Haberler

2014 Yılı Bütçesi TBMM Genel Kurulu'nda

Maliye Bakanı Şimşek: "AB mevzuatı neyse aynısını getirelim, ihalelerde bütün istisnaları kaldıralım. Benim tercihim bu yönde ve bu yönde de çalışma yaptırıyorum" "Birtakım sıkıntılar yaşandı fakat harcama denetimi anlamında en ufak bir eksiklik yok" "Vergide uzlaşma müessesesinin kaldırılmasına siz.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "AB mevzuatı neyse aynısını getirelim, ihalelerde bütün istisnaları da kaldıralım. Benim tercihim bu yönde ve bu yönde de çalışma yaptırıyorum" dedi.

Şimşek, TBMM Genel Kurulu'nda, bakanlığının bütçesi üzerinde yaptığı sunumda, Sayıştay denetiminin çok önemli olduğunu kaydetti.

Sayıştay denetiminin, özellikle kamu idarecileri açısından dış denetim olarak yol gösterici olması anlamında büyük değer kattığını belirten Şimşek, dolayısıyla, Sayıştay denetiminin kaliteli ve kapsamlı bir şekilde yapılmasının ülkenin faydasına olduğunu dile getirdi.

"Burada birtakım sıkıntılar yaşandı fakat harcama denetimi anlamında en ufak bir eksiklik yok" ifadesini kullanan Şimşek, şunları söyledi:

"Biz Sayıştay'a Maliye Bakanlığı olarak 25 milyon kaydı elektronik ortamda verdik, muhasebe birimlerimizde bu kayıtların bütün bilgi, belgelerini hazır tuttuk. Dolayısıyla, harcama denetimi yapılması gereken yerde yapılmıştır. TBMM'ye Sayıştay tarafından 4 rapor sunulmuştur: Genel uygunluk bildirimi, dış denetim genel değerlendirme raporu, faaliyet genel değerlendirme raporu, mali istatistikler değerlendirme raporu. Bu raporların tamamı, Sayıştay tarafından Meclisimize sunulmuştur ve bunlarda fikir, görüş vermeme hususu da yaşanmamıştır. Peki, sorun nereden kaynaklanıyor? Türkiye'de borçlanmayı Hazine yapar. Borçlanmayı Hazine yaparken idarelerin kodunu girerek yapmaz, yani bütçe açığına, kamunun genel borçlanma ihtiyacına binaen Hazine borçlanma yapar. Gelirleri kurumlar toplamaz. Gelirlerin tamamını Maliye Bakanlığı toplar. Dolayısıyla, mesela mülkler, bakanlıkların mülkiyet sahibi olması söz konusu değildir. Mülklerin tamamı Hazine mülküdür, Maliye Bakanlığı tarafından yönetilir ama kamu kurumlarına tahsis edilir. Şimdi, idareler bazında mali tablo denetimi dediğimiz denetim şudur: İdareler bazında, bizim, bilanço, mizan vesaire gibi tabloları üretip vermemizdir. Biz, bu işin başından beri Sayıştay'a 'Mevcut devlet yapısıyla bizim sizlere anlamlı, tutarlı, bu türden rapor üretmemiz mümkün değil' dedik. Çünkü Hazine borçlanıyor, Maliye gelir topluyor, Maliye, Milli Emlak, Hazine mülklerini yönetiyor. Dolayısıyla, idareler bazında bir tek yapılmayan bu mali tablo denetimi buradan kaynaklanıyor.

Şimdi bu problemi çözmemiz lazım. Bu problemi çözmek için Sayıştay ile birlikte ortak bir komisyon kurduk ve bu komisyon şimdi bakacak, eğer Sayıştay'ın yönetmeliği çerçevesinde bundan sonra denetim yapılması konusunda karar çıkarsa, biz oturacağız, buna göre kanun yani her türlü mevzuat değişikliğine gideceğiz veya sistem değişikliğine gideceğiz ve bunu mümkün kılacak ne gerekiyorsa yapacağız. Ancak Sayıştay, idare bazında bu mevcut sistemle mali rapor üretilmesi diğer ülke uygulamalarına paralel olarak 'Bu paralelde bu raporlara artık ihtiyaç yoktur, ben zaten diğer bütün denetimleri yapıyorum' derse o zaman ona göre yönetmelik değiştirilir. Bu çalışma grubu, bu komisyon ne karar verirse o çerçevede gereğini yapacağız."

-"35 tespit..."

"Sayıştay denetim raporlarında yer alan bulguların tamamı nihai raporda yer almıyor" eleştirisinin getirildiğini hatırlatan Şimşek, Sayıştayca hazırlanan ön raporların birer taslak denetim raporu olduğunu kaydetti.

Maliye Bakanlığıyla ilgili olarak 35 tane eleştiri, tespit olduğunu belirten Şimşek, "Demek ki denetim yapılmış. Peki, nihai Meclise gelen raporda niye 35 değil de 15 tane bulgu var? Çünkü ham raporu Maliye Bakanlığı'na gönderdiler. Maliye Bakanlığı cevaplar verdi. Bu cevapların bir kısmı tatmin edici bulundu veya düzeltici işlem yapıldı" dedi.

Şimşek, Maliye Bakanlığı ile ilgili ham denetim raporundaki 35 tespitin tamamını paylaşacağını söyledi.

Şimşek, Kamu İhale Kanunu'na göre 2012 yılında mevcut bütün istisnalar çerçevesinde yapılan kamu alımlarının toplam alımlara oranı yüzde 7,6 olduğunu kaydetti.

Kanun'un yürürlüğe girdiği 1 Ocak 2013 tarihinden önce var olan 7 istisnanın 2012 yılı itibariyle değerinin 7,2 milyar lira olduğunu belirten Şimşek, AK Parti döneminde ilave edilen istisnaların toplam tutarının 2012 için 900 milyon lira civarında olduğunu kaydetti. Şimşek, "Benim şahsi görüşüm, AB mevzuatı neyse aynısını getirelim, ihalelerde bütün istisnaları da kaldıralım. Benim tercihim bu yönde ve bu yönde de çalışma yaptırıyorum" dedi.

-"Kim, nerede, ne hata yapıyorsa sonuçlarına katlanır"

Uzlaşma müessesesiyle ilgili bazı eleştirilerin de olduğunu söyleyen Şimşek, muhalefete seslenerek, "Gelecek sene Vergi Usul Kanunu'nu buraya getireceğim. Gelin hep beraber vergide uzlaşma müessesesinin kaldırılmasına siz inanıyorsanız, ben Bakan olarak dünden razıyım, bunu kaldıralım. Sayıştay'a bu bilgilerin verilmesinin önünü açalım diyorsanız, onu da açalım. Vergi mahremiyetini kaldıralım diyorsanız, onu da kaldıralım. Çünkü kuzey avrupa ülkeleri gibi Türkiye'de herkesin şeffaf olması gerektiğini, kim ne kadar vergi vermesi gerekiyorsa her şeyin ortaya çıkmasını istiyorum" diye konuştu.

CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu'nun "elimde 4 sayfalık ihbar mektubu var" dediğini anımsatan Şimşek, "Lütfen bunu savcılarımızla paylaşın. Kim, nerede ne hata yapıyorsa, onun sonuçlarına katlanır. Açık ve net olarak altını çiziyorum. İlave bilgi varsa mutlaka iletin" dedi.

Şimşek, gelir vergisi mükellef sayısının yüzde 23,5 arttığını; kurumlar vergisi mükellef sayısının yüzde 116 arttığını; gelir vergisi mükellef sayısının yüzde 315 arttığını; gelir stopaj vergisi mükellef sayısının yüzde 66,5 arttığını; KDV'nin yüzde 0,4 arttığını, basit usulde ticari kazançta mükellef sayısında ise yüzde 10'luk bir düşüş olduğunu bildirdi.

OECD tanımına göre, 2002'de dolaysız vergilerin toplam vergiler içindeki payının yüzde 52,7; dolaylı vergilerin payı yüzde 47,3 olduğunu belirten Şimşek, 2013 yılında dolaylı vergi oranının yüzde 46,1'e düştüğünü; doğrudan vergi oranının yüzde 53,9'a çıktığını kaydetti.

Türkiye'de toplam dolaylı vergilerin milli gelire oranının yüzde 12,6 olduğunu bildiren Şimşek, yüzde 13,4 olan AB ortalamasına düşük, yüzde 11 olan OECD ortalamasına göre biraz daha yüksek olduğunu kaydetti.

Şimşek, "Bizim sorunumuz doğrudan vergilerin düşük olması. Bunu düzeltmek için gelir vergisi reform tasarısını Meclis'e getirdim. Mükemmel değil ama verginin tabana yayılması, beyanname sistemin yaygınlaştırılması, imtiyazların ve istisnaların azaltılmasına yönelik önemli adımlar var" dedi.

Türkiye'nin toplam dış borcunun 2002'de 129,6 milyar dolardan bugün 367,3 milyar dolara çıktığını, toplam borcun milli gelire oranının 2002'de yüzde 56 iken bugün yüzde 44,8 olduğunu ifade eden Şimşek, "Bütün dünya borca milli gelire oran olarak bakar. Başka türlüsü yanlış değerlendirme olur" diye konuştu.

Şimşek, faiz giderlerinin vergi gelirlerine oranının 1983'ten bu yana en düşük düzeyde olduğunu söyledi. - TBMM

Kaynak: AA / Politika

Maliye Bakanlığı Mehmet Şimşek Sayıştay Türkiye Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title