldu. - TBMM

Kaynak: AA / Politika

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Diyanet İşleri Başkanlığı Bülent Arınç Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title