Haberler

18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitler Günü

Çanakkale Valisi Ahmet Çınar, "Çanakkale Savaşı'nın ve zaferinin 100'üncü yılında, dünyanın en büyük savaşlarından birinin yaşandığı bu topraklarda, kara, deniz, hava savaşlarının en yoğun yaşandığı, tüm stratejilerin tamamının uygulandığı, harp tarihine müstesna bir savaş olarak geçen bu büyük savaşın hepimize, bütün dünya milletlerine ibret olması ve barışa hizmet için bir vesile olmasını diliyorum" dedi.

Çanakkale Valisi Ahmet Çınar, "Çanakkale Savaşı'nın ve zaferinin 100'üncü yılında, dünyanın en büyük savaşlarından birinin yaşandığı bu topraklarda, kara, deniz, hava savaşlarının en yoğun yaşandığı, tüm stratejilerin tamamının uygulandığı, harp tarihine müstesna bir savaş olarak geçen bu büyük savaşın hepimize, bütün dünya milletlerine ibret olması ve barışa hizmet için bir vesile olmasını diliyorum" dedi.

Çınar, Çanakkale Zaferi ve Şehitler Günü dolayısıyla 18 Mart Stadı'nda düzenlenen törende yaptığı konuşmada, Çanakkale'nin Türk ve dünya tarihi bakımından çok önemli bir destan olduğunu söyledi.

Çanakkale'nin, Anadolu'nun, İstanbul'un, Avrupa'nın, Asya'nın kilidi, kapısı konumunda olduğunu belirten Çınar, şunları kaydetti:

"Bundan 100 yıl önce dünyanın en büyük donanmasıyla büyük medeniyetler kurmuş, milletimizin son devleti olan Osmanlı Devleti'ni ortadan kaldırmak, özgürlüğümüzü, haysiyetimizi, her şeyimizi elimizden almak için Çanakkale'ye saldırdılar. Milletimizi, İslam alemini, Osmanlı Devleti'ni, İstanbul'u milletimizin yüreğinden çıkarmak istediler ama tek yürek olan milletimiz, canlarından çok kıymetli olan evlatlarını vatan için feda etti. Çanakkale Savaşı'nın ve zaferinin 100'üncü yılında, dünyanın en büyük savaşlarından birinin yaşandığı bu topraklarda, kara, deniz, hava savaşlarının en yoğun yaşandığı, tüm stratejilerin tamamının uygulandığı, harp tarihine müstesna bir savaş olarak geçen bu büyük savaşın hepimize, bütün dünya milletlerine ibret olması ve barışa hizmet için bir vesile olmasını diliyorum. Büyük fedakarlıklarla bu vatanı bizlere bırakan ecdadımızın hatırasına uygun ve saygılı davranmamız gerekir diye düşünüyorum. Bugünkü, yeniden Büyük Türkiye'nin var oluş sebebi olan bu savaşta hayatını kaybeden bütün şehitlerimiz ile gazilerimizi saygıyla anıyorum."

"Türk milletinin kaderini ve dünya tarihini etkilemiştir"

Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Hasan Nihat Doğan ise zaferin, kısıtlı imkanları ve mütevazı donanmasıyla kendisinden çok üstün, yenilmez sanılan İtilaf Devletleri ablukasına karşı Türk denizcisinin Nusret mayın gemisiyle döşediği 26 mayın ve kahraman topçu bataryalarının da atışları sonucu elde edildiğini vurguladı.

Bu zaferle Çanakkale Boğazı'nın denizden geçilemeyeceğini kısa sürede anlayan İtilaf Devletlerine bağlı güçlerin bölgeyi karadan aşmanın yollarını aramaya başladığını hatırlatan Doğan, "Dünya kamuoyu tarafından Gelibolu seferi olarak bilinen ve İtilaf Devletlerince Çanakkale Boğazı'nın 24 saat içinde geçilmesi öngörüsüyle basit ve başarısı kesin bir harekat olacağı düşünülerek başlatılan Çanakkale seferi, Türk'ün ortaya koyduğu kararlılık ve savunma ile Birinci Dünya Savaşı'nın mevzi bir savaş olmaktan çıkmış, sonuçları itibarıyla Türk milletinin kaderini ve dünya tarihini etkilemiştir. Bu öyle bir savaştır ki Kurtuluş Savaşı'nı başlatan mücadele ruhu Çanakkale'de olmuş, Türk milletinin milli mücadelesinin başlangıcını teşkil etmiştir" diye konuştu.

Çanakkale Deniz Zaferi'ni büyük bir heyecan ve gurur içinde kutlarken aynı zamanda Şehitleri Anma Gününün de idrak edildiğini anımsatan Doğan, onların bıraktığı emanetin şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da en kutsal varlık olarak muhafazasına devam edileceğini sözlerine ekledi.

"Bütün kelimeler kifayetsiz, bütün cümleler yetersiz"

Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan da bu törene katılanların, sevdalısını geride bırakıp anasının nasırlı ellerini öperek 100 yıl önce Türk milleti için kavgaya tutuşanları, istikbal için istiklal mücadelesi verenleri, savaştan barış çıkartanları, Cumhuriyet'e önsöz yazanları anmaya geldiğini anlattı.

Bu konuşmasında, siper, gemi, birlik ve tüfekleri anlatmayacağını dile getiren Gökhan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bugün bütün kelimeler kifayetsiz, bütün cümleler yetersiz. 100'üncü yıl nedeniyle bu defa aziz şehitlerimize hitap etmek, onların manevi ruhlarına seslenmek istiyorum. Ey bu topraklar için toprağa düşenler, bir hilal uğruna güneş gibi batanlar. Siz kara toprağın üstünde de altında da bir oldunuz, biz ise ayrıştık, bölündük hatta birbirimizi öldürdük. Siz fakirlik içinde kazandınız, biz ise zenginleştikçe kaybettik. Siz düşmanınızı bile kucağınıza aldınız, biz ise dostumuzun dahi boğazına sarıldık. Dün bir avuç yer ne kadar çok kişinin olmuş, bugün koskoca bir memleket ne kadar az kişinin kalmış. Siz şimdi ebedi istirahatgahınızda uyuyorsunuz, biz ise derin uykulardayız ve asıl uyuyan biziz. Sevdiğini geride bırakan kahraman, sen yarinin kokusunu barutun kokusuna terk edensin, yar diye vatanını bilen, ölümü beklerken bile kadınına mektup yazıp 'ruhum' diye hitap edebilensin. Biz ise kadınlarımızı hak ettiği yere getiremedik, Özgecanları ve daha nice kadınlarımızı hayatta tutamadık. Sen kadınına mektubunun arasında çiçekler gönderirken biz gözlerinin altından morluğu, vücudundan karayı, yarayı eksik edemedik. Sizlerin vücudundaki kurşunlar onur madalyanız, kadınlarımızın vücutlarındaki morluklarsa bizim utanç vesikamızdır. Biz erkek olduk ama adam olamadık."

Törenden notlar

Törene, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve eşi Sare Davutoğlu'nun yanı sıra Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, siyası parti ve bazı ülkelerin temsilcileri ile vatandaşlar katıldı.

Soğuk havaya rağmen çok sayıda yerli ve yabancı basın mensubunun takip ettiği törene vatandaşlar da sabahın erken saatlerinde stadı doldurarak ilgi gösterdi.

Protokol konuşmalarının yapıldığı törende, Başbakan Davutoğlu da hitap etti. Davutoğlu, konuşmasını yapmak üzere kürsüye yönelirken sahada kurulan platformun önünde elinde Türk bayrakları taşıyan öğrenciler tarafından koridor oluşturuldu. Davutoğlu, onların arasından sahneye doğru yürürken bazılarının ellerindeki bayrağı öperek alnına koydu.

Vatandaşların sevgi gösterilerinde bulunduğu Davutoğlu, yaklaşık 30 dakika saat süren konuşmasının ardından protokoldeki yerine geçerken Irak'ın Basra kentinden gelen ve dedeleri Çanakkale'de şehit düşen kişilerden oluşan Arap aşireti üyeleriyle kucaklaştı ve hatıra fotoğrafı çekildi. Davutoğlu, bu sırada yanına gelen yaşlı bir kadının da elini öptü.

Davutoğlu'nun konuşmasının ardından şair Serdar Tuncer tarafından şiirler okundu, Devlet Halk Dansları Topluluğunca halk oyunları gösterisi sunuldu.

Türk Silahlı Kuvvetleri Mehteran Birliğinin gösterisinden sonra tören, resmigeçitle sona erdi.

Bu arada, Çanakkale Savaşları'na katılan 34 alayın ipekten dokunan sancakları, ilk kez bu sene törende yer aldı.

Kaynak: AA / Yerel

Çanakkale Zaferi Ahmet Davutoğlu Nihat Doğan Ahmet Çınar Yerel Haberler

title