Haberler

14 Ağustos Dünya Rabia Günü"

Memur Sen, Genç Memur Sen ve Uluslararası Rabia Platformu öncülüğünde bir araya gelen sivil toplum kuruluşları, Tünel'den Galatasaray Meydanı'na yürüdü Genç Memur Sen İstanbul Şube Başkanı Yılmaz: "Rabia, artık Mısır'da bir meydanın adı değil, insanlığın zulme ve zalime meydan okumasının adıdır" Uluslararası.

Memur-Sen, Genç Memur-Sen ve Uluslararası Rabia Platformu öncülüğünde bir araya gelen sivil toplum kuruluşları, "14 Ağustos Dünya Rabia Günü" münasebetiyle Tünel'den Galatasaray Meydanı'na yürüdü.

Beyoğlu Tünel Meydanı'nda öğle saatlerinde toplanan grup, yürüyüş esnasında "Askeri yönetime hayır", "Müslümanlar kardeştir", "Katil Amerika", "Katil İsrail", "Dünya mazlumlarına bin selam" ve "Sahipsiz değilsiniz" yazılı pankart ve dövizler taşıdı.

Aralarında Mısırlıların da yer aldığı katılımcılar, Türk, Filistin, Mısır ve Suriye bayrakları ile üzerinde Rabia işareti ve Mısır'da darbe sonrasında yaşananların fotoğraflarının yer aldığı pankartlarla Galatasaray Meydanı'na yürüdü. Bu sırada "Allah'ın gazabı zalimleri boğacak", "Müslüman zulme boyun eğmez", "Katil Sisi Mısır'dan defol" şeklinde sloganlar atıldı, sık sık da tekbir getirildi.

Yürüyüşe, Genç Memur-Sen İstanbul Şube Başkanı Mustafa Yılmaz, Eğitim Bir-Sen İstanbul Şube Başkanı İdris Şekerci, Mısır'da farklı kesimlerden muhaliflerin oluşturduğu "Mısır Devrim Konseyi" yönetim ve yürütme kurulu üyelerinden eski Milletvekili Cemal Hişmet, Mısır Devrim Konseyi Başkanı Dr. Maha Azzam, Uluslararası Rabia Platformu Sözcüsü Abdurrahman Dilipak da katıldı. Yürüyüşe, Gençlik Kuruluşları Birliği ve Hak-İş'in de aralarında bulunduğu çok sayıda sivil toplum kuruluşu destek verdi.

"14 Ağustos, insanlığın dünyaya sahip çıktığı gündür"

Genç Memur-Sen adına İstanbul Şube Başkanı Yılmaz, Galatasaray Meydanı açıklama yaptı.

Rabia Meydanı'ndaki katliamın üzerinden bir yıl geçtiği belirtilen açıklamada, Rabia'nın, artık Mısır'da bir meydanın değil, insanlığın zulme ve zalime meydan okumasının adı olduğu vurgulandı.

Açıklamada, şu değerlendirmelerde bulunuldu:

"Esma, sadece Sisi'nin vahşet kurşunlarıyla şehit olan Mısırlı mazlum ihvanın adı değil, insanlığın demokrasi, özgürlük ve adaletin hakim olduğu bir dünya inşa etmekteki ısrarının adıdır. 14 Ağustos, insanlığın dünyaya sahip çıktığı gündür. 14 Ağustos, ümmetin adaleti ve merhameti dünyaya hakim kılmaya karar verdiği gündür.

İslam ümmetinin de duyarlı olması ve tepki göstermesi halinde dünyadaki olumsuzlukların önüne geçilebilirdi. İsrail, Filistin ve Gazze'de soykırım yapamaz, Afrika'nın çocukları, açlık ve susuzluktan kıvranmaz, Afrika'da küresel sermayenin sömürü pazarı kurulmaz, Arakan'da, Doğu Türkistan'da, Mali'de Müslümanlar hunharca vurulmazdı. Sen ayağa kalksaydın, sen, insanlığı ayağa kaldırsaydın, sen hakkıyla ümmet olsaydın, Mursi'ye darbe yapılamaz, İhvanlar hapse atılamaz, Mısır'da Rabiatul Adeviyye ve Tahrir meydanları Esmaların ve Abdullahların ölümüne sahne yapılamazdı."

"Dünya Rabia Günü"nün, ümmetin kim olduğuna bakmaksızın mazlumlara el verme günü olduğu vurgulanan açıklamada "Rabia Günü, çocuklarımıza, gelecek nesillere, dünya insanlığına birlikte yaşayabileceğimizi, birlikte yol alabileceğimizi, zulmü ve zalimleri birlikte bitirebileceğimizi haykırma günüdür" ifadeleri kullanıldı.

"Rabia faşist rejime direnişin sembolü"

Mısır Devrim Konseyi Başkanı Dr. Maha Azzam, İngilizce yaptığı konuşmasında, bugün burada Mısır'ın yakın tarihindeki en büyük katliamı anmak için toplanıldığını söyledi.

Azzam, Sisi ve darbe yönetiminin katliamlardan hapishanelerdeki zulümden sorumlu olduğunu ifade ederek, "Bir gün Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde hesap verecekler" dedi.

Rabia'nın insanlığın sembolü haline geldiğini anlatan Azzam, "Rabia bugün de faşist rejime direnişin sembolüdür" diye konuştu.

"Darbeye 'darbe', darbeciye 'darbeci' diyemediler"

Uluslararası Rabia Platformu Sözcüsü Abdurrahman Dilipak, bugünün Rabia direnişi için yeni bir gün olduğunu ifade ederek, "Bugüne kadar sadece Mısır'daki, Filistin'deki, Suriye'deki zulümleri protesto için bir araya geliyorduk. Bugün sadece karanlığa küfretmeyeceğiz, yeni bir mum yakacağız" ifadelerini kullandı.

Rabia'nın adaletten, barıştan, hürriyetten yana yeni bir dünya kurulması için umut hareketine dönüştüğünü vurgulayan Dilipak, bundan sonra bugünü matem olarak anmayacaklarını, yeni bir umudun filizlenmeye başladığı dönem olarak tarihe not düşeceklerini söyledi.

Uluslararası İnsan Hakları İzleme Komitesi'nin bir yıl sonra Mısır'daki katliamı rapora dönüştürdüğünü hatırlatan Dilipak, "Eğer bu timsahın göz yaşları değilse, şimdi Amerika'dan, Avrupa'dan bu rapor çerçevesinde yeni adımlar atılmasını bekliyoruz. Yoksa bizi kandırmak için gönlümüzü almak için kağıtlara yazılı siyah kelimelerden ibaret bir rapor olacaksa alın raporunuzu başınıza çalın" diye konuştu.

Dilipak, Rabia direnişinin Batılıların insan hakları konusundaki çifte standardını ortaya çıkardığını ifade ederek, Batılıların çıkarları söz konusu olduğunda ilkeleri nasıl ayaklar altına aldıklarını gördüklerini aktardı.

Nobel Barış Ödülü sahibi Muhammed Baradey'in Sisi'ye danışman yapıldığını dile getiren Dilipak, "Darbeye 'darbe', darbeciye 'darbeci' diyemediler" dedi.

Türkiye içinde de Mısır'daki katliama ve darbe yönetimine destek verenlerin görüldüğünü belirten Dilipak, "Bizim literatürmüzde haksızlıklar karşısında susan dilsiz şeytanlardır. Biz adaletten, barıştan, hürriyetten yana yeni bir dünya istiyoruz. Bunun için buradayız" görüşünü iletti.

"Toplu katliam"

Mısır'da farklı kesimlerden muhaliflerin oluşturduğu "Mısır Devrim Konseyi" yönetim ve yürütme kurulu üyelerinden eski Milletvekili Cemal Hişmet, "Rabia ve Nahda meydanlarında yaşanan kanlı baskının, yeni Mısır tarihinde muhaliflere karşı işlenen en büyük toplu katliam" olduğunu söyledi.

Özgürlükçüleri ve özgür medyayı, 14 Ağustos'un "Dünya Rabia Günü" olarak anılması için destek vermeye çağıran Hişmet, "Mısır'da direnmeye devam ederek en güzel örneği teşkil eden Mısırlı gençleri ve şehitleri selamlıyoruz. Mısır'daki askeri darbeyi yapanlara da siyaset tüccarları ile din simsarlarının kendilerine hiçbir yararının olmayacağını ve işlediklerinden sorulacaklarını bilmeliler. Var olan gücümüzle bu suçları işleyenlerin yakalandıkları yerde gözaltına alınarak yargılanmalarını talep ediyoruz" diye konuştu.

Eğitim Bir-Sen İstanbul Şube Başkanı İdris Şekerci, kimden gelirse gelsin zulmün karşısında olduklarını belirterek, "Zulmün adı Sisi olmuş, Muhammed olmuş, Ahmet olmuş fark etmez. Biz zalimin her türlüsüne, zulmün her türlüsüne karşıyız. Esma'yı unutmadık, unutturmayacağız. Sisi'yi ve arkasındaki güçleri unutmadık, unutturmayacağız" dedi. - İstanbul

Kaynak: AA / Güncel

Amerika Birleşik Devletleri Dünya Rabia Günü İstanbul Politika Güncel Haberler

title