2. Uluslararası Erbakan Sempozyumu - Saadet Partisi Genel Başkanı Kamalak -

Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, merhum Necmettin Erbakan'ın kimseyi kandırmadığını, yanıltmadığını belirterek, "Hiçbir zaman birlikte yola çıktığı insanları, dava arkadaşlarını yarı yolda bırakmamıştır. Yol arkadaşlarını yolda bulduklarıyla asla ve asla değiştirmemiştir. Dava arkadaşlarını hiçbir zaman satmamıştır. Gizli kapaklı işlere kalkışmamış, şartlar ne olursa olsun en gür sesle hakkı haykırmıştır" dedi.

Eski başbakanlardan Necmettin Erbakan'ın üçüncü ölüm yılı etkinlikleri kapsamında Kocatepe Kültür Merkezinde "Erbakan'ı Anlamak" başlığıyla "2. Uluslararası Erbakan Sempozyumu" düzenlendi.

Sempozyumun açış konuşmasını yapan Saadet Partisi Genel Başkanı Kamalak, 1969'da tanıdığı Erbakan ile vefatına kadar birlikte olduklarını, en zor günlerde omuz omuza mücadele ettiklerini belirtti.

"Kendisi yerli, duruşu milli, davası evrensel olan samimi bir Müslüman, gerçek bir mücahitti" diyen Kamalak, "Ya bir yol bul ya bir yol aç" sözünü anımsatarak Erbakan'ı "yol açan bir lider" olarak niteledi. Erbakan'ın ilim ve siyaset adamı olarak çığır açtığını belirten Kamalak, "İnandığı yolda tavizsiz duruşu ve asaletiyle mücahit olarak çığır açtı. Şer güçleri karşısına alma pahasına cihadı tercih etti" ifadesini kullandı. İslam'ın hakimiyeti ve insanlığın kurtuluşu için çalışan Erbakan'ın hiçbir makam ve mevki için hedefinden vazgeçmediğini belirten Kamalak, sözlerine şöyle devam etti:

"Bugün geldiğimiz noktada onun yokluğunu çok daha fazla hissediyoruz. Onun asaletini, duruşunu, mücadelesini daha iyi anlıyoruz. Bu yılki Erbakan Haftası etkinliklerinin temasının 'Erbakan'ı Anlamak' olarak belirlenmesi hem çok yerinde hem de manidardır. Geçen her gün onun söylediklerini daha anlamlı ve önemli hale getiriyor. Bugün gerçekten Erbakan'ı anmaya değil anlamaya ihtiyacımız var.

Türkiye ve İslam alemi bugün siyaseten, ahlaken, ekonomide, dış politikada tıkanmıştır. Yazık ki kısır kavgaların, içi boş polemiklerin, seviyesiz tartışmaların esiri edilmiştir. Onun ortaya koyduğu basiret ve feraseti örnek almadığımız sürece selamet ve saadete kavuşmamız mümkün değildir. Çünkü Erbakan hocamız sadece hakkın ve hakikatin peşinden giden bir mücahitti. Kimseyi kandırmamış, kimseyi yanıltmamıştır. Hiçbir zaman birlikte yola çıktığı insanları, dava arkadaşlarını yarı yolda bırakmamıştır. Yol arkadaşlarını yolda bulduklarıyla asla ve asla değiştirmemiştir. Dava arkadaşlarını hiçbir zaman satmamıştır. Gizli kapaklı işlere kalkışmamış, şartlar ne olursa olsun en gür sesle hakkı haykırmıştır. Çünkü o hep Allah'ın rızasını gözetmiştir. Kendisi bedel ödemiş ama ülkesine, milletine, insanına ve Müslümanlara asla bedel ödetmemiştir."

-"İmamesi kopmuş tespih gibi paramparçayız"

Kamalak, İslam ülkelerinin her birinin ayrı bir kaos içinde olduğunu ifade ederek, "Kardeş ülkeler işgal ediliyor. Coğrafyamız kan ağlıyor. Bizse imamesi kopmuş tespih gibi paramparçayız. Bunu fırsat bilen sömürgeciler ise bölgemizi kendi menfaatleri doğrultusunda yeniden şekillendirmeye çalışıyorlar" değerlendirmesini yaptı.

Dünyada iktisadi, askeri ve siyasi gücü elinde bulunduranların bencil tutumları nedeniyle huzur ve barışın sağlanamadığını kaydeden Kamalak, yaşananlar karşısında İslam aleminin bir araya gelmek zorunda olduğunu söyledi. İslam ülkelerinin ordularının kendi halklarını sindirmek, kardeş ülkelerle çatışmak için var olduğunu iddia eden Kamalak, "Müslümanlar birbirleriyle savaşabilmek için ordu besliyor" ifadesini kullandı.

İslam ortak pazarının kurulması, İslam para birliğinin tesis edilmesi gerektiğini söyleyen Kamalak, aksi halde İslam aleminin huzur, barış ve refaha erişmesinin mümkün olmayacağını savundu. "Erbakan'ı anlamak, yedi milyar insanı sömüren bu zalim çarka dur demektir" diyen Kamalak, dünyayı huzur ve barışa kavuşturmak için "İslamsız saadet olmaz. Cihatsız İslam olmaz. Şuursuz cihat olmaz" sözlerinin akıllara çivi gibi çakılmasını istedi. Gaflet ile hiyanet arasında niyet farkı bulunduğunu, buradan hareketle İttihat ve Terakkiciler'in hain değil gafil olduğunu söyleyen Kamalak, küresel emperyalizmin oyununa geldikleri için İslam coğrafyasının paramparça edildiğini iddia etti.

-"İran'ı ortadan kaldırma projesinde Türkiye'yi yanlarına almak istiyorlar"

Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk de, sempozyumda yaptığı konuşmada, İslam aleminin içinde bulunduğu baskı ve zulümden Müslümanların birlik haline gelmesiyle kurtulabileceğine işaret ederek, Müslüman ülkeler birleşmiş milletler teşkilatının kurulması gerektiğini söyledi.

" (Allah'ın ipine hep birlikte sımsıkı yapışın) emrine uymadığımız için Müslümanlar zulme, haksızlığa maruz kalıyor" diyen Asiltürk, birlik ve kardeşlik içinde olmak bir yana birbirini düşman gibi gören Müslüman bulunduğunu ifade etti. Merhum Erbakan'ın İslam birliğinin ilk adımını D8'leri kurarak attığını kaydeden Asiltürk, bu çalışmanın hedefine ulaşmasının siyonistlerce engellendiğini iddia etti.

Asiltürk, "Siyonizmin hedeflediği büyük İsrail'in kurulmasının önünde engel olacak üç güç vardı. Biri Irak'tı, Irak'ı hallettiler. Diğer ikisi İran ve Türkiye'dir. Bunları da birbirine karşı hale getirerek, hazırladıkları ancak henüz güçleri yetmediği için başaramadıkları İran'ı ortadan kaldırma projesinde Türkiye'yi yanlarına almak istiyorlar. Onun için bunlar yapılıyor. Buna hem müsaade etmeyiz hem de gerektiği şekilde karşı çıkarız" diye konuştu.

Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan sempozyumda, Erbakan'ın görüşlerinin anlatıldığı kısa bir film de gösterildi.

Kaynak: AA / Güncel