1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü

Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, "Ülkemizi karıştırmayın, ülkemizi bölmeye gayret etmeyin. Bundan 100 sene evvel dedelerimiz buna fırsat vermedi, imkan vermedi. Biz vermeyiz, Türk-İş'in üyeleri vermez, ailelerimiz vermez. Kafamızı da kellemizi de veririz bu ülke için." dedi.

Atalay, Türk-İş tarafından Kordon Boyu'nda düzenlenen 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü etkinliğindeki konuşmasında, bu kutlamayı neden Çanakkale'de yaptıklarını anlattı.

Çanakkale Kara Savaşları'nın 101. yılı etkinliklerinin geçen hafta gerçekleştirildiğini hatırlatan Atalay, şöyle devam etti:

"Türk-İş'in bu sene 1 Mayıs'ı bir alanda kutlaması lazımdı. Her gün ortalama 6 şehidimizin geldiği ülkemizde şu anda Çanakkale Savaşı halen devam ediyor. Katiler bugün 3 askerimizi şehit ettiler. Bugün Gaziantep'te polislerimizi şehit ettiler. Vatan yoksa, ülke yoksa sendika da parti de dernek de oda da yok, yaşamak yok. Onun için buradan Türkiye'ye sesleniyorum, hainlere sesleniyorum, onun ağababalarına sesleniyorum; aklınızı başınıza alın. Bundan 101 yıl önce yokluklarla, noksanlıklarla savaş yapan dedelerimiz karşıdaki alanlarda yatıyor. Ülkemizi karıştırmayın, ülkemizi bölmeye gayret etmeyin. Bundan 100 sene evvel dedelerimiz buna fırsat vermedi, imkan vermedi. Biz vermeyiz, Türk-İş'in üyeleri vermez, ailelerimiz vermez. Kafamızı da kellemizi de veririz bu ülke için."

Atalay, Çanakkale'de olağanüstü bir kalabalıkla, "inadına" alanlarda olduklarını dile getirdi.

Ülkenin değişik bölgelerinden Çanakkale'ye 550'yi aşkın otobüsle geldiklerini ifade eden Atalay, "Terör olduğu zaman, sıkıntılarımız, problemlerimiz var, 10. sıraya itiliyor. Derdimizi, sıkıntımızı anlatamıyoruz. Terör en büyük sıkıntıyı, en büyük kötülüğü işçiye, emekliye, işsize, öğrenciye, bu cennet vatana veriyor." değerlendirmesinde bulundu.

Çalışma hayatına yönelik talepler

"Esnek çalışma uygulaması"na da değinen Atalay, bundan vazgeçilmesini istedi.

Taşeron çalışma sistemiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Atalay, "Bu arkadaşlarımız memur mu, sözleşmeli mi olacak belli değil. 4'lerden yorulduk. ya işçi olur ya memur olur. 4-C, 4-B, 4-A bundan vazgeçmek lazım. Taşerondaki arkadaşlarımızın tamamının kadroya alınıp tamamının işçi sendikalarına üye olması lazım." açıklamasında bulundu.

Atalay, Türk-İş Genel Kurulunda, çevreyle ilgi bir karar aldıklarını hatırlattı.

Verimli arazilere inşaat yapılmaya devam edildiğini savunan Atalay, "Bununla ilgili 50 sene sonra bu ülkede yaşayan insanlar ne yiyecekler, ne içecekler? O binaların kirişinden istifade etme imkanımız yok." diye konuştu.

Ergün Atalay, örgütlenmeyle ilgili sıkıntılarının bulunduğunu anlattı.

Sadece işçinin sendikasının olması gerektiğini öne süren Atalay, "Adana İncirlik'te Harb-İş üyesi 25 arkadaşımızı işten attılar. Bununla ilgili o bölgedeki işverenlere sesleniyorum; ABD bu ülkeye tuzak kurmaya devam ediyor. İşten atılan işçilerimizi bir an evvel işe alın. Bu kitleyi Adana'ya götürürüz, Adana'yı onlara dar ederiz." açıklamasını aktardı.

Atalay, sendika olarak taleplerini de dile getirdi.

Toplumsal barış, huzur, özgürlükçü ve çoğulcu bir demokrasi için gerekli adımların bir an evvel atılmasını talep ettiklerini bildiren Atalay, şunları kaydetti:

"Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin tüm kurumları, hukuk devleti anlayışıyla hareket etmelidir. Basın, düşünce ve fikir özgürlüğü önündeki kısıtlamaların kaldırılması talep ediyoruz. Kadına karşı şiddetin son bulmasını, kadınların da ekonomik ve sosyal hayatın her alanında katılımlarının yolunun açılması talep ediyoruz. Haksız işten çıkarılmaların önlenmesini talep ediyoruz. Asgari ücretin insan onuruna yakışır bir şekilde, ulusal düzeyde aile dikkate alınarak belirlenmesini talep ediyoruz. Ücretli çalışanların üzerindeki ağır vergi yükünün düşürülmesini talep ediyoruz. Engellilerin toplumsal yaşama eşit bireyler olarak katılması talep ediyoruz. Öğrenim kurumlarındaki teokratik yapının bilgi toplumunun gerektiği nitelikte özgür bireylerin yetiştiği, istihdamın artığı bir yapının oluşmasını talep ediyoruz. İnsan odaklı yapı istiyoruz. Bunların hayata geçmesi için Meclis'te yasal düzenlemelerin olmasını talep ediyoruz."

Emek ve Dayanışma Günü'nün İstanbul'da, ülkenin değişik illerinde kutlandığını ve kendilerinin de Türk-İş olarak Çanakkale'de bulunduklarını ifade eden Atalay, en kısa zamanda Türk bayrakları altında Diyarbakır'da 1 Mayıs kutlaması yapmayı arzu ettiklerini sözlerine ekledi.

Mitingden notlar

Kordon Boyu'nda, Çanakkale Emniyet Müdürlüğü ekipleri geniş güvenlik önlemi aldı. Sendika üyeleri, oluşturulan güvenlik noktalarında aranarak alana alındı.

Ellerindeki Türk bayrakları ve flamalarla mitinge katılanlara, çorba ikram edildi. Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğüne ait römorkörler de su gösterisi yaptı.

Katılımcılar sık sık "Şehitler ölmez, vatan bölünmez" diye slogan attı.

Çanakkale Sanat Tiyatrosu ekibi, kısa bir gösteri sundu.

Beraberindekilerle konuşmasının ardından mitinge katılanlara karanfil dağıtan Atalay'a, Kur'an-ı Kerim ile üzerinde Türk bayrağı bulunan tablo hediye edildi.

Kaynak: AA / Güncel