Haberler

16'ncı Türkiye Muhasebe Standartları Sempozyumu Başladı

TÜRKİYE Muhasebe Standartları Sempozyumu'nun 16'ncısı, Kıbrıs Girne'de başladı.

İstanbul, Ankara ve İzmir illeri arasında her yıl dönüşümlü olarak gerçekleştirilen Türkiye Muhasebe Standartları Sempozyumu, bu yıl İzmir Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası'nın ev sahipliğinde, 16'ncı kez başladı. Kıbrıs Girne'de yapılan ve 3 Aralık tarihine kadar sürecek sempozyumun açılış törenine, KKTC Gelir ve Vergi Dairesi Müdürü Özdemir Kalkanlı, TÜRMOB Başkanı Cemal Yükselen'nin yanı sıra TÜRMOB yönetici ve üyeleri katıldı. KKTC Girne'deki Acapulco Otel'in toplantı salonunda yapılan 16'ncı Türkiye Muhasebe Standartları Sempozyumu'nun açılış konuşmasını İzmir Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası Başkanı Vedat Adak yaptı. Artık yönetimlerde 'ben yaptım oldu', 'Ben yaptırmam' düşüncesinin olmaması gerektiğini söyleyip oda üyeleri arasında birlik çağrısı yapan Vedat Adak, konuşmasında Adana'daki yangında 11'i çocuk 12 kişinin ölümüne değindi. Vedat Adak, "Adana'da ihmal sonucu ölen çocuklara Tanrı'dan rahmet, acılı ailelerine sabır, yaralılara acil şifalar diliyorum, hepimizin başı sağolsun. Bizim ülkemizde insanlar ya terörden ya da ihmalden ölüyorlar. İhmal, tedbirsizlik ve kaderci anlayış bunların önlenmesini engelliyor. Çocuklarımız ölüyor, istismar ediliyor, kaderine terk ediliyor. İnsan kahroluyor bunlar karşısında. İhmal var, kusur var ama sorumlu yok. Suç var ama ceza yok bu memlekette. Örgüt olarak taraf olmalıyız, tavır koymalıyız. İhmaller sadece bu konularla sınırlı değil. Her alanda ihmal ve tedbirsizlik devam ediyor. Bildiğiniz gibi ekonomide de birçok ihmal var" dedi.

"SEMPOZYUM DERİN TAHRİBAT İÇERİSİNDE YAPILIYOR"

Sempozyumun dünya ve Türkiye'yi sarsan büyük ekonomik krizin yol açtığı derin tahribatın yansımaları arasında gerçekleştiğini vurgulayan Vedat Adak, "Gelir dağılımının dünya ölçeğinde yarattığı uçurum, yoksulluğun boyutu ve işsizlik sorunu gündemin ilk sıralarında yer almaktadır. Pek çok işyeri kapanmakta, işsiz kalanların sayısı artık milyonlarla ifade edilmektedir. Bu bunalım, her zamanki gibi en çok az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeleri etkilemiştir. Üretim ve iç piyasalarda talep düşmüş, dış ticaret hacmi daralmış, işsizlik oranları büyümüş ve istihdam hacmi olabildiğince küçülmüştür. Söz konusu politikaların yıllar içerisinde biriktirdiği olumsuzluklar, bugün içinde bulunduğumuz krizde iyice su yüzüne çıkmış, dünya ölçeğindeki krizden en olumsuz etkilenen ülkelerin başında gelmemize neden olmuştur. Yaşadığımız ekonomik sorunların, üretim ve yatırımı dışlayan, yerli kaynak kullanımını reddeden, üretim ve ihracatı ithalata bağımlı kılan, yüksek cari açık, yüksek dış borç ve sıcak para politikalarına dayalı, döviz kuru ve finans hareketleriyle altüst olmaya mahkum ekonomi politikalarından kaynaklandığını hepimiz biliyoruz" dedi.

"KRİZİN ASIL SORUMLUSU SERBESTLEŞTİRME"

Türkiye'de krize yönelik değerlendirmelerde bulunan Vedat Adak, "Ülkemizdeki krizin asıl sorumlusunun serbestleştirme politikalarında ısrarcı olunmakta, ülkenin geleceğini ipotek altına alan politikalar aynen uygulanmaya devam etmektedir. Zamlar, vergi artışları ve özelleştirmeler tek çözüm olarak dayatılmakta, öte yandan vergi afları başka bir sorun alanı olarak karşımıza çıkmaktadır. İşte tam da böyle bir dönemde, her türlü ekonomik dolaşımın kayıt altına alındığı meslek alanımızı ve bu alandaki gelişmeleri ve etkilerini ele alıp incelemek son derece önemlidir. Sempozyumumuz bu noktada önemli bir tartışma ve öneriler üretme platformuna dönüşecek ve kamuoyuna uygulanabilir tezler sunabilecektir. Türkiye, ekonomik krize paralel olarak şiddet, terör ve savaş girdabında toplumsal ve sosyal bir başka krizle yüz yüzedir. 15 Temmuz darbe girişimi ve ardından OHAL ile toplum belirsizlik, gelecek kaygısı, tedirginlik ve korkuyla yaşamak zorunda bırakılmaktadır. Ülkenin aydınları, gazetecileri, yazarları, seçilmiş belediye başkanları, milletvekilleri zorla gözaltına alınmakta tutuklanmaktadır. Ülkemizde acilen barışı ve huzuru tesis edecek politikalara ihtiyaç vardır" dedi. Vedat Adak, sempozyumun bu yılki ana temasının da 'Finansal Raporlamada Güncel Tartışmalar' olacağını söyledi.

TÜRMOB BAŞKANI, BİLGİ TEK SERMAYEDİR

Açılış töreninde TÜRMOB Genel Başkanı Cemal Yükselen de, konuştu. Meslek üyelerinini eğitiminin önemli olduğunu vurgulayan Cemal Yükselen, "Meslek siyasetinde birleştiğimiz zaman başarılı olmamak için bir neden görmüyorum. Bundan sonra müzakereci, uzlaşmacı, mücadele anlayışımız sürecek. Meslek mensuplarımızın daha donanımlı olmalarını sağlamak bizim göreviz. Bilgi tek sermayedir. Bu sermayeye yatırım yapmak zorunlu bir görevdir. Bunun bilincindeyiz. Raporlarda kararlarda ortak dil kullanmak ayrı bir önem kazanıyor. Bu sempozyumda da finansal raporlama konusunda ortaya çıkacak bilgilerle önemli katkı sağlayacaklarına inanıyorum. TÜRMOB kuruluşundan itibaren muhasebe standartlarını yakından takip etti. Bizim alanımız dinamik ilkelerdir sürekli güncellenmeleri gerekiyor. Bizlerin de bunlara ayak uydurmamız için çalışmalara önem vermemiz lazım" dedi.

SEMPOZYUMUNU İLK KONUĞU PROF. DR. SERDAR ÖZKAN

Konuşmalardan sonra sempozyumda, Prof. Dr. Serdar Özkan 'Zorunlu TFRS Uygulamasına İlişkin Dünyadan ve Türkiye'den Gözlemler' konusunda bilgilerini paylaştı. Sempozyumda gün içerisinde yapılacak ikinci oturum, 'Musasebe teorisi ve kavramsal çerçeve' konusunda Prof. Dr. Ercan Bayazıtlı'nın başkanlığında yapılacak. Bu oturumda, Prof. Dr. Orhan Çelik, Prof. Dr. Fatma Naciye Can Şimga Mungan, Sibel Ulusoy Tokgöz, Berkant Yılmazer konuşma yapacak. Ayrıca TFRS 13 Gerçeğe uygun değer ölçümü konusunda Serdar İnanç, anlaşmazlık çözümü, arabuluculuk ve müzakere teknikleri konusunda da Prof. Dr. Abbas Türnüklü ile Melissa Cagle konuşucak.

- Girne

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

İstanbul Türkiye Kıbrıs Girne Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title